08 Ocak 2004 - DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ HÜSEYİN DİRİÖZ'ÜN;HAFTALIK OLAĞAN BASIN TOPLANTISI

DİRİÖZ:

Değerli Arkadaşlar, bugünkü toplantıya hoş geldiniz. Bir bakanlık açıklamamız var.Duyurularımız  var. Bakanlık açıklaması faksla ve e-posta yoluyla zaten gönderilmekte ama sizler için burada da kısa bir açıklama olduğu için süratle okuyayım. 

“AB Komisyonu Başkanı Romano Prodi, 15-16 Ocak 2004 tarihlerinde Sayın Başbakanımızın davetlisi olarak ülkemizi ziyaret edecektir. Başkan Prodi, 1963 tarihli Ankara Anlaşması’nın imzalanmasından bu yana ülkemizi ziyaret edecek ilk Komisyon Başkanıdır.

Başkan Prodi’nin Ankara’ya 15 Ocak günü öğleden sonra varması beklenmektedir. Sayın Prodi, Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın TBMM Başkanımız tarafından kabul edilecek ve Sayın Başbakanımız başkanlığında yapılacak resmi görüşmeleri müteakip 16 Ocak günü İstanbul’a geçecektir.  

Sayın Bakanımız, ziyaretin İstanbul bölümünde Sayın Prodi’ye refakat edecektir. Başkan Prodi, İstanbul’da Boğaziçi Üniversitesinde bir konferans verecek, AB İstanbul Enformasyon Merkezinin açılış törenine katılacak ve bazı tarihi mekanları gezecektir.

Başkan Prodi, 16 Ocak akşamı ülkemizden ayrılacaktır.”               

SORU: Bununla ilgili bir şey sorabilir miyim? Verheugen de eşlik edecek mi? 

CEVAP: Bildiğim kadarıyla evet.

Diğer bir basın açıklamamız daha yapılmakta. Sayın Bakan’ın Azerbaycan’a yapacağı ziyaretle ilgili. Yarın başlıyor ziyaret. O konuda da isterseniz size biraz bilgi vereyim. Hem biraz açıklamadan yararlanarak hem de biraz ilave bilgilerle. Tabii bu Azerbaycan ziyaretinin bitiminde ayrıca bu arada Tahran’a da kısa bir çalışma ziyaretinde de Sayın Bakan bulunacak.

Türkiye ile dost ve kardeş Azerbaycan arasında düzenli olarak gerçekleştirilen üst düzey ziyaretler çerçevesinde Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Sayın Abdullah Gül, Azerbaycan Dışişleri Bakanı Vilayet Guliyev’in davetine icabetle, 9-10 Ocak 2004 tarihlerinde Azerbaycan’a resmi bir ziyaret gerçekleştirecektir.

Sayın Bakan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev tarafından kabul edilecek, ayrıca Milli Meclis Başkanı Sayın Murtuz Aleskerov, Başbakan Sayın Artur Rasizade, Başbakan Yardımcısı Sayın Abid Şerifov ve Azerbaycan Dışişleri Bakanı Sayın Vilayet Guliyev ile görüşmeler yapacaktır. Sayın Bakan, Azeri iş çevreleri ile Azerbaycan’da faaliyet gösteren Türk işadamlarıyla da biraraya gelecek ve merhum Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in kabrini ziyaret edecektir.

Sözkonusu ziyarette, ülkelerimizi ilgilendiren ikili konular başta olmak üzere, Güney Kafkasya’da son dönemde meydana gelen bölgesel gelişmelere ilişkin görüş alış verişinde bulunulacaktır.

Sayın Bakanın refakatinde, resmi heyetin yanısıra, TBMM Azerbaycan Dostluk Grubu üyeleri üç Milletvekili ile Türk işadamları da yer alacaktır. Dostluk grubu üyesi milletvekillerimizin isimlerini ister misiniz? 

