DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Çok değerli basın mensupları; bugün
Maldiv Dışişleri Bakanı, değerli kardeşim Mohamed Asim’ı Ankara’da
ağırlamaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz.
p align="justify">
Esasen bu ziyaretin tarihini çok daha önceden birlikte belirlemiştik.
Kurban Bayramı tatili olmasına rağmen ertelemek istemedik, çünkü Maldiv’le
ilişkilerimize önem veriyoruz.
Değerli kardeşim Mohamed’le Taşkent’te İslam İşbirliği Teşkilatı Dışişleri
Bakanları Konsey Toplantısında ilk defa biraraya gelmiştik. Kendisinden
önceki dışişleri bakanlarıyla da çok yakın işbirliği içinde çalıştık,
kardeşim Mohamed’le de göreve geldiği günden beri iki ülke arasındaki
ilişkileri güçlendirmek için birlikte çaba sarf ediyoruz. Keza İslam
İşbirliği Teşkilatı içinde, yine Birleşmiş Milletler çatısı altında, sadece
ikili düzeyde değil güçlü bir işbirliğimiz var, dayanışmamız var, bunu
sürdürmek istiyoruz.
Maldiv’le ilişkilerimizi de her alanda geliştirmek istiyoruz. Özellikle
Türk Hava Yolları’nın Maldiv’e, Male’ye doğrudan uçuşlarını başlatması iki
ülke arasındaki bağları daha da güçlendiriyor. Halklar arasındaki bağları
güçlendirmek için çalışıyoruz. Aynı şekilde parlamenter diplomasiye ilişkin
… Keza ikili ticaret hacmimizi, yani ikili ilişkilerde ticaret ve ekonomik
işbirliği çok önemli, ciddi bir artış var oran olarak. Ama rakam olarak
baktığımız zaman 200 bin dolardan 36.1 milyon dolara çıkmış, ciddi bir
artış, ama 36.1 milyon dolar da bizi tatmin eden bir seviye değil. Türk
işadamlarının da Maldiv’e yatırım için … görüyoruz ve birlikte Türk
işadamlarını da destekleyeceğiz.
Turizm alanında işbirliğimizi geliştirmek istiyoruz. Diğer taraftan
kültürel alanda ve eğitim gibi tüm alanlarda işbirliğimizi geliştirmek
istiyoruz.
Maldiv’e FETÖ konusunda verdikleri destek için çok teşekkür ediyorum, bu
konuyu da birlikte değerlendirdik. FETÖ’nün Maldivler’de 1 okulu vardı, şu
anda bir özel şirketin devraldığını görüyoruz. Ve kendilerine Maarif
Vakfından bahsettim ve Maarif Vakfının diğer ülkelerde olduğu gibi
Maldiv’deki bu okulu da devralabileceğini, eğitim kalitesini daha da
yükselteceğini kardeşim Mohamed’e söyledim ve değerlendirecekler.
Gördüğünüz gibi iki tane mutabakat zaptını birlikte imzaladık. Esasen bu
iki mutabakat zaptıyla dışişleri bakanlıklarımız arasında da işbirliğimizi
geliştirmek istiyoruz. Bugüne kadar 5 genç diplomatı Diplomasi Akademimizde
ağırladık. İki akademi arasındaki işbirliğimizi güçlendirmek istiyoruz.
Diğer taraftan arşiv işbirliği mutabakat zaptıyla da dijital arşiv
konusundaki tecrübemizi kardeş Maldiv’in Dışişleri Bakanlığıyla
paylaşacağız ve dijital arşiv kurulması konusunda kendilerine her türlü
desteği vereceğiz.
Karşılıklı ziyaretlere önem veriyoruz. En son Sayın Cumhurbaşkanımız 2005
yılında Başbakan olarak Maldiv’i ziyaret etmişti. 2004 yılındaki
Maldiv’deki felaketten sonra Sayın Cumhurbaşkanımız Maldiv’e olan
desteğimizi vurgulamak için bu ziyareti gerçekleştirmişti. Bundan sonraki
süreçte de ikili karşılıklı ziyaretlerimizi düzenli bir şekilde
sürdüreceğiz, işbirliğini güçlendireceğiz.
