Organize Suçlarla Mücadele

Gelişen teknolojinin sunduğu olanaklardan giderek daha fazla yararlanan organize suç unsurları günümüzde son derece kapsamlı sınıraşan faaliyetlerde bulunmaktadırlar. Ekonomik istikrarsızlık, rüşvet, işsizlik, eğitimsizlik, siyasi ve hukuki boşluklar ve ahlaki yozlaşma gibi pek çok etken tarafından ortaya çıkarılıp tetiklenebilen organize suçlar, günümüzde artık bireysel ve toplumsal olduğu gibi ulusal ve uluslararası güvenliği de tehdit eden bir sorun haline gelmiştir.

Organize suç örgütlerinin başta uyuşturucu madde kaçakçılığı olmak üzere, göçmen, tarihi eser, sigara ve alkol kaçakçılığı, insan ticareti, yolsuzluk, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerinin aklanması, silah ve mühimmat kaçakçılığı gibi tipik faaliyet alanlarına son yıllarda, bilgisayar ve iletişim teknolojilerinde yaşanan gelişmelere paralel olarak, çeşitli bilişim suçları da eklenmiştir.

Günümüzde organize suçlar tüm ülkeleri tehdit eden bir hal almıştır. Organize suç örgütlerince her yıl sirküle edilen milyarlarca doların birçok gelişmekte olan ülkenin yıllık bütçesinden fazla olduğu dikkate alındığında örgütlü suçun ülkelerin güvenliğinin yanısıra sosyal ve ekonomik kalkınmalarına getirmekte olduğu tehlike de daha iyi anlaşılmaktadır.

Örgütlü biçimde işlenen suçların tüm dünyada kazandığı artış eğilimi ve ülkelerin bu sorunla mücadeleye verdikleri öneme paralel olarak, organize suçlarla mücadele ülkemiz için de öncelikli bir konudur. Zira organize suç türlerinin genel asayiş, ekonomik kalkınma ve toplumsal huzura verdiği zarara, bu suç gruplarının terör örgütleriyle yakın ilişkisinden kaynaklanan tehlikeler de eklenmektedir. Nitekim terör ve örgütlü suç unsurlarının çoğunlukla birbirleriyle ilişki ve işbirliği içerisinde çalıştıkları bilinmektedir. Organize olarak işlenen suç, terör örgütlerinin en önemli finans kaynaklarından biridir.

Organize suç gruplarıyla terör örgütleri arasındaki bu ilişki, özellikle demokratik toplumlardaki düşünce, örgütlenme ve ekonomik faaliyet özgürlüklerinin suistimal edilmesiyle ciddi bir tehdide dönüşmektedir. Dünyanın en kanlı terör örgütlerinden biri olan PKK / KADEK / KONGRA-GEL’in terör faaliyetlerini finanse etmek için yoğun olarak başvurduğu organize suç faaliyetleri, bu ilişkiden kaynaklanan tehdidin boyut ve ciddiyetinin kuşkuya yer bırakmayan bir göstergesidir.

Ülkelerin her geçen gün daha fazla sınıraşan nitelik kazanan organize suç unsurları ile bireysel olarak mücadele etmelerinin mümkün olmadığı açıktır. Bu suç örgütleriyle mücadele ancak çok yönlü bir strateji ve uluslararası işbirliğiyle başarıya ulaşabilecektir. Türkiye bu gerçekten hareketle sınıraşan organize suçlarla mücadelede ikili ve çok taraflı işbirliğinin geliştirilmesine yönelik tüm girişimlerde yerini almakta, örgütlü suçlarla mücadele alanında kazandığı tecrübeyi mümkün olan her platformda diğer ülkelerle paylaşmakta ve başta Birleşmiş Milletler bünyesinde yürütülenler olmak üzere, bu konuda uluslararası zeminde düzenlenen faaliyetlerde aktif rol oynamaktadır.

Organize suçlarla mücadele alanında katılım ve içerik bakımından en kapsamlı uluslararası belgeler “Birleşmiş Milletler Sınıraşan Örgütlü Suçlarla Mücadele Sözleşmesi” ve bu Sözleşmenin ekini teşkil eden üç Protokoldür.

Sözleşme ve ek Protokollerine taraf olan ülkemiz sözkonusu belgelerde öngörülen bildirim yükümlülüklerini yerine getirmiş, ayrıca Sözleşme ve Protokollerinin uygulanmasına ilişkin sualnameleri yanıtlayarak BM Uyuşturucu ve Suç Ofisi Sekretaryasına sunmuştur.

Türkiye ayrıca Avrupa Konseyi bünyesinde hazırlanan “Suçtan Kaynaklanan Gelirlerin Aklanması, Araştırılması, Ele Geçirilmesi ve El Konulması Sözleşmesi”ni onaylamış, “Suçtan Kaynaklanan Gelirlerin Aklanması, Araştırılması, El Konulması, Ele Geçirilmesi ve Terörizmin Finansmanı Avrupa Konseyi Sözleşmesi”ni de imzalamıştır.

“Türkiye Cumhuriyeti ve Avrupa Polis Teşkilatı Arasında İşbirliğine İlişkin Anlaşma” Temmuz 2004 itibariyle yürürlüğe girmiştir.

Ülkemiz ayrıca Güneydoğu Avrupa İşbirliği Girişimi (SECI) ve Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın (KEİ) da organize suçlarla mücadele çalışmalarına aktif katılım ve katkı sağlamaktadır.

Türkiye 70'den fazla ülkeyle terörizm, uyuşturucu kaçakçılığı ve organize suçlarla mücadele alanlarında işbirliğini öngören ikili Anlaşma ve Protokoller imzalamıştır. Sözkonusu belgelerin oluşturduğu hukuki zemin çerçevesinde emniyet birimlerimiz ile muhatapları arasında bilgi, belge, istihbarat ve tecrübe değişimi yapılmakta, ayrıca kanun uygulayıcı personelin eğitimi konusunda işbirliği sağlamaktadır.

İkili güvenlik işbirliği anlaşmaları uyarınca tesis edilen Ortak Komisyon / Çalışma Grubu mekanizmaları aracılığıyla ülkemiz ile diğer ülkelerin kanun uygulayıcıları düzenli olarak biraraya gelerek güvenlik alanındaki ikili işbirliği kanallarını çeşitlendirmektedirler. Buna ilaveten, güvenlik konularının gerektirdiği hız ve gizliliği sağlamak üzere Emniyet Genel Müdürlüğümüzce çeşitli ülkelere polis irtibat görevlileri atanmakta, aynı şekilde kimi ülkelerin emniyet mensupları ülkemize irtibat görevlisi olarak kabul edilmektedir.