TAN:

Değerli Arkadaşlarım, bugünkü basın brifingimize hoş geldiniz. Hepinizi sevgiyle selamlıyorum. Benim herhangi bir açıklamam olmayacak. Sorularınız varsa bunları cevaplamaya gayret edeceğim.
------------

SORU: Mart ayı başında, İngiltere’nin ev sahipliğinde, Filistin’e yapılacak yardımlarla ilgili bir toplantı düzenlenecek. AB ülkelerinden, D-8’den ve bölge ülkelerinden katılımcılar var toplantıya. Türkiye’ye bir davet geldi mi acaba?

CEVAP: Geçen toplantımızda yanılmıyorsam bir arkadaşımız bu soruyu yöneltmişti. O zaman da söylemiştim. Biz Quartet üyesi değiliz. Esas itibariyle bu, Quartet ve büyük miktarda maddi katkıda bulunan donörlerin bir araya geleceği bir toplantı. Bu bakımdan bize, yine geçen sefer de ifade ettiğim üzere, bir davet vaki olmamıştır.

SORU: Peki ek olarak, şunu sormak istiyorum; Tunus’un hangi çerçevede davet edildiğine dair bir bilginiz var mı acaba? Sizin de bir katılma arzunuz olur mu? Böyle bir toplantıda hazır bulunmak ister miydiniz?

CEVAP: Davetlilerin listesini, katılımcıların kimlerden oluştuğunu bilmiyorum. Tunus’un davetli olup olmadığını da bilmiyorum. Dolayısıyla bu konuda bir yorumda bulunmam doğru olmaz.

SORU: Dün itibariyle İngiliz Avam Kamarası Dış İlişkiler Komitesi bir rapor açıkladı. Burada KKTC’ye doğrudan uçuşların onaylanması talep ediliyor, aynı zamanda da Türkiye’nin Kıbrıs’tan asker çekmesi tavsiye ediliyor. Bilmiyorum raporu gördünüz mü? Bir değerlendirmeniz olur mu?

CEVAP: Evet, İngiliz Avam Kamarası Dış İlişkiler Komitesi tarafından hazırlandığı anlaşılan ve Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin bir takım öneriler içeren rapor bize de ulaşmıştır. Bu raporun hazırlanması aşamasında Avam Kamarası yetkililerinin KKTC’ye giderek temaslarda bulunduklarını da biliyoruz. Sizin de belirttiğiniz üzere,  90 sayfalık, oldukça kapsamlı olan bu raporu ayrıntılı bir şekilde incelemekteyiz.

SORU: Letonya Dışişleri Bakanı’nın, Bakanlığınız tarafından açıklanan, yarın bir ziyareti olacak buraya. Bu görüşmenin ayrıntılarına ilişkin bir şeyler söylemek mümkün mü? Konuk ülkenin bir de henüz çiçeği burnunda bir AB üyesi olduğu göz önünde bulundurulursa, özellikle AB konusunda kapsamlı bir özel görüşme sözkonusu olacak mı, bu konuda bir detay var mı?

CEVAP: Bu ziyaretin resmi nitelikte olduğunu size belirtebilirim. Onun ötesinde programına dair bilgileri de size ayrıntısıyla arkadaşlarım bu brifingin bitiminde verirler. Tabiatıyla bu görüşmelerde AB konuları gündemin belli bir bölümünü oluşturacaktır, ancak, onun ötesinde ikili ilişkilerimiz başta olmak üzere iki ülkeyi ilgilendiren bölgesel konular ve güncel uluslararası konular elbette görüşülecek ve değerlendirilecektir.

SORU: NATO Zirvesine ilişkin haberlerde NATO ile AB arasındaki ilişkilerin gelişmesi konusunda, Türkiye’nin Kıbrıs konusundaki vetosunun engel olduğu ve AB’nden ve İngiltere’den bu yönde Türkiye’ye daha esnek davranması konusunda telkinler olduğu yer aldı. Türkiye, Rum kesiminin NATO-AB faaliyetlerine katılması konusunda ne düşünüyor? Bu yönde telkinler oldu mu gerçekten?

CEVAP: Yine hepiniz biliyorsunuz, dün gerek Başbakanımız gerek Sayın Bakanımız bu konuda sorulara muhatap oldular Brüksel’de ve bunları ayrıntılarıyla cevapladılar. Benim bunun ötesinde sizlere belirtebileceğim bir husus yok.

SORU: AB müzakere heyetiyle ilgili çalışmalar sürüyor. Zannedersem bu çalışmalarda Dışişleri Bakanlığı’nın da bir rolü var. Yürütülen çalışmaların düzeyi, geldiği nokta açısından bir bilgi verebilecek durumda mısınız bize?

CEVAP: Değerli arkadaşlarım, bu konu siyasi seviyede değerlendirilmektedir. Bunu hepiniz biliyorsunuz, hep beraber de izliyoruz. Dolayısıyla teknik seviyede, sadece bizim kurumumuz değil diğer kurumlar da siyasi makamlara gerekli telkinlerde bulunmaktadırlar. Bunun ötesinde, bizim başmüzakerecinin  kim olacağı, nasıl olacağı konusunda herhangi bir yetkimiz olamaz. Bunu hep beraber bekleyeceğiz.

SORU: Müsteşarın Amerika’ya bir gezi yapacağını biliyoruz. Bunun zamanlaması ve kimlerle görüşeceğine ilişkin bilgiler netleştiyse paylaşabilir misiniz?