Ben kardeşim Mohamed’i burada ağırlamaktan duyduğum memnuniyeti bir kere
daha vurgulayarak kendisine hoş geldin diyorum ve sözü kendisine
bırakıyorum.
MALDİVLER DIŞİŞLERİ BAKANI MOHAMED ASİM- Öncelikle Saygıdeğer Bakana ve
basın mensuplarına bizi burada ağırladıkları için teşekkür etmek istiyorum.
Saygıdeğer dostum Mevlüt Çavuşoğlu’na, aynı zamanda Türk halkına ve Türk
Hükümetine göstermiş oldukları misafirperverlikten dolayı da teşekkür etmek
isterim.
Türkiye ve Maldivler’in çok uzun yıllara dayanan bir işbirliği var. Bu yıl
diplomatik ilişkilerin tesisinin 30. yılını kutluyoruz ve çok farklı
alanlarda, hem ikili alanlarda, hem de çoklu alanlarda işbirliğimizi
güçlendirmeye devam edeceğimizi ifade etmek isterim.
Türkiye, bizim insan kaynakları gelişimi projelerimizi sürekli destekleyen
bir ülke. Türk Hükümetine ve Türk halkına burada öğrencilerimize ev
sahipliği yaptıkları için, onların eğitimine katkıda bulundukları için
teşekkür etmek istiyorum. Bu alandaki mekanizmayı geliştirmek için de
işbirliği yapmaya devam edeceğimizi ifade etmek istiyorum.
Saygıdeğer Bakan, bugün gerçekten çok önemli iki anlaşmaya burada imza
attık, bu ilişkilerimizi çok daha yakın hale getirecek bir iki araç olacak.
Özellikle de Dışişleri Bakanlıkları arasındaki işbirliği konusunda
mutabakat zaptı, bizim hâlihazırda devam etmekte olduğumuz güçlü
ilişkilerin taçlandırılması anlamına geliyor. Bu çerçevede bir yol haritası
ve bir faaliyet planı üzerine de çalışmalarımız devam edecek ve bütün
bunlar işbirliğimizi çok daha verimli ve çok daha etkin bir platforma
taşımamızı sağlayacak.
Türkiye ile Birleşmiş Milletler platformu ve İslam İşbirliği Örgütü
platformlarında çok yakın işbirliğini devam ettiriyoruz. Bu anlamda
Maldivler Cumhuriyeti Türkiye’nin bu iki örgütte de oynadığı lider durumun
ne kadar önemli olduğunun bilincinde olan bir ülke. Özellikle de İslam
dünyasının sorunlarının bu platformlara taşınması konusunda Türkiye son
derece kilit rol oynayan bir ülke ve liderliğini takdir ediyoruz.
Bugün gerçekleştirdiğimiz görüşmelerde her iki ülkenin gerçekten sağlam
temellere oturmuş olan ilişkilerini daha güçlendirilmesi için yapılması
gerekenleri ele aldık ve bütün bu ortaya konan hedefleri gerçekleştirmek
için biz de elimizden geleni yapacağımızı ifade etmek isteriz.
Bu ziyaretin her iki ülkeyi birbirine daha yakın hale getirmesinden dolayı
büyük bir memnuniyet duyuyorum.
Sözlerime son vermeden önce Ekselansları size, Türkiye Hükümetine ve Türk
halkına yaklaşmakta olan Kurban Bayramı sebebiyle tebrik dileklerimi
iletmek isterim.
Ve bu çalışmaların da son derece verimli bir şekilde devam etmesini
diliyorum.
Sayın Bakan, sizi en yakın zamanda da Maldivler’de ağırlama dileğimi bir
kez daha ifade etmek isterim.
Teşekkürler.
