SC:2 - 11 Şubat 2006, İran´ın Nükleer Programı Bağlamında Ülkemizin Nükleer Silah Üretimine Yönelip Yönelmeyeceği Hakkında Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan´ın Bir Soruya Cevabı

Soru: Almanya Dışişleri Bakanı Steinmeier, Der Spiegel dergisinde yayınlanan bir mülakatında, “İran’ın nükleer bombası, Mısır, Suudi Arabistan veya Türkiye’yi de bir silahlanma yarışına tahrik edebilecektir. Nükleer silahlar, son tahlilde, Tahran için de, daha çok yerine daha az güvenlik anlamına gelecektir” yönünde beyanda bulunmuştur. Türkiye’nin nükleer silah sahibi olmaya yönelik bir politikası var mıdır?

Cevap: Türkiye, NATO’nun Müttefiklerine sağladığı ortak güvenlik şemsiyesi çerçevesinde nükleer caydırıcılık yeteneğine sahiptir. Ülkemizin ulusal güvenlik ve savunma doktrininde, kitle imha silahları marifetiyle tesis edilmiş bir caydırıcılık konsepti bulunmamaktadır.

Türkiye, silahsızlanma ve silahların kontrolü ile kitle imha silahlarının yayılmasının önlenmesi alanındaki tüm uluslararası anlaşmalara ve sözleşmelere taraf olup, bu çerçevede, UAEA ile Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması (NPT) kapsamında Nükleer Güvence Denetimi Anlaşması’nı imzalamıştır. Türkiye ayrıca, ileri ve etkili UAEA denetimlerine olanak tanıyan Ek Protokol’e de taraf olan ilk ülkeler arasındadır. Ülkemizin NPT’nin hak ve yükümlülükleri çerçevesinde nükleer enerjiden barışçıl amaçlarla yararlanma çalışmaları UAEA’nın bilgisi dahilindedir.

Uluslararası camianın saygın bir üyesi ve köklü bir demokratik sisteme sahip olan ülkemiz, bu anlaşma ve sözleşmelerden kaynaklanan sorumluluklarını bugüne kadar eksiksiz yerine getirmiştir ve getirmeye de devam edecektir.