18 Şubat 2004 - DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ NAMIK TAN'IN HAFTALIK OLAĞAN BASIN TOPLANTISI

TAN:

Değerli Arkadaşlarım, Yeni dönemdeki ilk basın toplantımıza hoş geldiniz. Sizleri en sıcak duygularla selamlıyorum. Bundan sonra bir müddet karşılıklı sevgi ve saygı zemininde yakın bir çalışma içinde olacağız. Ben Enformasyon Dairemizin bütün mensuplarıyla sizleri bir aile olarak görüyorum. Aileyi güçlendirip yücelten en önemli hususun karşılıklı sevgi ve saygı olduğuna inanıyorum. İşte bu yüzden sevgi ve saygı sözcüklerinin altını özellikle çizmeyi uygun buldum. Sizlerden bu ilk basın toplantısında ilk ricam Bakanlığımızca sizlere verilen akreditasyon kartlarını görünür bir şekilde –burada bulunduğunuz sürece- taşımanız. Bunu bir kez daha söylemek istiyorum. Daha önce defaten söyledik, ama bu defa rica ediyorum.

Bunları söyledikten sonra, size iki hususta bilgi vermek istiyorum. Biliyorsunuz Erbil’de, 1 Şubat 2004 tarihinde KYB ve KDP bürolarına yönelik olarak meydana gelen intihar saldırılarında yaralanan Iraklıların ülkemizde tedavilerinin yapılabileceği yolunda Sayın Bakanımızın önerisi üzerine KYB’den 7 yaralı refakatçileriyle birlikte 6 Şubat 2004 tarihinde Bakanlığımız tarafından kiralanan özel bir uçakla tedavileri yapılmak üzere Mardin’den Ankara’ya getirilmişlerdi. Bunun üzerine gerek KYB Genel Sekreteri Celal Talabani, gerek KDP lideri Mesut Barzani Sayın Bakanımıza gösterdikleri yakınlık nedeniyle şükranlarını bildirmişlerdir. Sözkonusu yaralılardan ikisi ilk tedavilerinden sonra kendi arzularıyla tedavilerinin devamı için Almanya ve İsveç’e gitmişler, diğerlerinin ise, Ankara’da Acil Yardım ve Trafik, Numune ve Ankara hastanelerinde tedavileri sürdürülmüştür. Dün Acil Yardım ve Trafik Hastanesinde yatmakta olan üç Iraklı yaralının tedavilerinin tamamlandığı ve ülkelerine gönderilebilecekleri öğrenilmiştir. Bunun için Bakanlığımız tarafından gerekli düzenlemeler gerçekleştirilmiştir. Sözkonusu kişiler 17 Şubat günü Ankara’dan Diyarbakır’a uçakla nakledilmişlerdir. Diyarbakır Valiliğinin olanaklarıyla Habur’a varışları sağlanmış ve ülkelerine dönmüşlerdir.

Dün ayrıca, KYB ve KDP mensubu toplam 28 yaralı ve yaralı yakınından oluşan yeni bir kafile Bakanlığımızca kiralanan özel bir uçakla Diyarbakır’dan alınarak Ankara’ya getirilmiştir. Bu kişiler, bu sabah bölge illerimiz valiliklerinin imkanlarıyla Habur’dan Diyarbakır’a ambulaslarla taşınmışlardır. Iraklıların nakil ve tedavi giderlerinin tamamı Bakanlığımız tarafından karşılanmaktadır.

SORU: 28 kişi arasında KYB ..........

CEVAP: Size söylediğim hususlar dışında bir ayrıntıya vakıf değilim. Burada söylediğim ne ise odur. Sorarım, ayrıntılarını söze söylerim.

Sizlere bilgi olarak ikinci vurgulamak istediğim husus: AB Troikasını oluşturan AB Dönem Başkanı İrlanda Dışişleri Bakanı Brian Cowen ve müteakip dönem Başkanı Hollanda Dışişleri Bakanı Bernard Bot ile AB Komiseri Chris Patten’ı taşıyan uçak 19 Şubat 2004 tarihinde, yani yarın, Hindistan, Afganistan ve Pakistan ziyareti dönüşü, Ankara Esenboğa Havaalanında saat 15.15’te bir saat süreli teknik bir duruş yapacaktır. Bu vesileyle Sayın Bakanımız Havaalanında AB Troikasını ağırlayacaklardır. AB Troikası esasen 8 Mart tarihinde ülkemize dönemsel resmi ziyaretini yapacaktır. Dışişleri Bakanları düzeyindeki bu Türkiye-AB Troika toplantısında, Türkiye-AB ilişkileri ve diğer uluslararası konularda görüşmeler yapılacaktır.

