No:49 - 29 Mart 2003, Türkiye´nin ABD ile Irak Harekatı Çerçevesinde Yeterince İşbirliği Göstermemiş Olduğu Yolundaki İddialara ve Eleştirilere Cevap

ABD’deki bazı çevrelerin son günlerde çeşitli vesilelerle yaptıkları beyanlarda, Türkiye’yi ABD ile Irak harekatı çerçevesinde kendisinden beklenen işbirliğini göstermemiş olmakla eleştirdikleri, hayal kırıklıklarını dile getirdikleri, bu çerçevede ayrıca askeri harekatlarının daha zor ve riskli hale geldiğini söyledikleri gözlenmektedir.


Türkiye, ABD’nin Irak’ın kitle imha silahlarından arındırılmasını teminen, bu ülkede bir askeri harekata girişme seçeneğini de içeren planlamaları çerçevesinde başından itibaren müttefikiyle çok yakın temas ve danışma içinde olmuştur. Türkiye, Irak krizinin çözümü için askeri seçenekten başka yol kalmaması halinde ABD ile yapabileceği işbirliğini ayrıntılarıyla görüşmüştür. Hükümetimizin yakın müttefikimiz ABD ile işbirliği yapma iradesi, üs modernizasyonu için 6 Şubat’ta, Türkiye’ye yabancı asker konuşlandırılabilmesi için de 1 Mart’ta TBMM’ne yaptığı başvurularla esasen açıklıkla ortaya konmuştu.


1 Mart’ta Meclisimizin Hükümet tezkeresini onaylamaması, Irak’a askeri bir müdahalenin zemini üzerinde yapılan derin tartışmaların demokratik bir yansımasıdır.


Bu tarihi takip eden dönem, bir taraftan Türkiye’de 59. Hükümetin kurulma ve güvenoyu alma çalışmalarının sürdürüldüğü, diğer taraftan Irak konusunda gerek diplomasi cephesinde, gerek askeri hazırlıklar açısından çok hızlı gelişmelerin yaşandığı haftalar olmuştur. Bu kısa dönem içinde Türkiye, Güvenlik Konseyi’nde 1441 sayılı kararın uygulanmasıyla ilgili olarak atılabilecek yeni adımlar üzerinde sürdürülen tartışmaları yakından izlerken, ABD ile de yoğun temasını korumuştur. Bu temaslar sırasında ABD tarafı, kapsamlı işbirliğinin artık kendi harekat zamanlamasına uymadığını belirtmiş ve acilen hava sahamızı açmamızı talep etmiştir. Hükümetimiz de, ABD ile bu kapsamda işbirliğini öngören yetkiyi 20 Mart’ta TBMM’den almıştır.


Sonuç olarak, bugün bulunulan nokta ABD’nin planlama ve hazırlıkları açısından kendi tercihini yansıtmaktadır. Doğal olarak Türkiye, müttefiki ABD ile yakın temas ve danışma içinde kalmaya devam edecektir.