No: 57, 25 Şubat 2011, AB Adalet ve İçişleri Konseyi Sonuçları Hk.

Bilindiği üzere, AB’ye üye ülke ve kurumları nezdinde Türk vatandaşlarına vize muafiyeti tanınmasıyla sonuçlanacak bir sürecin başlatılmasına yönelik olarak bir müddettir sürdürdüğümüz girişimler bağlamında, bu hedefe ulaşabilmek amacıyla tarafımızdan Geri Kabul Anlaşması’nın (GKA) imzalanması yükümlülüğünün yerine getirilmesi istenilmiş ve sözkonusu anlaşmayla ilgili müzakereler tarafımızdan ve AB Komisyonu tarafından sergilenen yapıcı yaklaşım sayesinde Ocak ayı sonunda tamamlanmıştır.

Esasen GKA ile ilgili tutumumuz AB’deki muhataplarımıza defaatle ve açıklıkla iletilmiştir. Bakanlığımız tarafından 14 Aralık 2010 tarihinde yapılan basın açıklamasında da belirtildiği üzere GKA’nın nihayetlendirilerek parafe edilmesi, Türkiye ile AB Komisyonu arasında vize muafiyetine giden vize diyalogu sürecinin başlatılmasıyla paralellik arzetmelidir. Bu süreç aşamalı bir nitelik taşımakta olup ilk aşamasında vize liberalizasyonu ile başlaması ve vize muafiyetiyle sonuçlanması gerekmektedir.

Kaldı ki vatandaşlarımıza yönelik mevcut vize uygulamasının hukuki geçerliliğinin bulunmadığı bizzat AB üyesi ülkelerdeki mahkemelerin son dönemde artan ölçüde aldığı kararlarla da kanıtlanmaktadır.

GKA’nın müzakerelerinin başlangıcından bu yana yukarıda çerçevesi çizilen tutumumuz meyanında bu konudaki talebimiz karşılanmadığı takdirde sözkonusu anlaşmayı imzalamayacağımız karşıtlarımıza her vesileyle kararlılıkla bildirilmiştir.

AB Adalet ve İçişleri Konseyi’nin 24 Şubat 2011 tarihinde bu konuda almış olduğu karar beklentimizi karşılamaktan uzaktır. Beklentimiz, AB Konseyi’nin AB Komisyonu’nu bu konudaki talebimizi tam olarak karşılayacak şekilde ülkemizle görüşmelere başlamak üzere yetkilendirmesidir. Bu beklenti karşılanmadığı sürece GKA tarafımızdan ne paraflanacak, ne imzalanacak ne de uygulamaya konulacaktır.