Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Ukrayna Dışişleri Bakanı Sayın Pavlo Klimkin ile Ortak Basın Toplantısındaki Bazı Açıklamaları, 30 Mart 2018, Ankara

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Çok değerli basın mensupları, bugün ülkemizde Ukrayna Dışişleri Bakanı Pavlo Klimkin’i ağırlıyoruz. Sevgili dostum Pavlo’ya ülkemize hoş geldiniz demek istiyorum.

Bu sabah TBMM Başkanımızla da görüşme gerçekleştirdiler, Meclisimizi ziyaret ettiler.

Ve biz bugün kendi aramızda yaptığımız toplantılarda ikili ilişkilerimizi, bölgesel konuları değerlendirdik. Daha sonra çalışma yemeğinde de yine bazı konuları hep birlikte ele alacağız. Ve öğleden sonra 14:30 gibi Sayın Cumhurbaşkanımız Pavlo’yu kabul edecekler.

Ukrayna’yla ilişkilerimiz mükemmel düzeyde, her alanda samimi, güzel bir işbirliğimiz var. Amacımız, bu ikili ilişkilerimizi ve işbirliğimizi daha da ileri noktalara götürmektir. Ve Ukrayna’yla Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi mekanizmamız var, bu ziyaret esasen önümüzdeki aylarda gerçekleşecek olan bu zirvenin hazırlığı niteliğindedir aynı zamanda.

Ve Ukrayna’yla ticaretimiz geçen sene yüzde 7 oranında arttı, ama 10 milyar dolar hedefimize ulaşmak için daha çok çalışmamız gerekiyor ve Serbest Ticaret Anlaşması müzakerelerini kazan-kazan anlayışıyla her iki tarafın da yararına olacak şekilde bir an önce tamamlayıp imzalamamızda fayda var.

Tabii 4 milyar olan ikili ticaret hacmimizi 10 milyar dolara ulaştırmak için var olan mekanizmalarımızı da en etkin bir şekilde kullanmamız gerekiyor, karma ekonomik komisyonu gibi, iş forumu gibi, iş konseyi gibi önemli mekanizmalarımız var. Bu konuda da gerçekten iki tarafta da kararlılık var.

Geçen sene Ukrayna’dan Türkiye’ye gelen turist sayısında rekor bir artış oldu, son 2 sene içinde rekor bir artış oldu. Özellikle pasaportla değil kimlikle karşılıklı seyahatlerin yapılabilmesi, vatandaşlarımızın kimlikle seyahat edebilmesi bu rakamın artmasında büyük bir etken oldu. Bu konudaki işbirliği için de sevgili dostum Pavlo’yu ve tüm Dışişleri Bakanlığını tebrik etmek istiyorum ve onlara teşekkür ediyorum.

Elbette üzerinde durmamız gereken konular var, bunlardan bir tanesi FETÖ’yle mücadele. FETÖ’yle mücadele konusunda da istişarelerimiz devam ediyor, Ukrayna’da da maalesef Türkiye’den kaçan ve orada değişik bölgelerde faaliyet göstermeye çalışan FETÖ unsurları var. Bu konuda Ukrayna Dışişleri Bakanlığının ve yönetiminin gösterdiği hassasiyeti de memnuniyetle karşılıyoruz. Önümüzdeki süreçte yine uzmanlardan oluşan bir heyet Türkiye’ye gelecek, bu konudaki işbirliğimizden de somut bir netice almak istiyoruz.

Kırım ve Kırım Tatarları konusu da ortak davamızdır, ortak konumuzdur. Biz Ukrayna’nın sınır bütünlüğünü, toprak bütünlüğünü güçlü bir şekilde destekliyoruz ve Kırım’ın ilhakını hiçbir zaman tanımadık, tanımayacağımızı da her vesileyle vurguluyoruz.

Ukrayna ile savunma sanayi alanında, diğer alanlarda da güçlü bir işbirliğimiz var, bu işbirliğimizi somut adımlarla daha da güçlendirmek istiyoruz ve karşılıklı temaslarımız, ziyaretlerimiz var. Bugünkü görüşmelerimizde bunları da değerlendirme fırsatı bulduk.

Elbette Kırım Tatarlarının haklarının korunması konusunda da onlara vereceğimiz destek konusunda da Ukrayna Yönetimiyle işbirliği içindeyiz ve bu konudaki adımları önümüzdeki süreçte yine atmaya devam edeceğiz.

