Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Maldivler Dışişleri Bakanı Sayın Mohamed Asim İle Ortak Basın Toplantısı, 29 Ağustos 2017, Ankara

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Çok değerli basın mensupları; bugün Maldiv Dışişleri Bakanı, değerli kardeşim Mohamed Asim’ı Ankara’da ağırlamaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz.

p align="justify"> Esasen bu ziyaretin tarihini çok daha önceden birlikte belirlemiştik. Kurban Bayramı tatili olmasına rağmen ertelemek istemedik, çünkü Maldiv’le ilişkilerimize önem veriyoruz.

Değerli kardeşim Mohamed’le Taşkent’te İslam İşbirliği Teşkilatı Dışişleri Bakanları Konsey Toplantısında ilk defa biraraya gelmiştik. Kendisinden önceki dışişleri bakanlarıyla da çok yakın işbirliği içinde çalıştık, kardeşim Mohamed’le de göreve geldiği günden beri iki ülke arasındaki ilişkileri güçlendirmek için birlikte çaba sarf ediyoruz. Keza İslam İşbirliği Teşkilatı içinde, yine Birleşmiş Milletler çatısı altında, sadece ikili düzeyde değil güçlü bir işbirliğimiz var, dayanışmamız var, bunu sürdürmek istiyoruz.

Maldiv’le ilişkilerimizi de her alanda geliştirmek istiyoruz. Özellikle Türk Hava Yolları’nın Maldiv’e, Male’ye doğrudan uçuşlarını başlatması iki ülke arasındaki bağları daha da güçlendiriyor. Halklar arasındaki bağları güçlendirmek için çalışıyoruz. Aynı şekilde parlamenter diplomasiye ilişkin … Keza ikili ticaret hacmimizi, yani ikili ilişkilerde ticaret ve ekonomik işbirliği çok önemli, ciddi bir artış var oran olarak. Ama rakam olarak baktığımız zaman 200 bin dolardan 36.1 milyon dolara çıkmış, ciddi bir artış, ama 36.1 milyon dolar da bizi tatmin eden bir seviye değil. Türk işadamlarının da Maldiv’e yatırım için … görüyoruz ve birlikte Türk işadamlarını da destekleyeceğiz.

Turizm alanında işbirliğimizi geliştirmek istiyoruz. Diğer taraftan kültürel alanda ve eğitim gibi tüm alanlarda işbirliğimizi geliştirmek istiyoruz.

Maldiv’e FETÖ konusunda verdikleri destek için çok teşekkür ediyorum, bu konuyu da birlikte değerlendirdik. FETÖ’nün Maldivler’de 1 okulu vardı, şu anda bir özel şirketin devraldığını görüyoruz. Ve kendilerine Maarif Vakfından bahsettim ve Maarif Vakfının diğer ülkelerde olduğu gibi Maldiv’deki bu okulu da devralabileceğini, eğitim kalitesini daha da yükselteceğini kardeşim Mohamed’e söyledim ve değerlendirecekler.

Gördüğünüz gibi iki tane mutabakat zaptını birlikte imzaladık. Esasen bu iki mutabakat zaptıyla dışişleri bakanlıklarımız arasında da işbirliğimizi geliştirmek istiyoruz. Bugüne kadar 5 genç diplomatı Diplomasi Akademimizde ağırladık. İki akademi arasındaki işbirliğimizi güçlendirmek istiyoruz. Diğer taraftan arşiv işbirliği mutabakat zaptıyla da dijital arşiv konusundaki tecrübemizi kardeş Maldiv’in Dışişleri Bakanlığıyla paylaşacağız ve dijital arşiv kurulması konusunda kendilerine her türlü desteği vereceğiz.

