DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- … düzenlemiş olmaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz.
Emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum, Bakanlığımdaki çalışma arkadaşlarıma ve NATO sekretaryasına gönülden çok teşekkür ediyorum.
Toplantıya 50 civarında ülkenin dışişleri bakanları ve üst düzey temsilcileri katıldı, ayrıca uluslararası örgütlerin temsilcileri de toplantılarda bulundu. Bu toplantılarda, Genel Sekreterin de bilgi verdiği gibi, temel olarak güney ve doğudan kaynaklı güvenlik sınamaları ve 2016 Varşova Zirvesi çalışmaları ele alındı.
Dün sabahki çalışma kahvaltısında Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanı Kerry, İran’la sürdürülen nükleer müzakereler ve Rusya’ya yaptığı ziyaret konusunda bizlere bilgi verdi ve sorularımızı cevapladı.
Diğer taraftan, Afganistan’daki Kararlı Destek Misyonu ortaklarının katılımıyla da bir toplantı düzenlendi, oturum yapıldı ve burada Afganistan’a yönelik desteğimizin devam edeceğini bir kere daha vurgulamıştık olduk. Afganistan Dışişleri Bakanı Rabbani de bu toplantıda yer aldı. Sonrasındaki deklarasyonda da gördünüz, NATO’da askeri bir güçle değil ama, sivil bir misyonla Afganistan’da kalmaya ve desteğini sürdürmeye devam edecek, Kararlı Destek Misyonu çerçevesinde üye ülkelerin bazıları ve Türkiye de Afganistan’a desteğini devam ettirecek.
Türkiye her zaman Afganistan’ın yanında olmuştur, ilk günkü basın toplantısında da bunu vurgulamıştım, Afganistan halkının ihtiyaç duyduğu sürece biz Afganistan’a yardım etmeye devam edeceğiz. Sadece oradaki misyonumuzla değil, Afganistan’ın kalkınması ve de kendi güvenlik güçlerinin kurulması, kapasitesinin arttırılması için de desteğimiz devam edecek.
Tabii bu toplantılarda güneyden ve doğudan gelen tehdit ve sınamaları görüştüğümüzü vurguladık. Özellikle güneyden gelen tehditler bakımından DEAŞ ve DEAŞ’a yol açan Irak ve Suriye’deki durum, hatta yer yer artık Ortadoğu’yu yakından ilgilendirmeye başlayan, doğrudan etkilemeye başlayan daha doğrusu Yemen ve de hepimizin ortak kaygısı Libya’yı da değerlendirme fırsatı bulduk. Özellikle DEAŞ’la mücadelede daha etkili yöntemlerin kullanılması gerektiği ve DEAŞ’e sebep olan özellikle Suriye’deki rejim konusunda da adımlar atılması gerektiğini vurguladık.
NATO genişleme konusunda sürekli her zirvede, her toplantıda bir oturum düzenliyor, daha doğrusu bir oturumda buna bir yer arıyor. Biz NATO’nun genişlemesinden yanayız, şu anda 4 aday ülke var, Bosna Hersek, Karadağ, Makedonya ve de Gürcistan, biz aslında 2016’nın genişleme zirvesi olmasını istiyoruz ve özellikle de bu konuda mesafe kat eden ülkelere karşı da olumlu bir yanıt verilmesi gerekiyor, üyeliği hak eden ülkelere üyelik davetinin gönderilmesi gerekiyor. Bu konuda ciddi adımlar atan ülkelere de özellikle de üyelik eylem planının mutlaka uygulanması gerektiğini düşünüyoruz ve bu yöndeki tutumumuz da devam edecek.
Bu vesileyle, özellikle 2 gün önce akşam yemeğinde Visegrad Dörtlüsü’yle biraraya geldik, yani Visegrad Dörtlüsü ülkeler Slovakya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan ve Polonya Dışişleri Bakanları, artı Türkiye. Burada Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğini, enerji çeşitliliği ve enerji güvenliği gibi hepimizi ilgilendiren ve Balkanlar’ı tabii ki enine-boyuna değerlendirdik, bazı önemli konuları çalışma yemeğinde değerlendirme fırsatı bulduk.