Benim sizlere duyurmak istediğim hususlar bunlar. Sorularınız varsa cevaplamaya çalışayım.

------------

SORU: Dün Vaşington Büyükelçimiz Faruk Loğoğlu’nun bazı açıklamaları basına yansıdı. Bu 8,5 milyar dolarlık kredinin daha kolay kullanılmasına ilişkin görüşmelerin yapıldığı. Bu konuda biraz bilgi verebilir misiniz?

CEVAP: Arkadaşlar, bu konuda, bu aşamada söyleyecek bir şeyim yok. Ancak sorunuzu not ettim. Bilahare size bu konuda bilgi vereceğim.

SORU: Dün zannediyorum Türkmen yetkililerden basına bilgi notu çerçevesinde bir açıklama gönderildi ve Irak Geçici Yönetimi’nden Adnan Paçacı’nın geçici temel yasayı dağıttığı belirtiliyor bu açıklamada. Burada Türkmenlere yetki verilmediği, kürdistan şeklinde bir bölge çizildiği. Bununla ilgili elinizde bilgi var mı? Bu bilgilere yönelik sizin tepkiniz sözkonusu olacak mı?

CEVAP: Bu konuyla ilgili birkaç hususu söyleyeyim. Biliyorsunuz bu ay sonuna kadar, yani 28 Şubat 2004’e kadar, Irak’ta geçici yönetim yasasının hazırlanıp Koalisyon yönetimine sunulması, siyasi takvime göre, öngörülmektedir. Bu konuda çalışmalar devam etmektedir. Çalışmalar hakkındaki gelişmeler ve yansıyan haberleri biz de yakından izliyoruz. Irak’ın gelecek anayasal yapısının halkoyuyla seçilecek bir kurum tarafından önümüzdeki yıl hazırlanması öngörülmektedir. Bu çalışmayı başından koşullandıracak adımların şimdiden atılması çok yanlış olacaktır. Geçici Yönetim Yasası’nın Irak’ın mevcut 18 vilayeti temelinde ve Irak’ın birliğini pekiştiren bir içerikte hazırlanması, Irak’ın bütün kesimlerinin yararına olacaktır.

SORU: Bakan Beyin Rusya gezisi hakkında sizden daha fazla bilgi alabilir miyiz? Hangi temaslar öngörülüyor?

CEVAP: Arkadaşlar, bu konuda bugün öğleden sonra Sayın Bakanımızın başkanlığında bir hazırlık toplantısı yapılacak ve program bütün hatlarıyla, bütün unsurlarıyla nihai hale getirilecek. Bunu müteakip size bir not göndereceğiz. Bu not hazırlanmış vaziyette. Ancak müsaade ederseniz bu toplantıyı bekleyelim, ondan sonra size bütün ayrıntılarıyla programı, büyük ihtimalle bugün öğleden sonra e-mail ve faks yoluyla geçeceğiz. Ayrıca sorularınızı da cevaplandırırız.

SORU: Osman Korutürk’ün Bağdat’a gitmesi sözkonusuydu. Buna ilişkin gelişme var mı?

CEVAP: Bu konuda benim bir bilgim yok, ama sorarım ve sana cevap veririm Bahadır.

SORU: Kıbrıs’ta müzakereler yarın başlayacak ve Türkiye’den gidecek olan heyet ne zaman gidiyor? Kimlerden oluşturuluyor? Bir de, ayrıca, Kıbrıs’ta herhangi bir sonuca varılması halinde, referandumdan olumlu bir karar çıkması halinde Kıbrıs’ta, son kararı Meclis mi, TBMM’i mi söyleyecek?

CEVAP: Oraya gidecek yetkililerimiz hakkında sizlere dün, sorularınız üzerine, birtakım bilgiler vermiştik. Bunlar bugün basında çıktı. Bunların ötesinde pek söyleyecek bir şey yok. O unsurlar bir yerde “background” olarak bizim tarafımızdan sizlere zaten verilmişti. Ama sorunuzun ikinci bölümünü bugün öğleden sonraya saklamanızı rica ediyorum. İki üst düzey yetkilimiz, size bu konuda, daha önce sizlere bildirdiğimiz üzere, “background” brifing verecekler. Orada bütün sorularınızı istediğiniz çerçevede onlara yöneltebilirsiniz?

SORU: Heyetler yarın gidiyor, değil mi?

CEVAP: Evet.