Karşılıklı ziyaretlere önem veriyoruz. En son Sayın Cumhurbaşkanımız 2005 yılında Başbakan olarak Maldiv’i ziyaret etmişti. 2004 yılındaki Maldiv’deki felaketten sonra Sayın Cumhurbaşkanımız Maldiv’e olan desteğimizi vurgulamak için bu ziyareti gerçekleştirmişti. Bundan sonraki süreçte de ikili karşılıklı ziyaretlerimizi düzenli bir şekilde sürdüreceğiz, işbirliğini güçlendireceğiz.

Ben kardeşim Mohamed’i burada ağırlamaktan duyduğum memnuniyeti bir kere daha vurgulayarak kendisine hoş geldin diyorum ve sözü kendisine bırakıyorum.

MALDİVLER DIŞİŞLERİ BAKANI MOHAMED ASİM- Öncelikle Saygıdeğer Bakana ve basın mensuplarına bizi burada ağırladıkları için teşekkür etmek istiyorum. Saygıdeğer dostum Mevlüt Çavuşoğlu’na, aynı zamanda Türk halkına ve Türk Hükümetine göstermiş oldukları misafirperverlikten dolayı da teşekkür etmek isterim.

Türkiye ve Maldivler’in çok uzun yıllara dayanan bir işbirliği var. Bu yıl diplomatik ilişkilerin tesisinin 30. yılını kutluyoruz ve çok farklı alanlarda, hem ikili alanlarda, hem de çoklu alanlarda işbirliğimizi güçlendirmeye devam edeceğimizi ifade etmek isterim.

Türkiye, bizim insan kaynakları gelişimi projelerimizi sürekli destekleyen bir ülke. Türk Hükümetine ve Türk halkına burada öğrencilerimize ev sahipliği yaptıkları için, onların eğitimine katkıda bulundukları için teşekkür etmek istiyorum. Bu alandaki mekanizmayı geliştirmek için de işbirliği yapmaya devam edeceğimizi ifade etmek istiyorum.

Saygıdeğer Bakan, bugün gerçekten çok önemli iki anlaşmaya burada imza attık, bu ilişkilerimizi çok daha yakın hale getirecek bir iki araç olacak. Özellikle de Dışişleri Bakanlıkları arasındaki işbirliği konusunda mutabakat zaptı, bizim hâlihazırda devam etmekte olduğumuz güçlü ilişkilerin taçlandırılması anlamına geliyor. Bu çerçevede bir yol haritası ve bir faaliyet planı üzerine de çalışmalarımız devam edecek ve bütün bunlar işbirliğimizi çok daha verimli ve çok daha etkin bir platforma taşımamızı sağlayacak.

Türkiye ile Birleşmiş Milletler platformu ve İslam İşbirliği Örgütü platformlarında çok yakın işbirliğini devam ettiriyoruz. Bu anlamda Maldivler Cumhuriyeti Türkiye’nin bu iki örgütte de oynadığı lider durumun ne kadar önemli olduğunun bilincinde olan bir ülke. Özellikle de İslam dünyasının sorunlarının bu platformlara taşınması konusunda Türkiye son derece kilit rol oynayan bir ülke ve liderliğini takdir ediyoruz.

Bugün gerçekleştirdiğimiz görüşmelerde her iki ülkenin gerçekten sağlam temellere oturmuş olan ilişkilerini daha güçlendirilmesi için yapılması gerekenleri ele aldık ve bütün bu ortaya konan hedefleri gerçekleştirmek için biz de elimizden geleni yapacağımızı ifade etmek isteriz.

Bu ziyaretin her iki ülkeyi birbirine daha yakın hale getirmesinden dolayı büyük bir memnuniyet duyuyorum.

Sözlerime son vermeden önce Ekselansları size, Türkiye Hükümetine ve Türk halkına yaklaşmakta olan Kurban Bayramı sebebiyle tebrik dileklerimi iletmek isterim.

Ve bu çalışmaların da son derece verimli bir şekilde devam etmesini diliyorum.

Sayın Bakan, sizi en yakın zamanda da Maldivler’de ağırlama dileğimi bir kez daha ifade etmek isterim.

Teşekkürler.