SORU- Efendim, son günlerde Myanmar’da bir insanlık dramı yaşanıyor, birkaç
gün içinde binlerce Müslüman katledildi. Türkiye de bu dramın-krizin
başladığı ilk andan itibaren çaba sarf ediyor sorunun çözümü için. Hem
Türkiye’nin attığı adımlar hakkında bilgi verir misiniz? Hem de
uluslararası kamuoyu bu dramın, katliamın son bulması için hangi somut
adımları atmalı?
Teşekkür ederim.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Çok teşekkür ediyorum.
Öncelikle Myanmar’da Rohingyalılara yönelik bu saldırıları ve zulmü
şiddetle kınıyoruz. 25 Ağustos’ta meydana gelen bir saldırıyı kullanarak
Myanmar’da Rohingyalı Müslümanlara yönelik, sivillere yönelik yapılan
saldırı gerçekten kabul edilemez. Daha ilk günden biz yaptığımız
açıklamayla esasen uyarıda bulunmuştuk. Neden? Daha önce de bazı saldırı ya
da gelişen olaylardan sonra bunları kullanarak da yine Rohingyalı
Müslümanlara yönelik acımasızca şiddet uygulanmıştı. Dolayısıyla biz baştan
uyarmıştık, fakat burada güvenlik güçleri sivil insanlara ateş açarak
birçok insanın ölmesine sebep oldu. Tüm buradaki şehitlere Allah’tan rahmet
diliyoruz.
Biz başından beri süreci takip ediyoruz, sadece seyretmiyoruz, tüm dünyayla
temastayız. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Sayın
Başbakanımız Binali Yıldırım bizzat süreci takip ediyorlar ve Sayın
Cumhurbaşkanımızın öngördüğü bazı görüşmeler var. Ama biz bu süreçte
Birleşmiş Milletler nezdinde, yani New York’ta Güvenlik Konseyi üyesi
ülkelerle ve Myanmar ve Arakan’daki bu durumla ilgilenen ülkelerle de
temasa geçtik ve temaslarımız devam ediyor. Yine İslam İşbirliği Teşkilatı
nezdinde Genel Sekreterle de görüştük ve İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi
ülkelerin bakanlarıyla, temsilcileriyle temasa geçtik. Diğer taraftan
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliğiyle temasa geçip daha
aktif rol oynamaları gerektiğini hatırlattık ve kendilerine her türlü
maddi, manevi desteği vereceğimizi söyledik ki, daha önce de Birleşmiş
Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliğinin buradaki faaliyetlerine ve
Rohingya Müslümanlarına yaptıkları hizmetler konusunda her türlü desteği
vermiştik, yine vereceğimizi söyledik. Yine ABD nezdinde sadece Dışişleri
Bakanlığı nezdinde değil Beyaz Saray, aynı şekilde Savunma Bakanlığı olsun
ve Dışişleri Bakanlığında yine Müsteşar Yardımcısıyla arkadaşlarımız temasa
geçti ve Myanmar Dairesine bakan ekipler Daireyle de temasa geçtiler, biz
de temaslarımızı sürdüreceğiz, durumu takip ediyoruz ve birçok ülkenin
dışişleri bakanlarıyla da bu konuyu konuşacağız.
Esasen bölge ülkelerine de tabi önemli rol düşüyor. Bugüne kadar Endonezya
ve Malezya’da iki kardeş ülke de Rohingya Müslümanlarına her türlü desteği
vermiştir, onlarla da temasa geçtik. Keza Tayland’la temasa geçtik, çünkü
buradan deniz yoluyla kaçmak zorunda kalan ya da ülkesini terk etmek
zorunda kalan Rohingyalılara Tayland da bugüne kadar ev sahipliği yaptı.
Esasen bu ülkelere de bugüne kadar biz de elimizden gelen desteği verdik.
Bangladeş’le temasa geçtik ve Bangladeş’e özellikle sınırdan geçmek isteyen
insanlara yardımcı olmalarını rica ettik ve kendilerine de her türlü
desteği vereceğimizi, yani Bangladeş’e geçen Rohingyalı kardeşlerimize her
türlü desteği vereceğimizi, maddi, manevi desteği vereceğimizi de söyledik.