CEVAP: Bu ziyaret gündemdedir, ancak, şu aşamada ayrıntıları konusunda herhangi bir netlik yoktur.

SORU: NATO Zirvesi’nde alınan kararlar çerçevesinde, Irak güvenlik güçlerinin eğitimi konusunda Türkiye’nin politikası  nedir? Çeşitli seçenekler var. Orada eğitilmeleri, Türkiye’ye getirilmeleri, para bağışı yapılması vs. Bilgi verebilir misiniz bu konuda?

CEVAP: Yine hatırlayacaksınız, Irak güvenlik kuvvetlerinin NATO imkanları çerçevesinde eğitimine katkıda bulunmak üzere, bir süre önce, Özel Emanet Fonu düzenlemeleri yapılmıştır. NATO Zirve Kararları doğrultusunda uygulanmakta olan bu projeye, üye ülkeler ayni ve maddi katkıda bulunmaktadırlar. Bu amaçla, Bağdat’ta faaliyete geçen NATO misyonunda, hepinizin bildiği üzere, iki subayımız görev yapmaktadır. Sayın Başbakanımız, Brüksel’de yapılan NATO olağanüstü zirvesinde bu fona 100 bin euro katkıda bulunulacağını açıkladılar.

Ayrıca, Türkiye bu proje çerçevesinde, diğer bazı NATO üyeleriyle birlikte, belirli askeri eğitim ve tesis imkanlarını da yeni Irak güvenlik kuvvetlerinin eğitimi için düzenlenecek programlara açabileceğini NATO’ya teyiden bildirmiştir. Bunlar  ne gibi eğitimler diye soracak olursanız, size birkaç örnek verebilirim. Sınır güvenlik güçlerinin eğitimi, toplumsal olaylara müdahale, iç güvenlik kursu, terörizm ve kaçakçılıkla mücadele, doğal afetlerde insani yardımlar gibi konular.

SORU: ABD’nin  İncirlik’i lojistik merkezi olarak kullanma konusunda bir nakliye merkezi talebi vardı. Bu konuda bir gelişme var mı, değerlendirmeler ne aşamada?

CEVAP: O konuda size yine bundan birkaç hafta önce sorularınız üzere bilgi vermiştim. O bilgilerde en ufak bir değişiklik yoktur. Değerlendirme devam etmektedir. Dolayısıyla, şu aşamada söylenecek başka bir şey yoktur.

SORU: Gümrük Birliği Anlaşması’nın Rum yönetimini de kapsayacak şekilde genişletilecek, Ankara Anlaşması uyarlanacak şeklinde bir protokolün Şubat sonu Mart başına kadar Türkiye tarafından paraf edilmesi yönünde istekler vardı AB’nden. Bu yöndeki hazırlıklar ya da müzakereler ne düzeydedir? Bilginiz var mı acaba?

CEVAP: Hazırlıklar devam etmektedir.

SORU: Ben bu soruya devam niteliğinde, Sayın Bakan dün Brüksel’de katıldığı bir programda bir açıklama yaptı. Aybaşında Komisyon’la bu protokol metnini müzakereye başlayacağız, diye yanılmıyorsam. Müzakereye başlamakla kastettiği nedir? Komisyon’la belge değiş-tokuşu müzakerenin parçası değil mi? Yoksa bu müzakere başlamadan önce bir paraf atılacak, ondan sonra müzakerelere mi başlanacak? Bu konuya bir açıklık getirebilir misiniz? Özellikle protokol konusunda Bakanlığın bakışına.

CEVAP: Biraz önce de belirttiğim gibi, değerlendirme çalışmaları devam etmektedir. Dolayısıyla bunun için bizim önümüzdeki yegane tarih, yine bundan bir süre önce belirttiğim gibi, 3 Ekim’dir. 3 Ekim’den önce bunun imzalanacağı, çeşitli  seviyelerde sizlere ifade edilmişti. Bu tutumumuzda bir değişiklik yok. O tarihe kadar şayet bu çalışmalar tamamlanır, değerlendirmeler biterse, uygun görülecek herhangi bir zamanda bu protokol imzalanacaktır.

SORU: Aynı konuda, Mart ayı başında, Troyka’nın ziyareti öncesinde, Türkiye’den Brüksel’e ek uyum protokolü ile ilgili müzakere etmek üzere bir heyet gideceği söyleniyor. Bu heyet, Dışişleri Bakanlığı’ndan kimlerden oluşmaktadır. Tarihi tam olarak belli mi?

CEVAP: Böyle bir heyetin gideceğinden benim şahsen haberim yok ama sorarım ilgili dairesine. Bilgi alınca size iletirim.

SORU: Türkiye’nin Türkmenlerin seçimlerde yeterince örgütlenemediği iddialarına ITC’den oldukça büyük tepkiler de geldi. Başbakan Erdoğan’ın sözlerini de eleştiren tepkiler. Hatta Kürt partileri, bu aşamada Kürtlerle beraber seçime girmemeyi de tartışıyor. Türkiye’yi de bir nevi suçlayan söylemler var bunların arasında. Bir yanıtınız olacak mı?

CEVAP: Bu soruya da, yine hatırlayacaksınız çok yakın, bir hafta önce gayet ayrıntılı cevabımı vermiştim. Onun için daha fazlasını söylememek hususunda izninizi rica ediyorum.

Peki arkadaşlar, çok teşekkür ediyorum. Böylece bugünkü basın brifingimizi sonuçlandırıyoruz.