SORU: Dün Gürcistan Dışişleri Bakanı’yla da temaslar yapıldı. Burada yeni bir petrol boru hattının gündeme geldiğini biliyorum. Bu konuda biraz bilgi verebilir misiniz?

CEVAP: Evet. Orada bilahare düzenlenen ortak basın toplantısında, sizler de dinlediniz, Sayın Japaridze, Novorossisk’e gelen petrolün yeni bir boru hattı ile Supsa’ya indirilmesi ve buradan da Bakü-Tiflis-Ceyhan’a (BTC) paralel yeni bir boru hattı ile Ceyhan terminaline ulaştırılması konusunu Rusya ile en üst düzeyde ele aldıklarını ve bu konuda bir ortak çalışma grubu oluşturulmasını kararlaştırdıklarını belirtti. Sayın Bakanımız da Türk boğazlarını rahatlatacak olan böyle bir projeyi Türkiye’nin memnuniyetle karşılayacağını vurguladı. Bunun dışında şu aşamada elimde fazla bir bilgi yok.

SORU: Sayın Bakanının dediği, Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattının buradan gelecek petrolü de taşıma kapasitesine sahip olduğu, böyle bir açıklaması vardı yanılmıyorsam. İkinci boru hattı değil de, bu Rus petrolünün Bakü-Tiflis-Ceyhan’dan, bir hattan taşınması yönünde mi olacak, yoksa ayrı bir boru hattı mı olacak?

CEVAP: Biraz önce söyledim. BTC’ye paralel yeni bir boru hattı sözkonusu, benim anlayışım. Dolayısıyla orada herhalde söylenen yeni bir boru hattı. Mevcut boru hattının kapasitesinin arttırılması değil. Benim anlayışım bu.

SORU: 18 vilayeti öngören bir anlaşma imzalanmıştı, 15 Kasım’da, Talabani ile Bremer arasında. Biz, anladığım kadarıyla, bu anlaşmaya sıcak bakıyorduk. Dolayısıyla bu Geçici Yönetim Yasası konusunda, bu anlaşmanın daha etkin biçimde devreye sokulmasını isteyecek mi yönetimden veya Irak’taki yönetimden veya Amerika’dan? Bu konuda bir girişim olacak mı?

CEVAP: Eğer uygun görürsen, ben bu aşamada yine o verdiğim cevaplar çerçevesinde kalmak istiyorum. Diğer unsurları sana bilahare öğrenip, söylerim.

SORU: “Öğleden sonrayı bekle” diyeceksiniz, ama Sayın Denktaş’ın endişeli olduğunu belirten çok fazla açıklama var. Özellikle Ankara ile ilgili. Bu konuda bir yorum alabilir miyim? Bir de Angela Merkel Ankara’daydı. Gümrük Birliği zamanında meydana gelen malum söylemler tekrar bu defa açık açık söylenmeye başlandı. Merkel haricinde Avrupa’da böyle bir endişeniz var mı? Tepkinizi alabilir miyim?

CEVAP: İlk sorunla ilgili olarak yine senden sabretmeni rica ediyorum.

İkinci soru ise, Türkiye 1963 Ankara Anlaşması ile birlikte AB ile zaten özel bir ilişki içerisindedir. Türkiye-AB ilişkileri diğer tüm aday ülkelerle ilişkilerde olduğu gibi, şifahi beyanlarla, değil AB müktesabatının bir parçası olan AB kararları, Katılım Ortaklığı Belgeleri, Ulusal Programlar ve ilerleme raporları çerçevesinde yazılı belgelere istinaden yürütülmektedir. Bu sürecin kuralları bellidir. 2004 yılı sonlarında, AB Komisyonu’nun Türkiye’nin siyasi kriterleri yerine getirdiğini belirten raporu üzerine, AB zirvesinde alınacak kararlarla, Türkiye ile müzakerelere başlayacaktır. Müzakerelerin süresi Türkiye’nin performansına bağlı olacaktır. Bu itibarla, bundan sonra, Türkiye için özel statü gibi bir müessesese AB kuralları arasında mevcut olamaz.

Değerli arkadaşlarım, başka sorunuz olmadığını anlıyorum. Hepinize en sıcak duygularla teşekkür ediyorum. Bundan sonra hep beraber yakın bir çalışma içinde olacağız. Sizlerin her zaman olduğu gibi, bugüne kadar olduğu gibi, işbirliği, sıcaklık, sevgi ve saygı duygularını aynen bana yansıtacağınızdan da eminim. Tekrar teşekkür ediyorum.