Türkiye’de Düzensiz Göç

I. Genel Bilgiler

Geçmişte göçte kaynak ve transit ülke konumunda olan Türkiye, gelişen ekonomisi ve yaşam koşulları ile birlikte, son yıllarda aynı zamanda hedef ülke haline gelmiştir.

Küreselleşmenin getirdiği iletişim ve seyahat kolaylığı uluslararası göç hareketlerinin giderek karmaşık bir niteliğe bürünmesine yol açmaktadır. Yoksulluk ve istikrarsızlıktan kaynaklanan düzensiz göçün yarattığı sorunlar ülkelerin tek başlarına çözemeyecekleri kadar geniş kapsamlı olup, bu olgunun önlenmesi uluslararası toplumun sorumluluk ve dayanışma içinde birlikte hareket etmesini gerektirmektedir.

Çevresindeki ülkelerde yaşanan ekonomik güçlükler ve siyasi istikrarsızlık, Türkiye’nin göç politikası bakımından önemli bir sınama haline gelmiştir. Türkiye, bulunduğu coğrafya nedeniyle maruz kaldığı düzensiz göç akınlarıyla kararlılıkla mücadele etmektedir.

Ülkemiz, küresel bir sorun olan düzensiz göçe karşı önlemlerin, küresel bağlamda ele alınmasını; göçmen kaçakçılarına karşı güçlü bir mücadelenin yanında göçün siyasi, ekonomik ve güvenlik kaynaklı temel nedenlerine (root causes) yönelik kalıcı çözümler üretilmesini; göçte kaynak ülkelerdeki çatışma bölgelerinde barış ve istikrarın tesisi ile bu ülkelere insani ve kalkınma yardımlarının arttırılmasına yönelik tedbirlerin alınmasını, göç konusunda, daha kapsamlı, insan hakları temelli bir yaklaşım geliştirilmesini; göçmenlere yönelik algı ve yükselen yabancı düşmanlığının ırkçılığa zemin hazırlaması çerçevesinde ayrımcılığın tüm hukuki imkânlarla engellenmesini, ayrıca göçmenlerin adalete, eğitime ve sağlık imkânlarına erişimlerinin de kolaylaştırılmasını savunmaktadır.

II. Düzensiz Göçe ilişkin Sayısal Veriler

Türkiye, genelde düzensiz göç özelde ise çok sayıda insanın hayatını kaybetmesine yol açan deniz yoluyla göçe karşı mücadelesini kararlılıkla sürdürmektedir.

2005-2016 döneminde ülkemizde yakalanan düzensiz göçmen sayısı 900 bine yakındır. Ayrıca, deniz yoluyla düzensiz göçün hız kazanması üzerine Sahil Güvenlik Komutanlığımız, 2015 yılı başında Akdeniz’de “Akdeniz’de Güven Harekatı (Operation Safe Med)” ile 2015 Mayıs ayı itibariyle ise Ege’de “ Ege’de Umut Harekatı (Opeartion Aegean Hope)”u hayata geçirmiştir. Sözkonusu operasyonlara devam edilmektedir.

2016 yılında 174.466 düzensiz göçmen yakalanmıştır. Bu rakamın 37.130’nu Sahil Güvenlik Komutanlığımızca denizden kurtarılan göçmenler teşkil etmektedir. 2016 yılında, 2015 yılına kıyasla denizde düzensiz göç olayında %66, düzensiz göçmen sayısında ise %60 oranında azalma meydana gelmiştir. 2017’de 175.752 düzensiz göçmen ülkemizde yakalanmıştır.

III. Düzensiz Göçle Mücadele

A. Yasal Önlemler

Türkiye, “Sınır Aşan Organize Suçlarla Mücadele Birleşmiş Milletler Sözleşmesi” ile bu Sözleşme’ye ek “Göçmen Kaçakçılığı” ve “İnsan Ticareti” konularını düzenleyen Protokolleri Aralık 2000 tarihinde imzalamış ve Mart 2003’te taraf olmuştur.

Türk Ceza Kanunu’nda göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti suç olarak tanımlanmış, bu suçları işleyenlere 3 yıldan 8 yıla kadar hapis ve on bin güne kadar adli para cezası getirilmiştir.

Türkiye’nin göç alanındaki politikalarını düzenlemek ve göçü daha etkin yönetmek için 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu Nisan 2013’te yürürlüğe girmiştir. Anılan Kanun ülkemizde düzensiz göç alanında ihtiyaç duyduğu çağdaş, insan haklarına saygılı ve AB müktesebatıyla uyumlu bir mevzuat geliştirilmesi bakımından önemli bir adım olmuştur.11 dilde yayımlanan Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’na http://www.goc.gov.tr web adresinden ulaşılması mümkündür.

Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu çerçevesinde İçişleri Bakanlığı bünyesinde Göç İdaresi Genel Müdürlüğü kurulmuş ve 11 Nisan 2014 tarihinde faaliyete geçmiştir. Bu kurumun görevlerinden birisi de düzensiz göçle ilgili gelişmeleri izlemek bu gelişmeler çerçevesinde gerekli tedbirleri almak ve uygulamaktır.