SORU- Efendim, son günlerde Myanmar’da bir insanlık dramı yaşanıyor, birkaç gün içinde binlerce Müslüman katledildi. Türkiye de bu dramın-krizin başladığı ilk andan itibaren çaba sarf ediyor sorunun çözümü için. Hem Türkiye’nin attığı adımlar hakkında bilgi verir misiniz? Hem de uluslararası kamuoyu bu dramın, katliamın son bulması için hangi somut adımları atmalı?

Teşekkür ederim.

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Çok teşekkür ediyorum.

Öncelikle Myanmar’da Rohingyalılara yönelik bu saldırıları ve zulmü şiddetle kınıyoruz. 25 Ağustos’ta meydana gelen bir saldırıyı kullanarak Myanmar’da Rohingyalı Müslümanlara yönelik, sivillere yönelik yapılan saldırı gerçekten kabul edilemez. Daha ilk günden biz yaptığımız açıklamayla esasen uyarıda bulunmuştuk. Neden? Daha önce de bazı saldırı ya da gelişen olaylardan sonra bunları kullanarak da yine Rohingyalı Müslümanlara yönelik acımasızca şiddet uygulanmıştı. Dolayısıyla biz baştan uyarmıştık, fakat burada güvenlik güçleri sivil insanlara ateş açarak birçok insanın ölmesine sebep oldu. Tüm buradaki şehitlere Allah’tan rahmet diliyoruz.

Biz başından beri süreci takip ediyoruz, sadece seyretmiyoruz, tüm dünyayla temastayız. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Sayın Başbakanımız Binali Yıldırım bizzat süreci takip ediyorlar ve Sayın Cumhurbaşkanımızın öngördüğü bazı görüşmeler var. Ama biz bu süreçte Birleşmiş Milletler nezdinde, yani New York’ta Güvenlik Konseyi üyesi ülkelerle ve Myanmar ve Arakan’daki bu durumla ilgilenen ülkelerle de temasa geçtik ve temaslarımız devam ediyor. Yine İslam İşbirliği Teşkilatı nezdinde Genel Sekreterle de görüştük ve İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkelerin bakanlarıyla, temsilcileriyle temasa geçtik. Diğer taraftan Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliğiyle temasa geçip daha aktif rol oynamaları gerektiğini hatırlattık ve kendilerine her türlü maddi, manevi desteği vereceğimizi söyledik ki, daha önce de Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliğinin buradaki faaliyetlerine ve Rohingya Müslümanlarına yaptıkları hizmetler konusunda her türlü desteği vermiştik, yine vereceğimizi söyledik. Yine ABD nezdinde sadece Dışişleri Bakanlığı nezdinde değil Beyaz Saray, aynı şekilde Savunma Bakanlığı olsun ve Dışişleri Bakanlığında yine Müsteşar Yardımcısıyla arkadaşlarımız temasa geçti ve Myanmar Dairesine bakan ekipler Daireyle de temasa geçtiler, biz de temaslarımızı sürdüreceğiz, durumu takip ediyoruz ve birçok ülkenin dışişleri bakanlarıyla da bu konuyu konuşacağız.

Esasen bölge ülkelerine de tabi önemli rol düşüyor. Bugüne kadar Endonezya ve Malezya’da iki kardeş ülke de Rohingya Müslümanlarına her türlü desteği vermiştir, onlarla da temasa geçtik. Keza Tayland’la temasa geçtik, çünkü buradan deniz yoluyla kaçmak zorunda kalan ya da ülkesini terk etmek zorunda kalan Rohingyalılara Tayland da bugüne kadar ev sahipliği yaptı. Esasen bu ülkelere de bugüne kadar biz de elimizden gelen desteği verdik. Bangladeş’le temasa geçtik ve Bangladeş’e özellikle sınırdan geçmek isteyen insanlara yardımcı olmalarını rica ettik ve kendilerine de her türlü desteği vereceğimizi, yani Bangladeş’e geçen Rohingyalı kardeşlerimize her türlü desteği vereceğimizi, maddi, manevi desteği vereceğimizi de söyledik.

