Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Rusya Dışişleri Bakanı Sayın Sergey Lavrov ile Ortak Basın Toplantısı, 24 Ağustos 2018, Moskova

RUSYA DIŞİŞLERİ BAKANI SERGEY LAVROV- Ankara kilit partnerimizden bir tanesidir ticaret ve ekonomi alanında. Ticaret hacmimiz emin bir şekilde artıyor, geçen seneye nazaran yüzde 40 oranında arttı ve 22 milyar doları aşmış bulunuyor.

Bizim ortak bir görüşümüz, olumlu bir görüşümüz var enerji alanındaki işbirliğiyle ilgili. Şu an Türk Akımı’ndan bahsediyorum, her iki ülkemiz için de stratejik önem taşıyan bir projedir ve Avrupa’nın enerji alanındaki güvenliği için de önemli bir projedir. Türkiye’de Akkuyu Nükleer Güç Santralinin birinci reaktörünün inşaatı başlatıldı. Rus uzmanları inşa ediyor bu santrali biliyorsunuz.

Sanayi ortaklıkların geliştirilmesine ihtiyacımız var. Demir-çelik sanayi, tarım, bankacılık, askeri teknik alanında bunlara ihtiyacımız var. Enerjik bir şekilde ikili ticaretimizdeki engellerin kaldırılmasına yönelik çabalar sarf etme konusunda mutabakat sağladık.

2019 senesinde karşılıklı kültür ve turizm yılı yapılacak Rusya’nın ve Türkiye’nin. Bu da, bizim kültüreli ilişkilerimizin gelişmesine katkı sağlayacaktır. Rusya’dan Türkiye’ye turistik akım artıyor. Geçen sene Türkiye’yi 4 milyon 700 bin Rus vatandaşı ziyaret etti, bu da 2014 senesinin rekor göstergelerinin önüne geçti bu rakam. Ve bu sene 5 milyonun üzerine çıkacaktır bu gösterge.

Kendi adımıza Rusya’nın karşılıklı olarak iki ülke vatandaşları için, Türk vatandaşları için daha doğrusu seyahat rejiminin kolaylaştırılması konusunda görüşmeler yapmaya hazırız. Bununla ilgili bir istişare mekanizması oluşturulacak.

Uluslararası konulara da değindik. Elbette bugün ilgi odağımız Suriye meselesi oldu. Astana formatı çerçevesinde hem üst düzeyde, hem de yüksek düzeyde uzmanlar seviyesinde elde edilen mutabakatların hayata nasıl geçirildiğine değindik. Soçi’de Ulusal Suriye Diyalog Kongresi gerçekleşti. Bunun neticeleri, Anayasal Komitesinin kurulması olacak ve olabildiğince hızlı bir şekilde bu hedefe ulaşmaya çalışacağız. Ve tabii ki hem Rusya, hem Türkiye Suriyeli mültecilerin evlerine dönüşü, hak ettikleri güvenli bir şekilde dönüşlerini sağlayacağız. Bütün bu süreçler ortamı istikrara kavuşturacaktır ve siyasi çözümün başlatılması, siyasi sürecin başlatılmasına olumlu, elverişli zemin sağlayacaktır. Ve tabii ki ortak planlarımızın arasında oradaki teröristlerin yuvalarının köklerinin kazınması, Suriye Arap Cumhuriyetindeki durumun istikrara ve barışa kavuşması.

Bugünkü görüşmelerimize çalışma yemeğinde devam edeceğiz, daha başka konular konusunda da görüş alışverişinde bulunacağız; Kafkaslar, Orta Asya, Karadeniz bölgesi, Ukrayna meselesi ve diğer konulara odaklanacağız. Batı Balkanlar’da da Rusya ve Türkiye süreçleri olumlu bir şekilde etkileyebilecekler diye düşünüyorum.

Ben mevkidaşıma göstermiş olduğu işbirliğinden dolayı teşekkür etmek istiyorum, sözümü kendisine aktarıyorum.

DIŞİŞLERİ BAKANI SAYIN MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Değerli dostum Sergey’e çok teşekkür ediyorum. Gerçekten bir kere daha Moskova’da bulunmaktan ve bugün değerli dostum Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’la ve heyetlerimizle görüşmekten mutluluk duyuyorum.