Düzensiz göçün uluslararası boyutunun ve özellikle ikili ilişkilerimize olumsuz yansımalarının değerlendirilebilmesi bakımından faaliyetlerini İçişleri Bakanlığı eşgüdümünde sürdüren Düzensiz Göçle Mücadele Koordinasyon Kurulu’nun çalışmalarına Bakanlığımız da katılım sağlamaktadır.

B. İdari Düzenlemeler

Düzensiz göçle mücadelenin güçlendirilmesi amacıyla ülkemiz tarafından, sınır kontrollerinin güçlendirilmesi; kolluk güçleri arasında işbirliği ve göçmen kaçakçılarına verilen cezaların artırılması; Göçmen Kaçakçılığı Eylem Planı’nın hazırlanması; göçmen kaçakçılığı şebekelerinin çökertilmesine yönelik yeni operasyonlar yapılması; Sahil Güvenlik Komutanlığımızın kapasitesi ile geri gönderme merkezlerinin kapasitesinin artırılması doğrultusunda çalışılmaktadır.

C. Uluslararası İşbirliği

Ülkemiz, ikili, bölgesel ve uluslararası düzeyde düzensiz göç hareketlerine yönelik mücadele faaliyetlerine aktif katılım sağlanmaktadır.

Türkiye, 30 Kasım 2004 tarihinde Uluslararası Göç Örgütü’ne üye olmuştur. Anılan Örgüt ile göç konularının yanı sıra insan ticareti ile mücadele alanında da işbirliği sürdürülmektedir.

Ülkemiz, Avrupa ve komşu ülkelerde düzensiz göçe ilişkin sorunların belirlenmesi, aynı zamanda göç politikalarının da geliştirilmesi amacıyla kurulmuş olan Budapeşte Süreci’nin, 2006 yılından bu yana başkanlığını yürütmektedir. Macaristan ile birlikte eş başkanlık yaptığımız Budapeşte Sürecinde AB ülkeleri dâhil 52 ülke ve 10 uluslararası kuruluş bulunmaktadır. Bu süreçte göçe kaynak ülkelerle hedef ülkeler arasında işbirliği amaçlanmaktadır.

Başkanı olduğumuz Budapeşte Süreci bünyesinde ülkemiz öncülüğünde İpek Yolu Bölgesi Çalışma Grubu kurulmuş ve göç güzergâhındaki kaynak, geçiş ve hedef ülkeler biraraya getirilerek diyalog sağlanmıştır. Budapeşte Süreci'nin 20. yıldönümü vesilesiyle Beşinci Bakanlar Konferansı'nın İpek Yolu Göç Ortaklığı temasıyla 19 Nisan 2013 tarihinde İstanbul'da düzenlenmiştir.

Küresel Göç ve Kalkınma Forumu (GFMD) 2014-2015 Dönem Başkanlığımız çerçevesinde 14-16 Ekim 2015 tarihlerinde ülkemizin ev sahipliğinde GFMD yıllık zirve toplantısı yapılmıştır. GFMD Dönem Başkanlığımız sırasında, öncelikli olarak göçmenlerin toplumdaki algısının iyileştirilmesine yönelik çabaların kuvvetlendirilmesi, göçmen gönderen ve kabul eden ülkeler arasındaki işbirliğinin güçlendirilmesi, zorunlu göç, sürdürülebilir kalkınma için hareketliliğin teşvik edilmesi, göç konusunun BM 2015 sonrası Kalkınma Gündemi'ne dâhil edilmesi ve özel sektörün uluslararası göçe katkısı konuları üzerinde durulmuştur.

Göç konusunda yaşanan tıkanmaları aşmak amacıyla küresel çapta yeni ilkelerin belirlenmesine yönelik olarak hazırlanması ve hükümetlerarası müzakereler akabinde 2018 yılında kabul edilmesi planlanan Küresel Mutabakat’a (Global Compact on Safe, Orderly and Regular Migration - GCM) ilişkin hazırlık çalışmalarına Türkiye aktif katılım ve katkı sağlamaktadır.

AB’nin dış sınırlarının kontrolü ve güvenliğinden sorumlu Ajansı (Frontex) ile Mayıs 2012’de imzalanan Mutabakat Zaptı çerçevesinde düzensiz göçle mücadelede kurumsal bir işbirliği tesis edilmiştir. Anılan Zapt’ın uygulanması çerçevesinde, bir Çalışma Planı Şubat 2014’de Varşova’da imzalanmıştır. Ayrıca, AB'nin ülkemize atadığı Frontex irtibat görevlisi 1 Nisan 2016 itibariyle ülkemizde göreve başlamıştır.

Düzensiz göç üzerinde caydırıcı rol oynayan ve esasen düzensiz göçmenlerin düzenli, hızlı, güvenli ve insan onuruna yaraşır şekilde vatandaşı oldukları veya geldikleri ülkelere geri gönderilmelerine dair esas ve usulleri hukuki zeminde düzenleyen Geri Kabul Anlaşmalarının (GKA) kaynak ülkelerle imzalanmasına yönelik çalışmalarımız devam etmektedir.

Ülkemiz bugüne kadar 15 ülke ile (Yunanistan, Rusya Federasyonu, Yemen, Nijerya, Bosna Hersek, Kırgızistan, Pakistan, Romanya, Suriye, Ukrayna, Belarus, Karadağ, Moldova, Kosova ve Norveç) Geri Kabul Anlaşması imzalamıştır.