AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica
Mogherini tarafından bugün (4 Mayıs) ülkemizin Doğu Akdeniz’deki
hidrokarbon arama faaliyetlerine ilişkin yapılan açıklamayı reddediyoruz.
Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon kaynaklarına ilişkin faaliyetleri
uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru haklarına dayanmaktadır. Evvelce de
defaatle vurguladığımız üzere, bölgede gerek en uzun kıyıya sahip ülke
olarak kendi kıta sahanlığımızdaki hak ve çıkarlarımızı, gerek Kuzey Kıbrıs
Türk Cumhuriyeti’nin Kıbrıs Adası etrafındaki asli haklarını koruyacağız.
Ülkemiz bu bağlamda gereken her türlü adımı atmaktan bugüne kadar
çekinmemiştir, bundan sonra da çekinmeyecektir.
Esasen, Doğu Akdeniz’de güvenlik ve istikrarı sorumsuzca riske atmaktan
çekinmeyen, Kıbrıs Adası’nın ortak sahibi olan Kıbrıs Türklerinin doğal
kaynaklar üzerindeki asli haklarını hiçe sayan, isbirligi tekliflerini
reddeden ve tüm uyarılarımıza rağmen tek taraflı faaliyetlerinden
vazgecmeyen Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’dir.
Doğu Akdeniz dışındaki tüm aktörlerin, Türkiye’nin ve KKTC’nin bölgedeki
enerji denkleminden dışlanamayacağını kabul etmesi ve Güney Kıbrıs Rum
Yönetimi’ne koşulsuz bir biçimde destek vermekten vazgeçmesi, bölgenin daha
da istikrarsızlaşmasını önleyecek sağduyulu bir yaklaşım olacaktır.
Ayrıca, yıllardır bu meselenin çözümü konusunda adım atmayanların, bugün
bize söz söylemeye hiçbir hakları bulunmamaktadır.