Dışişleri Bakanı Sn. Ahmet Davutoğlu'nun İngiliz The Guardian Gazetesinde Yayımlanan Makalesinin Gayriresmi Tercümesi, 16 Haziran 2013 Dışişleri Bakanı Sn. Ahmet Davutoğlu'nun Liberation Gazetesinde Yayımlanan Mülakatı, 9 Temmuz 2012 Dışişleri Bakanı Sayın Ahmet Davutoğlu’nun Die Presse Gazetesinde (Avusturya) Yayımlanan Makalesi, 22 Mart 2012 Dışişleri Bakanı Sn. Ahmet Davutoğlu’nun Nihom Keizai Shimbun (Japonya) Gazetesinde Yayımlanan Mülakatı, 8 Ocak 2012 Sn. Bakanımızın Le Monde Gazetesinde (Fransa) 21 Aralık 2011 Tarihinde Yayımlanan Mülakatı Sn. Bakanımızın Libération Gazetesinde (Fransa) 21 Aralık 2011 Tarihinde Yayımlanan Makalesi Sn. Bakanımızın Der Spiegel Dergisinde (Almanya) Yayımlanan Mülakatı, 12 Aralık 2011 Sayın Bakanımızın Süddeutsche Zeitung Gazetesinde (Almanya) 08.12.2011 tarihinde yayımlanan makalesi Sayın Bakanımızın Le Matin Gazetesinde (Fas) 14.11.2011 Tarihinde Yayımlanan Makalesi Sayın Bakanımız ile İtalya Dışişleri Bakanı Franco Frattini'nin La Repubblica Gazetesinde (İtalya) 09.11.2010 Tarihinde Yayımlanan Ortak Makaleleri Sayın Bakanımızın Egemen Kazakistan Gazetesinde (Kazakistan) 16.02.2010 Tarihinde Yayımlanan Makalesi Sayın Bakanımızın Oslobodjenje Gazetesinde (Bosna-Hersek) 14.12.2009 Tarihinde Yayımlanan Makalesi Sayın Bakanımızın Vjesnik Gazetesinde (Hırvatistan) 12.12.2009 Tarihinde Yayımlanan Makalesi Sayın Bakanımız ile İtalya Dışişleri Bakanı Franco Frattini'nin Corriere della Sera Gazetesinde (İtalya) 18.11.2009 Tarihinde Yayımlanan Ortak Makaleleri Sayın Bakanımızın 55, Albania, Shqip ve Gazeta Shqiptare Gazetelerinde (Arnavutluk) 18.10.2009 Tarihinde Yayımlanan Makalesi Sayın Bakanımızın Dnevni Avaz Gazetesinde (Bosna-Hersek) 17.10.2009 Tarihinde Yayımlanan Makalesi Sayın Bakanımızın Al-Dustour Gazetesinde (Ürdün) 10.09.2009 Tarihinde Yayımlanan Makalesi Sayın Bakanımızın Rezonansi Gazetesinde (Gürcistan) 7.09.2009 Tarihinde Yayımlanan Makalesi Sayın Bakanımızın Pobjeda Gazetesinde (Karadağ) 24.07.2009 Tarihinde Yayımlanan Makalesi Sayın Bakanımızın Politika Gazetesinde (Sırbistan) 23.07.2009 Tarihinde Yayımlanan Makalesi Sayın Bakanımızın Adevarul Gazetesinde (Romanya) 03.07.2009 Tarihinde Yayımlanan Makalesi
Dışişleri Bakanı Sn. Ahmet Davutoğlu'nun Liberation Gazetesinde Yayımlanan Mülakatı, 9 Temmuz 2012

Liberation, 9 Temmuz 2012

Sayfa 1: Türkiye ve Fransa, biz müttefikiz.

Sayfa 6. Türk Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Fransa ile ilişkileri yeniden başlatmak istiyor.

“Paris ve Ankara arasında vizyoner işbirliğine geçmenin zamanı geldi”

Türkiye’nin AB’yle entegrasyonuna açıkça düşmanca yaklaşan Nicolas Sarkozy’nin Cumhurbaşkanlığı döneminde zor bir süreçten geçen Paris ve Ankara arasındaki ilişkiler yeniden hız kazanıyor. Bunun bir göstergesi Türk Dışişleri Bakanı, akademisyen ve Türk diplomasisinin büyük yöneticisi Ahmet Davutoğlu’nun Perşembe günü Paris’e gerçekleştirdiği ziyaret.

Geçtiğimiz sonbaharda Ermeni soykırımının inkarının cezalandırılmasını öngören yasa teklifinin neden olduğu kriz bitti mi?