Bu vesileyle Genel Sekreterin yanı sıra, birçok ülkenin Dışişleri Bakanlarıyla da ikili görüşme yapma fırsatım oldu, hem ikili ilişkilerimizi değerlendirdik, hem de bölgesel konuları bu görüşmelerde değerlendirme fırsatı bulduk.
Ben özellikle sizlere buradaki çok önemli toplantıyı yakından takip ettiğiniz çok teşekkür ediyorum ve sorularınız varsa onları da yanıtlamak isterim.
SORU- …(Kırım hakkında soru-İngilizce )
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Kırım’a giden gayriresmi heyet çalışmalarını tamamladı ve Türkiye’ye döndü. heyet Kırım’da ayrılmış, hem resmi programları takip etmişler, yani oradaki defacto yönetimin düzenlediği, ama diğer bir grup da halkın arasına karışarak Kırım’daki insan hakları şartlarını ve oradaki sorunları tespit etmişler, birçok kişiyle görüşmüşler ve halkın temsilcileriyle, sivil toplum örgütleriyle görüşmüşler. Bize 2 gün önce yaptığımız toplantıda oradaki izlenimlerini kısa aktardılar, ama esas raporu detaylı bir şekilde yazdıktan sonra biz de bunları paylaşacağız, sadece sizlerle değil, ilgilenen uluslararası örgütlerle de, insan hakları örgütleriyle de paylaşacağız. Ama edindiğimiz izlenim, maalesef Kırım’da ihlallerin devam ettiği ve orada özellikle Kırım Tatar halkının da baskı altında olduğudur.
SORU- Sayın Bakan, toplantının başlangıcında IŞİD sorununu NATO kapsamında gündeme getireceğinizi söylemiştiniz…
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Tam duyamadım, neyi dediniz?
SORU- Toplantının başlangıcında yaptığınız basın toplantısında IŞİD problemini NATO gündemine getireceğinizi söylemiştiniz daha fazla işbirliği için. Bu konu hangi kapsamda görüşüldü acaba? NATO üyeleri arasında IŞİD’le mücadelede yeni adımlar atılmasına ilişkin bir gelişme bekleyelim mi? Teşekkürler.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Teşekkür ederim.
Tabii güneyden gelen tehditler deyince herkesin aklına zaten ilk önce DEAŞ geliyor ve diğer terör örgütleri. Gerek ikili görüşmelerde, gerekse toplantılarda, oturumlarda bunu sadece ben değil, oturuma katılan tüm arkadaşlarımız, mevkidaşlarımız gündeme getirdiler.
Bugün DEAŞ’la mücadelede kapsamlı bir stratejinin olmadığı aşikardır. Maalesef bugüne kadar ortaya konulan stratejiler, başta hava saldırısı olmak üzere, DEAŞ’ı durdurmaya bile yetmemiştir. Ama bu koalisyon kurulurken DEAŞ’la nasıl mücadele edebilir, nasıl yok edilebilir, bunu konuşmuştuk. DEAŞ’a sebep olan esas buradaki rejim dahil diğer unsurları da göz ardı etmemek gerekiyor. Ve bu konuda DEAŞ’la mücadele, DEAŞ’la mücadeledeki yetersizlik ve Suriye’de siyasi bir dönüşüm ve Irak’taki şu andaki kapsayıcı hükümetin daha da güçlenmesi, askeri güçler, ondan sonra savunma güçleri dahil, güvenlik güçleri dahil, ulusal muhafız güçleri dahil her türlü güçlendirilmesi dahil, bu konularda bir konsensüs var; bütün konuştuğumuz arkadaşlar ya da oturumlarda söz alan arkadaşlar bu konuda hemfikir. Ama şu da bir gerçek ki; henüz hala DEAŞ’la mücadele konusunda sonuç alıcı bir stratejimizin olmadığını da üzülerek söylemek durumundayım.
Teşekkür ederim.