10 gün önce Ankara’da beraberdik ve o gün Büyükelçiler Konferansımıza hitabından sonra yaptığımız görüşmede bazı konuları gündeme getirmiştik. 10 gün içinde bizde bayram tatili olmasına rağmen görüştüğümüz konuların takibi arkadaşlarımız tarafından çok iyi bir şekilde yapıldığını bugün toplantıda da gördük her iki tarafta da. İşte ilişkilerimizi bu şekilde her alanda en üst düzeye çıkarmak için yoğun gayret sarf ediyoruz. Liderlerimiz sık sık telefonda görüşüyor, sık sık bir araya geliyorlar. Güney Afrika’da BRICS Zirvesinde ikili görüşmede söyledikleri gibi bu yakın işbirliği ve dostluk bazı ülkeleri ve kişileri de kıskandırmıyor değil. Ama biz bölgede istikrar için, ekonomik kalkınma için iki ülke arasındaki ilişkileri de geliştireceğiz, bölgesel konulardaki işbirliğimizi de artıracağız ve daha geniş alanlara da yayacağız. Rusya bizim için stratejik bir ortaktır, önemli bir ortaktır.

Sergey Lavrov’un söylediği gibi enerjiden tarıma, turizmden yine ticarete ve sanayiye kadar, savunma sanayiine kadar birçok alanda ilişkilerimiz sürekli gelişiyor ve somut projeleri hayata geçiriyoruz. Ve önümüzdeki süreç içinde sadece vizyon değil, yine somut projeler ortaya koyuyoruz. İleriki yıllarda Türkiye-Rusya ilişkileri her alanda iyi olacak. Halklar arasındaki temasımız gerçekten özellikle kültürel ilişkilerimiz önemli. Türkiye’den Rusya’ya gelen işadamlarımızın buradaki yatırımları, son zamanlarda Rus işadamlarının Türkiye’deki yatırımları ve ticaretimizin artması da ilişkilerimizin geldiği noktanın başka bir göstergesi.

Yine Rusya’dan gelen turist sayısının sürekli artması bizleri memnun ediyor. Antalyalı birisi olarak beni tabii ki daha da fazla memnun ediyor. Bu sene 6 milyon civarında Rus dostumuzu Türkiye’de ağırlamaktan mutluluk duyacağız. Gelecek sene kültür ve turizm yılı olacak her iki ülkede de ve bu sayının daha da artacağını düşünüyoruz. Sayın Duma Başkanı Volodin’in Partimizin Kongresine katılması, Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere tüm partimizi ve bizleri mutlu etmiştir.

Önümüzdeki süreçte siyasi alanda yine temaslarımızı sürdüreceğiz. İkili ilişkilerin yanında bölgesel konulardaki işbirliğimiz önemli. Bugün dostum Sergey Lavrov’la Suriye’yi konuştuk. Tabii Suriye’de bir taraftan ateşkesi devam ettirmek için, Astana Anlaşmasını ve ruhunu devam ettirmek için birlikte çalışmaya devam etmemiz lazım. Diğer taraftan, siyasi süreç için çabalarımızı da artırmamız gerekiyor. Anayasa Komisyonu konusunda listeler verildi, bir an önce Anayasa Komisyonunun oluşturulması ve çalışmalara başlaması Suriye’nin geleceği için önemlidir, biz bu süreci destekliyoruz. Önümüzdeki günlerde üç garantör ülkenin heyetleri De Mistura ile de bir araya gelecek ve Astana formatındaki toplantıların da bir an önce tekrar yapılmasında fayda var. Soçi formatındaki üçlü liderler zirvesi önümüzdeki günlerde İran’da gerçekleşecek. Bir taraftan liderlerimizin çabaları, bizlerin çabası ve sahada aktif olan askerlerimizin, istihbaratımızın işbirliği Suriye’nin geleceği bakımından önemlidir.

Yine İdlib bölgesi çatışmasızlık alanlarından bir tanesiydi ve bunun bu şekilde korunması Suriye için de terörle mücadele için göçmen akımının durdurulması ya da insani bakımdan da çok önemlidir. Bunu biz de kendi aramızda görüştük, ama askerlerimiz ve istihbaratlarımız da bu konuda nasıl birlikte çalışabiliriz ve burada çatışmaları nasıl durdurabiliriz, hepimizin endişelerini nasıl karşılayabiliriz, bunları da görüşmeye devam ediyorlar.

Tabii bizim işbirliğimiz sadece Suriye ile sınırlı değildir; Kafkasya’dan Balkanlar’a, Orta Asya’ya kadar tüm geniş coğrafyamızda yakın işbirliğimiz var ve biz bu işbirliğimizi daha da güçlendirmek için önümüzdeki süreçte çalışmaya devam edeceğiz.