Tüm bu konuları değerlendirdik, yine çalışma yemeğimizde daha detaylı bir şekilde bazı konularda değerlendirme fırsatımız olacak ve zirvenin hazırlığını da yapmış olacağız. İmzalayacağımız anlaşmaların müzakerelerini de zirveden önce tamamlamamız gerekiyor, bu konuları da gözden geçireceğiz.

Ben bu duygularla tekrar Pavlo’ya hoş geldin diyerek sözü kendisine bırakmak istiyorum.

UKRAYNA DIŞİŞLERİ BAKANI PAVLO KLİMKİN- … (Yabancı Konuşma)

SORU- A Haber Kanalından Sena Alkan.

Sayın Bakanım, sorum size olacak.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron YPG terör örgütü mensuplarını Elize Sarayında ağırladı. Aynı zamanda YPG’nin ana omurgasını oluşturduğu SDG ile Türkiye arasında arabulucu olabiliriz dedi ve destek sözü verdik dedi. Ardından Fransa basınında Fransa Münbiç’e asker gönderecek, Fransa ve ABD anlaştı açıklamaları geldi. Dakikalar önce Elize Sarayı bunu yalandı, ancak siz de Fransız mevkidaşınızla görüştünüz, hangi mesajları verdiniz? Türkiye’nin yanıtı ne olacak?

İkinci sorum da; Amerikan Başkanı Donald Trump “Suriye’den çekileceğiz, biraz da bölgedeki ülkeler ilgilensin” dedi. Amerikan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü de konuya ilişkin bir bilgiye sahip değiliz açıklamasında bulundu. Siz bunu nasıl değerlendirirsiniz?

Teşekkürler.

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Çok teşekkür ediyorum.

Öncelikle serbest ticaret anlaşmasıyla ilgili soruya ben de şunu eklemek isterim. Bugüne kadar insanlarımızın önündeki engelleri kaldırdık, yani bu sadece vize serbestisi değil, onun da ötesine geçtik, kimlikle seyahatin önünü açtık. Ben inanıyorum ki, yine kazan-kazan anlayışıyla her iki tarafın yararına olacak şekilde ürün ve hizmetlerin önündeki engelleri de yine birlikte kaldıracağız ki işadamlarımız ve üreticilerimiz karşılıklı olarak kazansınlar, ticaretimiz artsın.

Fransa’ya gelecek olursak; her şeyden önce bugün Dışişleri Bakanı Le Drian’e de söyledim, bir terör örgütünün en üst düzeyde karşılanması, esasen Fransa’nın terör örgütleri konusunda çifte standart içinde olduğunun göstergesidir.

Diğer taraftan kendisine şunu da sordum: Fransa’ya da terör saldırısında bulunan kişileri ya da temsilcilerini Cumhurbaşkanımız burada Ankara’da Külliye’de ağırlasa Fransa ne düşünür? Bu terör örgütü Fransa’ya saldırmamış olabilir, YPG’den bahsediyorum, ama YPG ve PKK Türkiye’de 40 bin kişinin ölümüne sebep olan bir terör örgütüdür, YPG ve PKK arasında hiçbir ayrım yoktur. Her zaman Fransa Suriye’deki gerçekleri diğer Batılı ülkelerden daha iyi bildiğini söylüyoruz, bunu da çok iyi biliyor Fransa, fakat maalesef dürüst değiller, dürüst olmadıklarında da yüzlerine söylüyoruz.

Diğer taraftan, Fransa’nın SDG veya adının ne olduğu önemli değil, aynı şey, yani bizimle teröristler arasında arabuluculuk yapma önerisi gerçekten kabul edilemez bir öneri. Bu Fransa’nın her konuda ben bir arabuluculuk yapıvereyim, her konuda bir rol alayım, hep böyle deniyor, işte Ortadoğu konusunda, hep de ortada kalıyor. Çünkü sonuçta bir netice almak değil de, ben de varım demek için yaptığı bugüne kadarki girişimlerin başka bir boyutu ama, bu boyutu kabul edilemez. Diğer boyutlarına bir şey diyemeyiz. Terör örgütüyle Türkiye arasında sen kimsin arabuluculuk yapacaksın? Bir terör örgütüyle Türkiye arasında arabuluculuk yapma cüretini nereden buluyorsun?

