Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Macaristan Dışişleri Bakanı Peter Szijjarto İle Gerçekleştirdiği Ortak Basın Toplatısı, 23 Ağustos 2016, Ankara

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Değerli basın mensupları, bugün çok değerli dostum Macaristan Dışişleri ve Dış Ticaret Bakanı Peter Szijjarto’yu ağırlamaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. Görüşmemizden önce Sayın Başbakanımız Binali Yıldırım, değerli dostum Peter Szijjarto’yu kabul ettiler, uzun ve çok verimli bir görüşme oldu. Biraz önce, biz de başbaşa ve heyetlerarası görüşmelerde bulunduk. Bu akşam yemeğinde de yine birçok konuyu ve bölgesel konuları değerlendireceğiz.

Her şeyden önce değerli dostum Peter’a hoşgeldin diyorum. Kendisini bir kere daha Ankara’da ağırlamaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. Darbe girişimi sırasında ve sonrasında Türkiye’ye, demokrasisine, milletine ve demokratik seçimle işbaşına gelmiş Cumhurbaşkanına, Hükümetine ve kurumlarına verdikleri net destek için çok teşekkür ediyorum. Hiç ‘ama’sız veya bahanesiz son derece net destek verdiler. Gerçek bir dost nasıl olunur dosta, düşmana ve herkese gösterdiler. Macaristan ve Macar halkı bizim her zaman dostumuzdur. İkili ilişkilerimiz, siyasi ilişkilerimiz her zaman mükemmel düzeyde olmuştur. Başbakan Orban döneminde ilişkilerimizi daha üst düzeye çıkardık, Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi seviyesine çıkardık. Daha önce iki toplantı gerçekleştirmiştik, şimdi bir sonraki toplantıyı Türkiye’de gerçekleştireceğiz. Bunun hazırlığını birlikte yapıyoruz, bugün de ön çalışmasını yaptık. Dışişleri Bakanlıklarımızdaki arkadaşlarımız ve diğer bakanlıklardaki arkadaşlarımız da bunun hazırlıklarını yapacaklar. Sözkonusu tarihi birlikte belirleyeceğiz ve Macaristan Başbakanı Orban’ı, Hükümetini ve birçok bakan arkadaşımızı Ankara’da ağırlamaktan büyük bir mutluluk duyacağız.

Mükemmel seyreden siyasi ilişkilerimizin yanısıra, 2 milyar dolar civarında olan ikili ticaret hacmimizde artış var, ama hedeflerimizin halen gerisindeyiz. Bizim hedefimiz Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Orban’ın birlikte belirlediği 5 milyar dolardır. Bu hedefe ulaşmak için yıllık % 7 artışı az buluyoruz ve bunu arttırmamız gerekiyor. Karşılıklı yatırımlar için Eximbanklarımız çalışıyor ve bu konudaki fon miktarını arttırma konusunda kararlıyız. Ayrıca ticaretteki ürün çeşitliliğini de arttırma konusunda kararlıyız ve bunu da başaracağımızı umut ediyoruz.

Kültürel olarak da birbirine yakın iki milletiz ve bu alanda işbirliğimiz gerçekten takdire şayan. Yunus Emre Kültür Merkezi, Macar dostlarımızın desteğiyle özellikle Budapeşte’de son derece faal. Ziyaretimde, çok sayıda Macar dostumuzun ilgisinden mutluluk duydum, burada Türkçe ’ye de özel bir ilgi var. Önümüzdeki süreçte birçok alanda işbirliğimizi daha da güçlendirmek için çalışacağız. 2016 Eylül ayı Zigetvar Kuşatmasının 450.yıl dönümüdür. Bu tarih aynı zamanda kuşatmada karşı saflarda olan Kanuni Sultan Süleyman ve Miklós Zrínyi’nin 450. ölüm yıldönümüdür. Türkiye bu etkinliklere katılacak ve zamanında bu savaşta karşı karşıya gelen iki millet olarak atalarımızı birlikte yâd edeceğiz ve o etkinliklerde bulunmaktan ve katılmaktan büyük bir mutluluk duyacağız.

TİKA’nın birçok projesine yine Macar Hükümetinin ve değerli dostum Peter’in önemli katkıları var. Ortak kültürümüzü, mirasımızı yaşatmak için bu anlamdaki işbirliğimizi de bundan sonra sürdüreceğiz.