Ben her zamanki misafirperverliği ve dostluğu için Sergey Lavrov’a huzurlarınızda çok teşekkür ediyorum.

SORU- Benim sorum size olacak Sayın Sergey Bey, vize meselesiyle ilgili olacak benim sorum; Türk vatandaşlarına yönelik anladığım kadarıyla bugün bu konuyu görüştünüz. Sayın Çavuşoğlu da az evvel bu konuda bir açıklama yaptı, yani bir mutabakat sağladığınızı söyledi. Biz somut adımları ne zaman göreceğiz bu mutabakatla ilgili? Belki bir ay sonra, belki iki ay sonra olacak, yani bir takvim var mı bununla ilgili?

RUSYA DIŞİŞLERİ BAKANI SERGEY LAVROV- Biz tatilin bitiminde, yani herkes tatil yapmıyor burada, biz çalışıyoruz, ama birçok uzmanımız şu an izin tatillerinde bulunuyor. Bu izinleri bitince kendilerine talimatlar vereceğiz, masaya yatıracaklar bu konuyu ve ileride atılacak olan adımları görüşecekler. Aslında mutabakat sağlamak o kadar zor değil, örneğin tır sürücüleri, uluslararası karayolu taşımacılığıyla ilgilenen sürücüler zorluk çekiyor. Yanılmıyorsam 2017 senesinin ya Haziran ya da Temmuz ayında bu kategori için vizelerin kaldırılmasını teşvik etmiştik karşılıklı olarak. Bunu çok hızlı yapabileceğiz. Bir grup Türk vatandaşlarımızı, arkadaşlarımızı ilgilendiren bir kategori daha, hususi pasaport taşıyıcıları, hizmet pasaportlarının yanı sıra hem Türkiye’de, hem Rusya’da var. Bunların yanı sıra hususi pasaportlar var Türkiye’de sadece Türkiye’nin devlet sisteminde kullanılıyor. Ve biz geçen ay meslektaşlarımıza bir nota gönderdik ve yine hizmet pasaportları ve hususi pasaport taşıyıcıları için de vizelerin kaldırılabileceği yönündeydi bu nota. Umarım en kısa sürede konuyla ilgili haberleri alacaksınız, müjdeyi alacaksınız.

SORU- Merhabalar, Russia Today televizyon kanalını temsil ediyorum. Suriye’yle ilgili olacak benim sorum her iki bakana da. İdlib’deki meseleyi nasıl değerlendiriyorsunuz, oradaki karar ne olacak, yani Guta, Dera ve başka bölgelerde olduğu gibi bir ateşkes rejimi mi ilan edilecek, yoksa askeri bir çözüm mü olacak? …El Nusra ve Heyeti Tahrir el-Şam gibi teröristlerin çeşitli grupları var orada ve de bu bağlamda Moskova ile Ankara arasında muhaliflerin listeleriyle ilgili bir anlaşmazlıklar varmış, bu doğru mu?

RUSYA DIŞİŞLERİ BAKANI SERGEY LAVROV- İlk soruyla ilgili sadece şunu doğrulayabilirim: Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’yla, dostumla burada az evvel bir açıklama yaptık biz. Biz bu meseleyi görüşüyoruz, tabii çok yönlü bir problem bu. Orada birçok sivil var ve silahlı muhalifler de var. Bu silahlı muhalifler çözüm sürecine katılmayı arzuluyor. Fakat on binlerce militan var orada. Heyeti Tahrir el-Şam ve El Nusra’ya mensup militanlar bunlar ve bu bölgeyi denetim altına almaya çalışıyorlar. Ve Türk Cumhuriyeti’nin de ayrıştırılması için sarf ettiği çabaları engellemeye çalışıyorlar. Yani sağlıklı muhalefeti silahlı gruplardan ayrıştırma sürecini engelliyorlar. Bütün bu meseleler dışişleri bakanlıkları arasında görüşülüyor. Bu konulara bugün de yoğunlaştık. Ve bizim askerlerimizin arasında da görüşülüyor. Türkiye’nin Milli Savunma Bakanı Türkiye’nin bugün Moskova’da istihbaratçılarla görüşmeler yapıyor konuyla ilgili ve bu konuyu da görüşeceğiz, bütün meslektaşlarımın da katılacağı bir toplantı yapacağız dolayısıyla. Az sonra bununla ilgili bilgiyi paylaşabileceğiz sizinle.