Ama genel anlamda şunu söylüyorum: Bir kişinin ya da bir ülkenin herhangi bir konuda arabuluculuk yapabilmesi için, o kişinin ya da ülkenin; bir, dürüst olması lazım. İki, güvenilir olması lazım. Daha da önemlisi, tarafsız ve objektif olması lazım. Şimdi YPG’yi Elize Sarayı’nda ağırlayan bir ülkenin ya da teröristlerle iç içe olan, onlara destek veren bir ülkenin tarafsız olduğunu söylemek mümkün değil, sen zaten teröristlerin tarafındasın. Dolayısıyla maalesef, yani bugüne kadar Cumhurbaşkanımız Macron’la defalarca telefonda görüştü. Telefonda söyledikleriyle daha sonra söyledikleri arasında çok farklar var, bunları defalarca kendilerine de hatırlattık. Yani Türkiye’yle ilişkilerinizi sürdürmek için ve işbirliği yapabilmek için, Suriye’de işbirliği yapabilmek için samimi ve dürüst olacaksınız ve belli prensiplerde anlaşacağız.

Bir; YPG, PKK bir terör örgütüdür ve aynı terör örgütüdür.

İki; YPG’nin amacı DEAŞ’la mücadele değildir, Suriye’yi bölmektir.

Üç; YPG, PKK bugüne kadar birçok Suriyeliyi, özellikle de Suriyeli Kürtleri sürgüne göndermiştir, elinden malını, mülkünü almıştır.

Dördüncüsü; YPG, PKK’yla mücadele bizim için vazgeçilmez bir durumdur, yani hayati bir durumdur. Sınırımızın diğer tarafındaki terör örgütleriyle biz mücadele etmek durumundayız. Ukrayna da terör örgütleriyle mücadele eder, hakkıdır, Türkiye de sınırının içinde ve ötesindeki teröristlerle mücadele eder.

Ayrıca, şunu da bugün söyledim: İkide bir kanton kelimesi, Afrin kantonu. Bu, Birleşmiş Milletler’in kararlarına aykırıdır. Afrin’de veya Suriye’de bugüne kadar ne zaman kanton oluştu da Afrin kantonu diyorsunuz? Türkiye’de Edirne’ye kanton diyebiliyor musun ya da Korsika’ya Fransa’da ya da Bretonya’ya kanton diyebiliyor musun? Nasıl onlara kanton diyemiyorsan, Suriye’nin herhangi bir bölgesine kanton denmesi kabul edilemez. Yani bugün maalesef Fransa bu konudaki objektifliğini tamamen yitirmiştir, Suriye konusunda gerçekleri bilmesine rağmen farklı bir yolu tercih etmeye başlamıştır. Fransa’nın Suriye konusunda bizimle işbirliği yapabilmesi için, öncelikle o eskiden olduğu gibi doğru mecraya doğru tekrar dönmesi gerekiyor. O nedenle Fransa’nın bugünkü yaptığı açıklamalar, dünkü yaptığı açıklamalar birbirleriyle çelişen açıklamaların hiçbirisini biz ciddiye de almıyoruz ve bu tür önerileri de daha baştan reddediyoruz.

Trump’ın açıklamasına gelince, Trump daha önce de bizimle görüşmelerinde de Suriye’den çekilmek istediğini söylemişti gerek telefon görüşmelerinde, gerekse yüz yüze görüşmelerde. Dünkü açıklama da kendisinin münferit bir açıklaması olduğunu görüyoruz, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsünün yaptığı açıklamadan bunu anlıyoruz. Fakat bu konudaki Amerika’nın gerçek niyetinin ne olduğunu bugün Washington’daki çalışma grubu toplantılarında anlayabiliriz. Bugün biliyorsunuz Müsteşarımızı gönderdik Washington’a Tillerson yetkilerini Yardımcısına devrettiği için ve bugün komisyonlarımız, çalışma gruplarımız da biraraya gelecek ve Sullivan’la Müsteşarımız Ümit Yalçın da biraraya gelecek, bu toplantılarda böyle bir niyetleri var mı, yok mu bunu öğrenmiş oluruz. Şimdilik sadece Trump’ın bir açıklamasıdır.

Teşekkür ediyorum.