Tekrar hoşgeldin diyorum. Bir kere daha şahsım, ülkem ve milletim adına verdiğiniz destek, dayanışma ve dostluğunuz için çok teşekkür ediyorum.

(NOT: Konuk Bakan Basın Toplantısında İngilizce konuşmuştur. Toplantıda İngilizce ’den Türkçeye simultane çeviri yapılmıştır. Deşifre bu çevirinin metnidir.)

MACARİSTAN DIŞİŞLERİ BAKANI PETER SZİJJARTO-
Misafirperverliğiniz ve beni kabul ettiğiniz için çok teşekkür ediyorum. Bu ziyaretimde özellikle hükümetimizin bu konudaki duruşunu vurgulamak istemiştim. Çok net bir şekilde ilk günden itibaren duruşumuzu belirlemiştik ve demiştik ki burada yaşanan ne olursa olsun, 15 Temmuz’da yaşananlar bizim için Türkiye’ye karşı bir terörist saldırıdır demiştik. Demokratik olarak seçilmiş hükümete ve Türkiye’nin Cumhurbaşkanına karşı yapılmış bir terörist faaliyet olduğunu ifade etmiştik. Darbe girişimi çok ciddi bir durum ve bu kadar ciddi bir durum bir ülkede yaşanıyorsa o zaman devlet tarafından verilen yanıt da ciddi olmalıdır demiştik. Dolayısıyla emin olabilirsiniz ki, vermiş olduğunuz reaksiyonla ilgili ve Hükümetin ve Cumhurbaşkanınızın darbeye karşı vermiş oldukları reaksiyonla ilgili Macaristan’dan hiçbir eleştiri duymayacaksınız. Türkiye’nin tarihinde üçüncü darbe (girişimi) olduğunu öğrendik ve dördüncüden kaçınmak istediğinizi. Dolayısıyla darbe girişimine karşı Cumhurbaşkanınızın, Hükümetinizin verdiği yanıtı hiçbir şekilde eleştirmiyoruz, anlıyoruz ve emin olabilirsiniz ki bu anlamda Macaristan her zaman yanınızda olacaktır. Hayal kırıklığına uğradığımız bir şey de size karşı gelen eleştirilerdir. Bu eleştiriler bazı Avrupalı dostlarımız tarafından Türkiye’ye karşı sergilendi. Bu durumun çok zarar verici bir şey olduğunu düşünüyoruz. Cumhurbaşkanının ve Hükümetin demokrasisine verilen güçlü bir saldırı karşısında verdiği reaksiyonu bu şekilde eleştirmenin zararlı olduğunu düşünüyoruz. Dostlar kötü zamanda da dosttur, böyle düşünüyoruz. Avrupa Birliği Türkiye’yi hiçbir zaman sadece göç konusunda, terörist örgütlerle savaşta ya da NATO çerçevesinde ortak faaliyetlerde dost görmemeli, Devletiniz saldırı altında olduğunda da sizi dost olarak görebilmeliyiz. Bir Avrupa ülkesi olarak, özellikle Avrupa’nın güvenliği sözkonusu olduğunda, Türkiye’nin çok önemli bir rol oynadığını düşünüyoruz. Dolayısıyla bizim görüşümüze göre Türkiye’nin istikrarına saldırıda bulunan her kişi Avrupa’nın güvenliğine karşı da saldırıda bulunmuş demektir. Dolayısıyla biz Türkiye demokrasisine ve Türkiye’nin kendisine yapılan bütün saldırıları Avrupa güvenliliğini hedef alan saldırılar olarak görmek zorundayız. Sadece dostumuz olduğumuz için değil kendimiz için ve Avrupa’nın güvenli bir yer olması için de sizin yanınızdayız. Avrupa güvenliliği güvenli bir Türkiye ile başlar. Macaristan hükümeti olarak her zaman söyledim, burada da söylüyorum terörist örgütlerinin arasında bir ayrım yapan herkesi eleştiriyoruz. Terörist örgüt terörist örgüttür. Terörist örgütleri birbirinden ayıran her bakış açısını kabul etmiyoruz. Terörist örgütlere karşı beraber savaşmak zorundayız. Bu anlamada Türkiye’ye her zaman desteğimizi vereceğiz.