Sayın Temel Yılmaz-Adalet ve Kalkınma Partisi Gümüşhane Milletvekili

Sayın Tayyar Altıkulaç-Adalet ve Kalkınma Partisi İstanbul Milletvekili

Sayın Cemal Kaya-Cumhuriyet Halk Partisi Ağrı Milletvekili

Sözkonusu ziyarette ülkelerimizi ilgilendiren ikili konular başta olmak üzere, Güney Kafkasya’da son dönemde meydana gelen bölgesel gelişmelere ilişkin görüş alışverişinde bulunulacaktır. Bu bölgesel gelişmeler arasında özellikle tabiatıyla Gürcistan’daki son gelişmeler, Karabağ meselesi gibi konular yer alacaktır.

Ayrıca, Sayın Bakan 10 Ocak 2004 günü Bakü’den Tahran’a geçerek, İran’a kısa bir çalışma ziyaretinde bulunacaktır. Bu ziyaretin esas amacı, İran’da meydana gelen deprem felaketi nedeniyle Hükümetimiz adına İran makamlarına başsağlığı dileklerimizi ve dayanışmamızı ifade etmektir. Sayın Bakan, bu vesileyle, İranlı yetkililerle ikili ilişkilerimiz ile bölgesel ve uluslararası konularda görüşmelerde de bulunacaktır.

Sayın Bakan, 11 Ocak 2004 günü Türkiye’ye dönecektir.

Değerli arkadaşlar, Satın Bakan 9 Ocak Cuma sabah saat 08.00’de Esenboğa’dan hareket edecek  Namık Bey de orada olacak. 

SORU: Dönüşü saat kaçta Sayın Bakanın? 

CEVAP: Dönüşü Sayın Bakan’ın 11 Ocak 2004 Pazar günü .............. Türkiye’ye müteveccihen Tahran’dan ayrılır. Namık Bey size söyleyecektir veya bize söyleyecektir. Demek belirlenmemiş diye varsayıyorum.

Bu konuyla irtibatlı olarak bir de bir notumuz var.  Onu da size dağıtacağız. O notumuz da son deprem sonrası İran’da, Bem’de meydana gelen deprem sonrası, ülkemiz tarafından yapılan yardımlar, katkılarla ilgili bir ayrıntılı not. Beş sayfalık. Şöyle başlıyor, 26 Aralık 2003 Cuma günü sabaha karşı İran’ın Kermanşah eyaletinin Bam kentinde meydana gelen depremde, çevresiyle birlikte 120 bin nüfuslu Bam kentinde yaklaşık 30 bin kişinin hayatını kaybettiği, 14500 kişinin de yaralandığı İranlı yetkililer tarafından açıklanmıştır. Kentteki binaların en az yüzde 80’inin yıkılmış olması nedeniyle çok ciddi bir konut sorunu ortaya çıkmıştır. Depremin meydana gelmesinin duyulmasının ardından Tahran Büyükelçiliğimiz aracılığıyla İran’lı yetkililerle temasa geçilerek ülkemizin her türlü yardıma hazır olduğu bildirilmiştir. Bakanlığımız da bir açıklama yapmıştır. Sonra ayrıntılı olarak bütün yardımlar burada yazılı.

Değerli arkadaşlar, Azerbaycan veya Tahran  programıyla ilgili bir sorunuz var mı? Yok. Bende açıklamalar veya duyurular bu kadar. Varsa sorularınız cevap vermeye çalışayım.

SORU: Suriye brifingi verdirebilir misiniz?

CEVAP: Onun seyahat bitince verilmesi öngörülüyor. Tamamlanmadı daha onun için Tahsin Bey’le konuştuk. Namık Bey takipçisi olacaktır.

SORU: Gezi bittiğinde üç gün burada olmayacak.

CEVAP: O zaman ben takipçisi olacağım. Bana arkadaşlarımız hatırlatırlarsa

SORU: Bugün Başbakanlıkta KKTC ile ilgili yapılacak toplantıya Dışişleri Bakanı da katılacaklar mı acaba?