Esas olan, artık bu soruna bir köklü çözüm getirmektir. Çünkü daha önceki
dönemlerde de, biraz önce vurguladım, maalesef burada Rohingyalılara karşı
ciddi saldırılar oldu. Ama sorun sistematik, yani sistematik bir şekilde
burada Rohingyalı kardeşlerimiz baskı altında, zulüm altında ve tecrit
edilmiş. Ben de iki sene önce Ramazan ayında Arakan’a giderek bir iftar
sofrasını oradaki kardeşlerimizle paylaştım. Yani yaşadıkları köyler bile,
yani mahalleler bile adeta bir açık hapishane şeklinde, girmek yasak,
çıkmak yasak, kampların dışında kendi evlerinde yaşayan insanlar için
söylüyorum bunu. Ve oralarda yağmur yağdığı zaman çamur içinde yaşayan
insanlar.
Biz defalarca bugüne kadar Myanmarlılarla temasta bulunarak artık bu
Rohingyalılara yönelik bir çözüm getirmelerini tavsiye ettik. En son
Dışişleri Bakan Yardımcısı, ama aktif olarak Dışişleri Bakanlığını
sürdüren, orada ilginç bir sistem var, şu andaki Dışişleri Bakanı esasen
devlet başkanlığına aday olmadı, ama devlet başkanlığı danışmanı gibi bir
görevi de var, Dışişleri Bakanlığını resmen yürütüyor, ama fiilen Dışişleri
Bakan Yardımcısı yürütüyor ve Dışişleri Bakan Yardımcısı Tin’le de
arkadaşlarımız Türkiye saatiyle bu sabah temasa geçtiler konuştular ve
uyarılarımızı da ilettik.
Kendisine Manila’da da söyledim, daha önceki ziyaretimde de yine görüştüğüm
herkesle Genelkurmay Başkanı, yine Cumhurbaşkanı, yine resmi Dışişleri
Bakanı Hanımefendiyle yaptığımız görüşmelerde artık bu sorunu kökten
çözmemiz gerektiğini söyledik ve kendilerine de bu sorunu çözerken her
türlü desteği vereceğimizi söyledik. Biz bugüne kadar Arakan’da olsun,
diğer bölgelerde yaşayan Rohingyalılara yönelik insani yardımlarımızı,
kalkınma yardımlarımızı artırarak devam ettirdik. Hatta bunu yaparken hiç
ayrım yapmaksızın Myanmarlılara da yardım ettik. Fakat orada ırkçı gruplar
var, maalesef bu ırkçı grupların içinde dini liderler de var ve burada
kışkırtıcı hareketleri var, bunları görüyoruz, gittiğim zaman da
gözlemledim. Artık köklü bir çözüm bulmamız lazım. Yani bu bir şekilde
devam edemez. Bu zulüm, bu insanlık dışı muamele bu şekilde devam edemez,
tüm dünyanın bu konuda duyarlı olması lazım. Ve görüyoruz ki birkaç ülke
duyarlılık gösteriyor. İslam dünyasının da duyarlı olması lazım. Bugün İİT
üyesi Suriye’nin üyeliği askıya alındı, 56 ülke var. 56 ülke birlikte
hareket edip ve tüm dünyanın da desteğini alarak biz burada artık bir çözüm
üretmemiz lazım ve bu ülkelere de, özellikle Müslüman ülkelere de ve
onların yöneticilerine de buradan sesleniyoruz; artık bu konuda sessiz
kalmayalım, duyarlılığımızı hassasiyetimizi gösterelim. Myanmar’a da
gerekli uyarıları da yapalım, eğer samimilerse destek de olalım. Ve
uluslararası örgütlerin de, Birleşmiş Milletler’in, Birleşmiş Milletler
Güvenlik Konseyinin ve Mülteciler Yüksek Komiserliğinin, Uluslararası Göç
Örgütünün ve ilgili tüm kurumların artık somut adımlar atması gerekiyor ki
artık buradaki kardeşlerimiz böyle zulümler yaşamasın. Gerçekten bu çağda
utanç verici tabloları görüyoruz ve bunların son bulması gerekiyor. Türkiye
olarak biz hem üzerimize düşeni yapacağız, hem de tüm dünyanın daha duyarlı
olması için gerekli çalışmaları sürdüreceğiz.