İkili ilişkilerimiz sözkonusu olduğunda bir sonraki Üst Düzey Stratejik İşbirliği toplantısını dört gözle bekliyoruz. Geçen sefer, Şubat ayında Budapeşte’de bu toplantıya ev sahipliği yapmaktan memnuniyet duyduk. Çok heyecanlıyız çünkü Sayın Başbakanınızın seçmenleri İzmir’deymiş dolayısıyla bu seferde aynı toplantı için İzmir’e gideceğiz. Zaten herkes İzmir’e gitmek ister. O yüzden bunu memnuniyetle karşılıyoruz. Tabii ki ticaret hacmimiz açısından bir artış olmasına rağmen bu konuda çok memnun değiliz ve arttırılması için çalışıyoruz. İki ülke arasındaki işbirliğini arttırabilmek için, Macar Eximbank’tan kullanabileceğimiz 208 milyon dolarlık bir para bulunmakta. İstanbul’da bir temsilcilik açacağız. Aynı zamanda dört tane ekonomi Ataşemizi İstanbul’daki Konsolosluğumuza ve Ankara’ya gönderdik. Beş ticaret temsilciliğini de Türkiye’nin en büyük şehirlerinde kurduk. Dolayısıyla, ümit ediyoruz ki, bu kararlar somut bir takım sonuçlarla ortaya çıkar ve işbirliğimizin göstergeleri olur.

Bizi memnun eden diğer bir husus ise Macaristan’da okuyan Türk öğrencilerin sayısının artıyor olması; 896 Türk öğrenci şu anda Macaristan’daki Üniversitelerde okumakta. Ayrıca Türk öğrencilere verilmiş olan 115 tam burs bulunmakta ve bu sene Türkiye’den 214 kişi başvurmuş. Bu çok güzel bir başarıdır. Daha fazla genç burs aldıkça gelecekteki ilişkilerimiz o kadar iyi olacaktır çünkü biz bu gençleri gelecekteki Büyükelçilerimiz olarak görüyoruz.

Dolayısıyla özetlemek gerekirse Macaristan ve Türkiye’nin dost olmaları kazara değil; çok benziyoruz, karakteristik özelliklerimiz açısından son derecede benziyoruz. Kendi tarih ve geleneklerimize, dinimize saygı gösteriyoruz. Eğer kendi değerlerinize saygı göstermezseniz başkalarının değerlerine de saygı göstermezsiniz. Dolayısıyla bu temelde karşılıklı ilişkilerimiz açısından gelecekte de dostluğumuzun devam edeceğini düşünüyorum ve çok teşekkür ediyorum.

SORU- Merve Aydoğan, Daily Sabah. Sayın Bakan ilk sorum size. Geçtiğimiz günlerde bir haber okuduk ve 300 diplomatın merkeze çekildiğine dair FETÖ soruşturması kapsamında bununla ilgili bir gelişme var mı son durum nedir?

Diğer sorum da konuk Bakana. Darbe girişiminden sonra AB’den Dışişleri Bakanı düzeyinde gelen üçüncü ülke oluyorsunuz, üçüncü bakan oluyorsunuz. Sizce AB’nin Türkiye’ye darbeden sonra verdiği destek yeterli mi? Ve ayrıca AB üyesi olarak FETÖ’yle operasyon kapsamında Türkiye’ye ne gibi somut teklifler sundunuz.

Teşekkür ederim.