Anayasal komitesinin oluşturulması konusunda Staffan de Mistura bununla ilgileniyor. Moskova ile Ankara arasında sözde muhalifler listeleriyle ilgili anlaşmazlıklar ortaya çıkmış deniyor. Fakat bu doğru değil. Rusya muhaliflerin listelerini zaten hazırlamadı, bu konuyu Türkiye koordine etti ve bizim mevcut listeyle ilgili herhangi bir sorunumuz yok, Staffan de Mistura’nın hazırladığı listeyle ilgili.

DIŞİŞLERİ BAKANI SAYIN MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- İdlib, Astana Anlaşması içinde çatışmasızlık bölgelerinden bir tanesiydi. Şu anda geriye kalan tek çatışmasızlık bölgesi diyebiliriz. Burada 3 milyondan fazla sivil yaşıyor. Diğer bölgelerden, Halep olsun, Humus, Doğu Guta olsun, koridor açıldığı zaman maalesef sadece siviller değil, ellerinde silahlarıyla bazı radikal gruplar da İdlib bölgesine gelmiştir. Bu radikal gruplar ılımlı muhalefeti de rahatsız etmekte ve oradaki sivil halkı da rahatsız etmektedir. Biz de gözlem noktalarımızı oluştururken zorluklar çıkarmışlardır bu radikal gruplar. Dolayısıyla elbette teröristlerle diğer insanları ayırt etmemiz lazım, bunları ayırmamız lazım. Bizim için terör örgütlerinin hepsi aynıdır, hepsiyle de mücadele etmek gerekiyor.

Diğer taraftan, tabii burada askeri bir çözüm bir felaket olur. Sadece İdlib bölgesi için Suriye’nin geleceği bakımından da bir felaket olur. Ve çatışmalar uzun sürebilir, ama olan masum insanlara olur, 3,5 milyon civarındaki sivil nereye gidecek? Bizde zaten 3,5 milyon şu anda sivil var, bugüne kadar resmi rakamları söylüyorum, 31 milyar Dolar para harcamışız. Ve diğer taraftan tabii bu radikal grupların, teröristlerin etkisiz hale getirilmesi de hepimiz için önemli. Yani Türkiye için de önemli, çünkü bizim hemen sınırımızın diğer tarafında, ilk önce bize tehdit oluşturuyorlar. Ama içlerinde yabancı terörist savaşçılar da var, bu Rusya için de önemli, diğer Batı ülkeleri için de önemli, herkes için önemli. Dolayısıyla bu ikisini çok iyi ayırt etmek lazım, yani sivil insanlarla terörist gruplar.

Biz inanıyoruz ki Astana Anlaşmasına sadık kalacağız ve burada birlikte çalışarak bir taraftan endişeleri ortadan kaldıracağız, diğer taraftan İdlib’in bu çatışmasızlık bölgesi olarak kalması için gerekli çalışmayı sürdüreceğiz.

Tabii Suriye’nin geleceği için Anayasa Komisyonu çok önemli. Şimdi listeler verildi, biz muhalefet adına listeyi verdik ve Rusya ve İran da rejim adına listeyi De Mistura’yla paylaştılar. Bir an önce bu listeler içinden anayasa komisyonunun oluşturulup çalışmalara başlaması gerekiyor. Yani siyasi çözüm için bir anayasa şart. Biz bu çalışmalara katkı sağlayacağız. O nedenle biraz önce söylediğim gibi, üç garantör ülkenin temsilcileri önümüzdeki günlerde De Mistura’yla görüşmek için Cenevre’ye gidecekler. Teşekkür ederim.

SORU- Siz açıkladınız gerçeği, bu konuda Rusya diyor ki; hem siyasi, hem de askeri destek veririm diyor Suriye rejiminin olası bir İdlib operasyonuna. Bu konuda Türkiye’nin tavrı net aslında. Ne demek istersiniz tekrar değerlendirmede bulunmak isterseniz İdlib operasyonu konusunda? Siz çok kararlısınız, diyorsunuz ki; orada bir katliam olabilir, o yüzden dikkat etmemiz lazım. Rusya da hem siyasi, hem askeri destek vermeye hazırız diyor. Bu konudaki değerlendirmenizi almak isterim.