Esas olan, artık bu soruna bir köklü çözüm getirmektir. Çünkü daha önceki dönemlerde de, biraz önce vurguladım, maalesef burada Rohingyalılara karşı ciddi saldırılar oldu. Ama sorun sistematik, yani sistematik bir şekilde burada Rohingyalı kardeşlerimiz baskı altında, zulüm altında ve tecrit edilmiş. Ben de iki sene önce Ramazan ayında Arakan’a giderek bir iftar sofrasını oradaki kardeşlerimizle paylaştım. Yani yaşadıkları köyler bile, yani mahalleler bile adeta bir açık hapishane şeklinde, girmek yasak, çıkmak yasak, kampların dışında kendi evlerinde yaşayan insanlar için söylüyorum bunu. Ve oralarda yağmur yağdığı zaman çamur içinde yaşayan insanlar.

Biz defalarca bugüne kadar Myanmarlılarla temasta bulunarak artık bu Rohingyalılara yönelik bir çözüm getirmelerini tavsiye ettik. En son Dışişleri Bakan Yardımcısı, ama aktif olarak Dışişleri Bakanlığını sürdüren, orada ilginç bir sistem var, şu andaki Dışişleri Bakanı esasen devlet başkanlığına aday olmadı, ama devlet başkanlığı danışmanı gibi bir görevi de var, Dışişleri Bakanlığını resmen yürütüyor, ama fiilen Dışişleri Bakan Yardımcısı yürütüyor ve Dışişleri Bakan Yardımcısı Tin’le de arkadaşlarımız Türkiye saatiyle bu sabah temasa geçtiler konuştular ve uyarılarımızı da ilettik.

Kendisine Manila’da da söyledim, daha önceki ziyaretimde de yine görüştüğüm herkesle Genelkurmay Başkanı, yine Cumhurbaşkanı, yine resmi Dışişleri Bakanı Hanımefendiyle yaptığımız görüşmelerde artık bu sorunu kökten çözmemiz gerektiğini söyledik ve kendilerine de bu sorunu çözerken her türlü desteği vereceğimizi söyledik. Biz bugüne kadar Arakan’da olsun, diğer bölgelerde yaşayan Rohingyalılara yönelik insani yardımlarımızı, kalkınma yardımlarımızı artırarak devam ettirdik. Hatta bunu yaparken hiç ayrım yapmaksızın Myanmarlılara da yardım ettik. Fakat orada ırkçı gruplar var, maalesef bu ırkçı grupların içinde dini liderler de var ve burada kışkırtıcı hareketleri var, bunları görüyoruz, gittiğim zaman da gözlemledim. Artık köklü bir çözüm bulmamız lazım. Yani bu bir şekilde devam edemez. Bu zulüm, bu insanlık dışı muamele bu şekilde devam edemez, tüm dünyanın bu konuda duyarlı olması lazım. Ve görüyoruz ki birkaç ülke duyarlılık gösteriyor. İslam dünyasının da duyarlı olması lazım. Bugün İİT üyesi Suriye’nin üyeliği askıya alındı, 56 ülke var. 56 ülke birlikte hareket edip ve tüm dünyanın da desteğini alarak biz burada artık bir çözüm üretmemiz lazım ve bu ülkelere de, özellikle Müslüman ülkelere de ve onların yöneticilerine de buradan sesleniyoruz; artık bu konuda sessiz kalmayalım, duyarlılığımızı hassasiyetimizi gösterelim. Myanmar’a da gerekli uyarıları da yapalım, eğer samimilerse destek de olalım. Ve uluslararası örgütlerin de, Birleşmiş Milletler’in, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin ve Mülteciler Yüksek Komiserliğinin, Uluslararası Göç Örgütünün ve ilgili tüm kurumların artık somut adımlar atması gerekiyor ki artık buradaki kardeşlerimiz böyle zulümler yaşamasın. Gerçekten bu çağda utanç verici tabloları görüyoruz ve bunların son bulması gerekiyor. Türkiye olarak biz hem üzerimize düşeni yapacağız, hem de tüm dünyanın daha duyarlı olması için gerekli çalışmaları sürdüreceğiz.