MACARİSTAN DIŞİŞLERİ BAKANI PETER SZİJJARTO- Sorunuz için çok teşekkür ederim. Ziyarete gelen üçüncü bakan olmama çok üzüldüm, birinci olmak isterdim. Neredeyse birinci sayılabilirim aslında, çünkü bugün ben iki ülke arasındaki dayanışmayı göstermek için buradayım. Aslında biz, AB’de bu terörist saldırıdan sonra görüşme isteğini ilk talep edenlerden biriydik. Asya-Avrupa Toplantısı’ndan sonra Moğolistan’dan gelince hemen Mevlüt Bey’i aradım. Resmi sebeplerden dolayı değil, arkadaşım olduğu için, iyi olup olmadığını öğrenmek için aradım. Budapeşte’ye indikten sonra, uçağımda Macaristan Hükümeti’nin pozisyonunu ifade ettim. Diğer Avrupa ülkelerinin ve AB’nin pozisyonlarıyla ilgili yorum yapmak istemiyorum. Ama Türkiye’nin darbeden sonraki reaksiyonuyla ilgili AB’den gelen eleştirilerin çok zarar verici olduğunu düşünüyorum. Türkiye, darbeye verdiği tepkiden dolayı hiçbir şekilde eleştirilmemelidir. Bence bu tepkinin anlaşılabilir olduğunu söyleyebiliriz. Dördüncü bir darbe girişimi söz konusu olduğunda sizin yaptığınız her şeyi biz saygıyla karşılıyoruz, gelecekte de bu tavrınızı saygıyla karşılayacağız. Nasıl yardımcı olabiliriz? Birtakım araştırmalar devam ediyor. Şu anda Macaristan’da hâlihazırda devam etmekte olan incelemeler var. Hangi organizasyonların ve kimlerin Gülen hareketiyle bağlantılı olduğu konusunda araştırma yapıyoruz. Sizin ilgili kurumlarınızdan bilgi aldık, araştırmalarımız bizim ilgili kurumlarımızda devam etmektedir. Özel bir okul var, bu okulla ve bağlantılı kişilerle ilgili yaptığımız incelemeler de devam ediyor. Bu araştırmaların sonunda, bu okul ve Gülen hareketiyle bağlantılı olarak net bir sonuç; Türkiye, Macaristan ya da başka bir ülke güvenliğiyle ilgili bir tehdit ortaya çıkarsa, elimizden gelen bütün önlemleri alacağımıza emin olabilirsiniz. Bu şekilde Türkiye ve Avrupa’nın güvenliğine en iyi şekilde katkıda bulunacağımızı düşünüyorum.

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Öncelikle dostum Peter’in söylediklerine şunu eklemek isterim: O gece Macaristan ve sevgili dostum Peter darbe girişiminin hemen arkasından Türkiye’ye ve Türk demokrasisine desteğini açıklamıştır, yani darbe girişiminin nasıl sonuçlanacağını beklemeden, daha en başta güçlü destek vermiştir. Özellikle bu yüzden çok teşekkür ediyorum. Birçok ülke ve siyasetçi darbe girişiminin nasıl sonuçlanacağını görmek istedi, bekledi. Maalesef ondan sonra girişimin başarısız olmasından duydukları üzüntüyü açıklamalarında gördük ve kızgınlıklarını da açıkça ifade ettiler. Türkiye’ye yönelik ifadelerde bunu görüyoruz, ama Macaristan ve bazı dostlarımızı biz her zaman ayrı tuttuk. “Başta hata yaptık, sonra düzeltelim” diye gelmedi, ilk başta verdiği desteği kendi adına ve Macaristan adına bir kez daha vurgulamak için geldi. İlk gelenlerden olmak istedi, ama tarihini ancak ayarlayabildik. Bu hafta çok yoğun olmamıza rağmen özellikle gelmesini istedim. Bir kere daha teşekkür ederim.

Bana sorduğunuz soruya gelince, bugüne kadar Bakanlığımıza 332 kişiyi ya görevden aldık, ya da merkeze çağırdık. Bunlardan bazılarıyla ilgili soruşturmalar devam ediyor, elimizde bazı belgeler, deliller var. Sonuçları elde ettikten sonra işlem yapacağız. Bugüne kadar 89 kişinin Bakanlığımızla ilişiğini kestik. Geçen sene 34 kişiyi Başbakanlık’ta oluşturulan bir birime göndermiştik. Sizlerin de takip ettiği üzere, onların devletle ilişiği kesildi, bazıları da gözaltına alındı. Birçok araştırma ve soruşturma devam ediyor. Bakanlığımızda çalışan arkadaşlarımız rahat olsunlar. Bu terör örgütüne bağlı olanlarla, olmayanları ayırt etmek için titiz bir şekilde çalışıyoruz. “Kurunun yanında yaş da yansın” anlayışı yoktur, bu her şeyden önce vicdani bir sorumluluktur. Ancak terör örgütüyle bağı olanlar ve bu terör örgütünün desteğiyle çalışanlar, çalınan soru ve cevaplarla Bakanlığımıza girenlerle ilgili işlemleri elbette yapacağız. Yurt dışından çağrılan 31 kişi Türkiye’ye gelmedi, kaçtı. Onlarla ilgili takibimiz devam ediyor. Bu kişilerin Türkiye’ye getirilmesiyle ilgili yasal süreci ve gittikleri ülkeler nezdindeki girişimlerimizi de sürdüreceğiz.

SORU- Sayın Çavuşoğlu’na olacak sorum. Büşra Arslan, CNN Türk’ten. Efendim, Menbiç’ten sonra sıra Cerablus’un IŞİD’den temizlenmesinde. Askeri hareketlilik var sınırda, dün siz de ifade ettiniz Türkiye’nin tezkeresi olduğunu. Türkiye’nin karadan ya da havadan Cerablus’ta birkaç gün içinde atacağı adımlar var mı, nelerdir?