DIŞİŞLERİ BAKANI SAYIN MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Tabii biz bu konuları Rus dostlarımızla konuşuyoruz, her düzeyde konuşuyoruz. Cumhurbaşkanımız Erdoğan Sayın Başkan Putin’le bu konuları Güney Afrika’da da görüştüler. Askerlerimiz, savunma bakanlarımız, istihbaratlarımız görüşüyor. Burada önemli olan, biraz önce söylediğim gibi Rusya’nın endişelerinin ortadan kaldırılması. Yani burada radikal grupların Türkiye’ye de, oradaki Rusya’nın mevcudiyetine ya da üssüne yönelik de bir tehdit oluşturmaması gerekiyor ve bu konuda bizim birlikte çalışmamız gerekiyor. Fakat bazı radikal grupları etkisiz hale getirme için tüm İdlib’e saldırmak yine yüzbinlerce insanın ölümüne sebep olmak demektir ve 3,5 milyon insanın tekrar evini terk etmesi demektir. Bu tam bir felaket olur, insani dram olur, Astana ruhunu ortadan kaldırır. Yine hem Türkiye’nin, hem Rusya’nın, hepimizin Suriye konusundaki güvenirliliğini de yok eder, imajımız da zedelenir işin doğrusu. O nedenle İdlib’e saldırmak yerine birlikte ne yapabiliriz, endişeleri nasıl ortadan kaldırırız ve buranın istikrarını nasıl koruruz bu konuda çalışmamız lazım. Zaten görüşmelerimizin de amacı bu yöndedir.

SORU- Sergey Bey, size olacak benim sorum. Tahran’da yapılacak olan zirvenin, Rusya-Türkiye-İran zirvesinin bir tarihi var mı, tarihi belli oldu mu? Astana formatıyla ilgili bu formatı genişletmeyi düşünüyor musunuz?

RUSYA DIŞİŞLERİ BAKANI SERGEY LAVROV- Şu an gerginliğin düşürülmesi değil Suriye’nin kalkınması gündemdedir. Bu tarih belli, bu tarihi kısa bir sürede açıklayacağız. Bunu protokolcüler yapacak, basın temsilcileri yapacak, basın sözcüleri yapacak.

Rusya-Türkiye-İran zirvesinin gündemiyle ilgili şunu ifade edebilirim: Muhtemelen konuları tüm yönleriyle ele alacaklar, gerginliğin düşürülmesi, çatışmasızlık rejimiyle ilgili meseleler, örneğin İdlib’le ilgili son derece çetrefil hale geldi. Çatışmasızlık bölgesi kurulduğunda hiç kimse bu İdlib bölgesini … Nusra’yı barındırmak için oluşturmadı. Ve canlı zırh olarak kullanıyorlar oradaki sakinleri, oradaki sivilleri. Sürekli oradan Suriye ordusuna saldırılar düzenleniyor. Onlarca, yaklaşık 50 insansız hava aracı oradan havalanıp Rus Hmeymim Üssü’ne saldırmak üzere harekete geçti, bundan da bahsettik. Elbette bu ayrıştırmayı yapmak için elimizden geleni yapmamız lazım ve riskleri en aza düşürmemiz gerekiyor siviller için olan. Elbette bunlar da görüşmelerimizde olacak, zirvedeki görüşmelerde olacak.

Astana formatının genişletilmesine gelince, bunun güncel bir konu olduğunu zannetmiyorum. Birçok imkân var elimizde, herhangi bir yapısal değişikliğe başvurmadan, Astana formatını, Soçi formatını genişletmeden, örneğin Suriye’yle ilgili küçük grup diye adlandırdığımız dört ülkenin üye olduğu bir grup var, bölgenin ülkeleri bunlar. Ve Sayın Cumhurbaşkanı Macron, Astana formatıyla bu küçük grup arasında temasların kurulmasını teklif ediyor. Hedeflerimizi çok iyi kavramamız lazım. Bu temaslar 2254 BMGK kararını esas alacaksa bu çok faydalı bir süreç olacak.

Suriye’yi destekleme grubu da var, uluslararası bir grup. Bu gruba yaklaşık 30 ülke dahildir ve durumu etkileyebilen, nüfuzlu bütün ülkeler Suriye’nin kalkınmasına yardımcı olabilir, Suriye’nin ekonomisinin gelişimine katkı sağlayabilir. En önemlisi, daha önce mutabakat sağladığımız 2254 BMGK kararını esas almamız. Garantör ülkeler bu şekilde hareket ediyor, bu kararı esas alıyor, bunun için verimli olabiliyoruz, ileride de olacağız umarım.

Sayın meslektaşlarım, basın açıklamamızı burada tamamlamaya müsaade veriniz, katılımlarınız için teşekkür ediyorum.