SC-1, 05 Şubat 2015, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in Mısır Dışişleri Bakanlığı Tarafından 4 Şubat Günü Yayımlanan Açıklama Hakkındaki Bir Soruya Cevabı

Mısır Dışişleri Bakanlığı'nca 4 Şubat günü yapılan açıklama, devlet yönetimi anlayışı silah-baskı-zulüm üçgenine dayanan Mısır darbe yöneticilerinin traji-komik çabalarından bir yenisini teşkil etmektedir.

Mısır'ın, zulüm ve istibdadı bir idare şekli sanan mevcut yönetiminin, temel hak ve hürriyetleri benimsemiş çağdaş demokrasiler ile ortak hiç bir yönü olmadığı aşikardır.

Mısır'da 2013 Temmuz'unda yapılan darbe sonrasında siyasi kararlarla verilen toplu idam cezalarının sayısı 1000'e varmaktadır. Tabiatıyla bu gidişatın tasvip edilmesi mümkün değildir. Halkın belirli bir kesimini keyfi kararlarla cezalandırarak ve baskı altına alarak toplumsal barış ve siyasi istikrar sağlanamaz.

Mısır'daki baskı rejiminin hukuku ve insan haklarını hiçe sayan, vicdanlara sığmayan uygulamaları pek çok ülke ve uluslararası kuruluş tarafından da kınanmaktadır. Son 183 idam kararı da diğerleri gibi uluslararası toplumun tepkisine ‎yol açmıştır.

Mısır'daki darbe yönetiminin, tepkilerini ortaya koyan bir çok ülke ve uluslararası örgüt arasından Türkiye'yi kendisine yakışan bir üslupla hedef alması, içine düştüğü acz ve kompleksin derinliğini göstermektedir.

Dolayısıyla, Mısır'ın yaptığı açıklamanın ciddiye alınması sözkonusu değildir. Türkiye'nin gerek gücünü tarihin derinliklerinden alan görgü ve gelenekleri, gerek bölge ve uluslararası camia içinde üstlendiği konum ve sorumluluklar, böylesine zavallı bir teşebbüssü muhatap almasına imkan tanımamaktadır.

Kahire'deki darbeci zihniyet ne yalanlar uydurursa uydursun, Türkiye Mısırlı kardeşlerimizin barış ve refahı yönündeki ilkeli tutumunu sürdürecektir. Bu çerçevede, Mısır'da demokrasiye tam anlamıyla geri dönülmesine, kardeş Mısır halkının özgür iradesinin siyasi ve toplumsal hayata tam olarak yansıtılmasına ve ülkede ancak bu şekilde kalıcı ve sürdürülebilir bir istikrar, güvenlik ve huzur ortamının sağlanabileceğine dair görüşlerimizi yüksek sesle söylemeye devam edeceğiz.