Bunun yanı sıra bugün Barzani, yarın da Biden Ankara ziyaretleri olacak, bu iki ziyaretin aynı tarihe gelmesi dikkat çekti. Üçlü bir görüşme gerçekleşir mi bu merak ediliyor Ankara kulislerinde böyle söylentiler var.

Üçüncü olarak da, İsrail’le anlaşmanın Meclis’ten geçmesinin ardından Tel Aviv’de görev yapacak elçimizin adı belli oldu mu, bizimle paylaşır mısınız?

Teşekkürler.

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Evet, sondan başlayalım henüz isim belli değil bazı isimler üzerinde durduk, ama önümüzdeki günlerde İsrail’e atayacağımız Büyükelçimizi belirleyeceğiz, istişare ediyoruz, karşılıklı İsrail’le birlikte Büyükelçileri atayacağız.

Diğer sorunuza da hemen cevap vereyim, böyle bir üçlü toplantı öngörülmüyor. Barzani bugün Ankara’da, biraz sonra Sayın Cumhurbaşkanımız kabul edecekler, bu basın toplantısından sonra ben de Cumhurbaşkanlığı Sarayına gidip o toplantıya katılacağım. Biden ise yarın sabah geliyor aynı gün dönüyor dolayısıyla, üçlü toplantı yok.

DEAŞ’la mücadele ya da PYD/YPG’yle mücadeleye gelecek olursak, Türkiye son zamanlarda özellikle FETÖ darbe girişimi ve terör saldırısının ardından PKK, PYD/YPG ve DEAŞ aynı anda Türkiye’ye yönelik terör saldırılarını arttırdı. Zaten bunların hepsi birlikte hareket ediyorlardı biz başından beri bunu söylüyoruz, FETÖ de bunların hepsiyle işbirliği içindeydi bu tesadüf değil. Nasıl büyük Türk milletiyle birlikte darbe girişimine dur dediysek ve darbeyi yendiysek bu terör örgütlerine karşı da mücadelemiz içeride ve dışarıda devam edecek, Suriye’de de, Irak’ta da devam edecek. PKK, PYD/YPG’yle de devam edecek, DEAŞ’la da devam edecek, sonuna kadar bu mücadelemizi sürdüreceğiz. DEAŞ’ın hem Suriye, hem Irak’tan temizlenmesi için her türlü katkıyı sağlayacağız.

Söylediğiniz bölgelerdeki operasyonlara zaten destek veriyoruz hem Afrin’den doğuya doğru kuzeyden giden, hem de Cerablus’tan başlayacak operasyona da her türlü desteği vereceğiz, bu her şeyden önce bizim kendi güvenliğimiz için önemli. Bölgenin istikrarı ve bölgemizin terör örgütlerinden temizlenmesi için de önemli. Koalisyon ülkelerine her türlü lojistik desteği de veriyoruz, aktif bir şekilde DEAŞ’a karşı mücadelede de yer alıyoruz. Daha önce de söyledim, hem ideolojisinin öldürülmesinde, hem yabancı terörist savaşçılarının durdurulması ve Türkiye’den geçişinin engellenmesinde, hem de doğrudan top atışlarımızla verilen zayiat bakımından DEAŞ’a karşı en etkili mücadeleyi bugüne kadar Türkiye vermiştir. Sadece Başika Kampımızdan yaptığımız atışlarla 650’den fazla DEAŞ’lı teröristi etkisiz hale getirdik. Yani hiç kimse DEAŞ’la mücadelede sadece bir yerde bu kadar DEAŞ’lı teröristi etkisiz hale getirdiğini söyleyemez. Dolayısıyla, Türkiye’nin terörle, terör örgütleriyle mücadelesi devam edecek. Bugün değerli dostum Peter’de söyledi iyi terörist, kötü terörist olmaz; teröristler arasında ayrım yapanlar her zaman yanılır, bedelini öder. Biz hiç ayrım yapmadan bu terör örgütlerinin hepsiyle mücadele ettik, bundan sonra da edeceğiz. Macaristan gibi dostlarımızı da her zaman yanımızda hissettik bundan sonra da yanımızda olacaklarından hiç şüphemiz yok.

Teşekkür ediyorum.