Myanmar’a da bu sorunu çözmek istiyorsa samimi bir şekilde, tekrar
söylüyorum; elimizden gelen her türlü desteği de vereceğiz. Ama artık
Myanmar Yönetiminin de bu konuda ciddi adımlar atması gerekiyor.
Teşekkür ediyorum.
SORU- Ece Nur Çolak, Anadolu Ajansı.
Benim sorum sayın konuk Bakana olacak ikili ilişkilerle ilgili.
Maldivler de, Türkiye de turizm alanında gözde ülkeler. Sizin bu
ziyaretiniz vesilesiyle iki ülke arasında turizm alanındaki işbirliğine
dair ne gibi olanaklar ele alındı? Turizm alanı dışında da diğer işbirliği
alanları iki ülke arasında nelerdir?
Teşekkür ederim.
MALDİVLER DIŞİŞLERİ BAKANI MOHAMED ASİM- Bu önemli soru için teşekkür etmek
istiyorum.
Türkiye ve Maldivler gerçekten turizm alanında işbirliği yapabilecek son
derece önemli iki ülke ve çok büyük bir potansiyel var. Türk Hava
Yolları’nın uçuşları başlatması bu potansiyelin daha da yükselmesine sebep
oldu. Her hafta doğrudan uçuşlar İstanbul kalkışlı olarak ve geri dönüş
şeklinde gerçekleşiyor. Ve bu konuda turist sayısının önemli oranda
arttığını biliyoruz, Türkiye’den Maldivler’e gelen turist sayısında büyük
bir artış var. Hâlihazırda Maldivler’de turizm altyapısında önemli
eksiklikler yaşıyoruz, bu sebeple yılda sadece 1.2 milyon turisti
ağırlayabiliyoruz ülkemizde. Bu çerçevede bu potansiyelin artması için
uluslararası havalimanımızda yeniden yapılandırma ve inşaat çalışması devam
ediyor havalimanının kapasitesinin geliştirilmesi için. Bunu
gerçekleştirebilirsek yılda ağırladığımız turist sayısını 5-6 milyona
çıkartabileceğiz.
Şu anda Maldivler’de turizm konusunda yatırım yapan iki Türk şirketi var,
bugünkü görüşmelerimizde bu iki Türk şirketinin faaliyetleri ve yine yeni
Türk şirketlerinin turizm alanında Maldivler’e yatırım yapması için farklı
potansiyelleri bunların geliştirilmesiyle ilgili konuları ele aldık.
Maldivler Cumhuriyeti şu anda orta gelir seviyesinde bir ülke, daha önce en
az gelişmiş ülkeler statüsündeydik, buradan bu süreci tamamladık, orta
gelir seviyesine yükseldik. Özellikle de doğrudan yabancı yatırımı teşvik
etmeye çalışıyoruz, bu çerçevede Türk mevkidaşımla bu konuyu ele aldık,
Türk işadamlarının Maldivler’e yapabileceği yatırımlarla ilgili atılması
gereken adımları değerlendirdik.
Bu anlamda bu ziyaret bundan sonraki aşamada ticaret ve ekonomik
ilişkilerin geliştirilmesi açısından farklı alanları değerlendirdiğimiz ve
bunları belirlediğimiz önemli bir ziyaret oldu.
Teşekkürler.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Teşekkürler.
Değerli basın mensupları; sizlere de geldiğiniz için çok teşekkür ediyorum.
Şimdiden mübarek Kurban Bayramınızı gönülden tebrik ediyorum. Ailelerinizle
birlikte huzurlu, mutlu bir bayram geçirmenizi diliyoruz. Ve değerli
kardeşimle birlikte size bayram çikolatası ikram edeceğiz, kabul ederseniz.