Myanmar’a da bu sorunu çözmek istiyorsa samimi bir şekilde, tekrar söylüyorum; elimizden gelen her türlü desteği de vereceğiz. Ama artık Myanmar Yönetiminin de bu konuda ciddi adımlar atması gerekiyor.

Teşekkür ediyorum.

SORU- Ece Nur Çolak, Anadolu Ajansı.

Benim sorum sayın konuk Bakana olacak ikili ilişkilerle ilgili.

Maldivler de, Türkiye de turizm alanında gözde ülkeler. Sizin bu ziyaretiniz vesilesiyle iki ülke arasında turizm alanındaki işbirliğine dair ne gibi olanaklar ele alındı? Turizm alanı dışında da diğer işbirliği alanları iki ülke arasında nelerdir?

Teşekkür ederim.

MALDİVLER DIŞİŞLERİ BAKANI MOHAMED ASİM- Bu önemli soru için teşekkür etmek istiyorum.

Türkiye ve Maldivler gerçekten turizm alanında işbirliği yapabilecek son derece önemli iki ülke ve çok büyük bir potansiyel var. Türk Hava Yolları’nın uçuşları başlatması bu potansiyelin daha da yükselmesine sebep oldu. Her hafta doğrudan uçuşlar İstanbul kalkışlı olarak ve geri dönüş şeklinde gerçekleşiyor. Ve bu konuda turist sayısının önemli oranda arttığını biliyoruz, Türkiye’den Maldivler’e gelen turist sayısında büyük bir artış var. Hâlihazırda Maldivler’de turizm altyapısında önemli eksiklikler yaşıyoruz, bu sebeple yılda sadece 1.2 milyon turisti ağırlayabiliyoruz ülkemizde. Bu çerçevede bu potansiyelin artması için uluslararası havalimanımızda yeniden yapılandırma ve inşaat çalışması devam ediyor havalimanının kapasitesinin geliştirilmesi için. Bunu gerçekleştirebilirsek yılda ağırladığımız turist sayısını 5-6 milyona çıkartabileceğiz.

Şu anda Maldivler’de turizm konusunda yatırım yapan iki Türk şirketi var, bugünkü görüşmelerimizde bu iki Türk şirketinin faaliyetleri ve yine yeni Türk şirketlerinin turizm alanında Maldivler’e yatırım yapması için farklı potansiyelleri bunların geliştirilmesiyle ilgili konuları ele aldık.

Maldivler Cumhuriyeti şu anda orta gelir seviyesinde bir ülke, daha önce en az gelişmiş ülkeler statüsündeydik, buradan bu süreci tamamladık, orta gelir seviyesine yükseldik. Özellikle de doğrudan yabancı yatırımı teşvik etmeye çalışıyoruz, bu çerçevede Türk mevkidaşımla bu konuyu ele aldık, Türk işadamlarının Maldivler’e yapabileceği yatırımlarla ilgili atılması gereken adımları değerlendirdik.

Bu anlamda bu ziyaret bundan sonraki aşamada ticaret ve ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi açısından farklı alanları değerlendirdiğimiz ve bunları belirlediğimiz önemli bir ziyaret oldu.

Teşekkürler.

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Teşekkürler.

Değerli basın mensupları; sizlere de geldiğiniz için çok teşekkür ediyorum. Şimdiden mübarek Kurban Bayramınızı gönülden tebrik ediyorum. Ailelerinizle birlikte huzurlu, mutlu bir bayram geçirmenizi diliyoruz. Ve değerli kardeşimle birlikte size bayram çikolatası ikram edeceğiz, kabul ederseniz.