Fransa Anayasa Konseyi bu yasa teklifini iptal ederek ve tarih hakkında özgür tartışma ortamının mevcudiyetini garanti altına alarak bu meseleyi kapattı. Türkiye geçmişinin tüm veçheleriyle yüzleşmeye hazırdır. Bu konuda Paris’in üç farklı tutum benimsemesi mümkündür. Birincisi, Minsk Grubu Eşbaşkanı sıfatıyla daha aktif bir rol almak suretiyle Türk-Ermeni yakınlaşmasına ve Yukarı Karabağ sorununun çözümüne faal olarak katkı sağlayabilir. İkinci seçenek tarihçilerin bu konuda özgürce çalışmaya bırakılmaları ve bizim yaptığımız gibi arşivlerin açılmasıdır. Biz ayrıca bir Ortak Tarih Komisyonu kurulması için çağrıda bulunduk. Ancak, Parlamento’da Türkiye’yi soykırımla suçlamak suretiyle tarih yazmayı istemek tarafımızdan kabul edilemez. Bu Fransız-Türk ilişkilerine zarar vermekten başka bir işe yaramaz, ayrıca Türkiye ve Ermenistan arasındaki ilişkilere de zarar verir. Cezayir’in bağımsızlığının 50. yıldönümü vesilesiyle Cumhurbaşkanı Hollande’ın kaleme aldığı güzel bir makale var, makalede Hollande iki ülke arasında hafıza konusunda ortak bir çalışmanın gerekliliğine işaret ediyor. İşte biz de Ermenistan’dan tam bunu istiyoruz, bu husus Erivan’la imzaladığımız protokollerin bir parçasıdır. Nefreti geçmişe ilişkin ortak bir çalışmayla ikame etmenin zamanı gelmiştir. Paris’te işbaşına gelen yeni ekibin bu dosyayı tekrar açmayacak kadar sağduyu sahibi olacağına inanıyorum.

Bu Fransız-Türk ilişkileri için yeni bir başlangıç mıdır?

Ben fazlasıyla ümitvarım. Geleneksel olarak güçlü dostluk ilişkilerine dayalı olan Fransız-Türk diplomatik ilişkileri Avrupa’daki en eski ilişkiler arasında bulunmaktadır. Son yıllardaki, özellikle son aylardaki türbülanslar bir parentezden ibarettir. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Cumhurbaşkanı François Hollande arasında Şikago’da gerçekleştirilen görüşme, bilahare Cumhurbaşkanı Hollande’ın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la Rio’da yaptığı görüşme, keza meslektaşım Laurent Fabius’la Paris’te yaptığım görüşme çok olumlu olmuştur. Daha önceki kriz iklimi yapaydı. Şimdi ortak değerler ve çıkarlar temelinde vizyoner bir işbirliğine geçmek gerek.

Somut olarak?

İkili planda bu daha çok üst düzey temas anlamına gelmektedir. Bir Fransız Cumhurbaşkanı tarafından Türkiye’ye gerçekleştirilen en son ziyaret 1992 yılına dayanmaktadır. Nicolas Sarkozy’nin gerçekleştirdiği ve sadece 2-3 saat süren ziyareti dikkate almıyoruz. Biz ( Sarkozy’nin) vakti yok ise, ziyaretin tarihini değiştirmesini istemiştik. O kabul etmedi. Ticari ilişkilerimiz geçtiğimiz yıl 12,6 milyar Avro’ya ulaştı ve bu yıl 15 milyar Avro’ya ulaşmasını ümit ediyoruz. Türkiye’de binden fazla Fransız şirketi var ve örneğin sivil nükleer enerji alanında büyük bir işbirliği potansiyeli mevcut.

Avrupa hakkında ?

Avrupalı yöneticilerin bir kısmının Türkiye’nin AB’ye tam üye olmasına çekimser yaklaştıklarını biliyorum. Ancak, hiçbirinin Türkiye’nin Birliğe getireceği avantajları ve Avrupa’ya sunacaklarını gördüklerini zannetmiyorum. Bugünün Türkiyesi siyasi istikrarsızlığın, ekonomik krizlerin ve güvenlik sorunlarının yaşandığı 1990’ların Türkiyesi değildir. Fransız kamuoyuna saygı duyuyoruz. Müzakereler tamamlandığında referandum yoluyla Türkiye’nin AB üyeliğine karar verilebilir, Türk kamuoyunun da bu konuda söyleyecekleri olacaktır. Bırakalım, o zamana kadar müzakere süreci normal bir şekilde devam etsin. Portekiz’den Yunanistan’a uzanan coğrafyada AB’nin Akdeniz kısmı krizde, AB’nin kuzeyi iyi durumda. Fransa gibi Türkiye de başarı hikayesiyle krizden az etkilendi. Tunus, Mısır, Libya ve Suriye gibi ülkeler zor bir değişim sürecinden geçerken iki Akdeniz ülkesi bu bölgede kilit rol oynayabilir. Nicolas Sarkozy, Türkiye’nin yükselen etkisini Fransa’nın hilafına bir gelişme olarak görüyordu. Ben tam tersini düşünüyorum. Biz düşman değil müttefikiz, bunun doğuracağı sinerjiler apaçık ortadadır.

Ankara ve Paris Suriye konusuna en fazla müdahil olan iki başkent. Bu iki ülke ne yapabilir?

Biz birbirimizi tamamlıyoruz. Fransa BMGK üyesi olan tek Akdeniz ülkesi. Türkiye milyonlarca kişinin akrabalık bağları bulunduğu Suriye’nin komşusu. Bir önceki Suriye’nin Dostları Grubu Toplantısı’nın İstanbul’da yapılmış olması tesadüf değildir. Paris toplantısında 107 ülke vardı. Suriye’nin Dostları Grubu’na mümkün olduğunca çok ülkenin katılması BMGK’daki RF ve ÇHC’nin engellemesinden kaynaklanıyor. Arap Ligi Barış Planı’nın BM Genel Kurulu’nda 139 ülke tarafından onaylanması ışığında Suriye rejimine fazlasıyla tecrid edildiğini göstermek için uluslararası toplumun vicdanının ses bulduğu uluslararası bir platform kurulması gerekiyordu.

Orjinal Metin İçin Tıklayınız...