CEVAP: Öyle varsayıyorum, özellikle sormadım ama. Sabah yapılan toplantıya da katılıyorlar diye biliyorum ben.

SORU: Cumhuriyet gazetesinde yayınlanan belgeler Dışişleri Bakanlığına ulaşmış belgeler midir?

CEVAP: Dün yayınlanan belgeler mi?

SORU: Dün yayınlanan.

CEVAP: O belgeler konusunda biliyorsunuz veya o konularda, gerek Bakanlığımız gerek Genelkurmay Başkanılğımız tarafından açıklamalar yapılmıştır. O açıklamaların ötesinde söyleyecek birşey bende bulunmamaktadır.

SORU: Sayın Müsteşar Yunanistan’a gidecekmiş? İstikşafi görüşmeler için mi gidecek yoksa başka bir nedenle mi?

CEVAP: Ben de duydum gideceğini. İstikşafi diye varsayıyorum. Onu bir arkadaşımız Müsteşarlıktan sorup öğrenirse, bir açıklaması geliyor mu gelmiyor mu? O da yarın için gidiyor mu hemen size bildiririz.

Ayrıca şunu söyleyeyim ben. Bugün bazı şeyler var. Sayın Denktaş geliyor mu gelmiyor mu, bugün öğleden sonraki toplantıya devre dışı vs. gibi haberler var. Onlarla ilgili olarak da  dün Cumhurbaşkanı Sayın Denktaş’la telefonla istişarelerde bulunulmuştur.

SORU: Kim bulundu?

CEVAP: Üst düzey yetkililerimiz. Kendilerinin de telkiniyle, yani Sayın Cumhurbaşkanı Denktaş’ın da telkiniyle öncelikle dört KKTC parti liderinin istişareler için Ankara’ya davet edilmesi kararlaştırılmıştır. Dört lider bugün öğleden sonra Ankara’ya geleceklerdir. Sayın Başbakanımız, Sayın Bakanımızla birlikte dört liderle bugün öğleden sonra ayrı ayrı görüşecektir.

SORU: Bakanlık bürokratları olacak mı?

CEVAP: Herhalde Sayın Bakan olacağına göre, kendisine bağlı ilgilileri de götürebilir.

SORU: Denktaş ........

CEVAP: Ayrı ayrı olacak. Bakanımız ve Başbakanımız birlikte ama parti liderleri ayrı ayrı. Ama aksine bir karar alırlarsa tabii bilmiyorum. Şu aşamada ayrı ayrı öngörülüyor.

SORU: Nerede olacak görüşmeler?

CEVAP: Başbakanlık konutunda diye biliyorum ama.

SORU: Hafta sonu gelecek mi Denktaş?

CEVAP: Son gelirken bir haber gördüm hafta sonunda Sayın Denktaş gelecek diye. Ama o da haber aşamasında. İlgililerin hepsi dışarıda olduğu için bunu teyit ettirmem mümkün değil tabii. Ama makul gözüküyor.

SORU: Cumartesi mi gelecek Denktaş?

CEVAP: O kadar ayrıntı yok. Ben de haberlerde duydum.

SORU: Onu da Başbakan mı çağırdı?

CEVAP: Anladığım kadarıyla o bahsettiğim telefon görüşmelerinde Sayın Denktaş öncelikle dört parti liderinin davet edilmesini telkin ettiğine göre, daha sonrası da var demektedir. Demek ki o konuyu da konuşmuşlardır diye tümevarım yapmaya çalışıyorum.

SORU: Telefon görüşmesini sanırım Sayın Erdoğan yaptı.

CEVAP: Büyük bir ihtimalle. 

Başka soru yok teşekkürler. Haftaya büyük bir ihtimalle son toplantımızı yapacağız. Çok teşekkürler, iyi günler.