Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Katar Dışişleri Bakanı Muhammed El-Sani ile Ortak Basın Toplantısı, 14.07.2017, Ankara

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Çok değerli basın mensupları, dost ve kardeş ülke Katar’ın çok değerli Dışişleri Bakanı Muhammed El Sani, sevgili kardeşim; Türkiye ve Katar için önemli ve hassas olan şu günlerde Ankara’da ağırlamaktan büyük bir mutluluk duyuyorum.

Bugün Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı sevgili kardeşim Muhammed’i kabul edecekler. Türkiye ve Katar için hassas günler olduğunu söyledim. 1 sene önce 15 Temmuz’da biliyorsunuz hain darbe girişimi oldu ve o gece daha darbenin neticesinin ne olacağı belli olmadan ilk dakikalarında Katar Emir’i Şeyh Tamim Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ı arayarak Katar’ın ve kendisinin desteğini de belirtmiştir. Biz Türkiye olarak ve Türk milleti olarak bunu hiçbir zaman unutmayacağız. Bu darbe girişiminin yıldönümünde, şehitlerimizi anarken, kardeşim Muhammed’in de bizimle beraber olması ayrıca anlamlıdır.

Bildiğiniz gibi Katar’la olan ilişkilerimiz bizim için çok önemli bir yere sahiptir. İlişkilerimizi daha da ileri noktalara götürmek için birlikte çalışıyoruz. 2014 yılında kurulan Yüksek Stratejik Komite Toplantısının üçüncüsünü gerçekleştireceğiz, bunun hazırlıklarını birlikte sürdürüyoruz. Önce kıdemli memurlarımız bir araya gelecek, daha sonra kardeşim Muhammed’le biz bir kere daha bir araya gelerek hazırlıkları tamamladıktan sonra liderlerimizi bir araya getirerek bu Yüksek Stratejik Komite Toplantısını gerçekleştireceğiz.

Tahmin edebileceğiniz gibi bugün kardeşim Muhammed’le bölgesel konuları değerlendirdik. Suriye’de gelinen noktayı ve bundan sonra atılabilecek adımları yine istişare ettik. Elbette Körfez bölgesinde yaşanan krizi de değerlendirdik. En başında da söylediğimiz gibi bu krizin meydana gelmesinden Türkiye olarak büyük bir üzüntü duyduk. Krizin en kısa süre içinde suhuletle, yine karşılıklı saygı ve eşitlik çerçevesinde çözülmesini arzu ediyoruz. Bu sorunun çözülmesi için bir taraftan Kuveyt’in arabuluculuğunu destekledik, diğer taraftan Türkiye olarak da biz de yoğun çaba sarf ettik.

Sayın Cumhurbaşkanımızın bölge ülkeleriyle ve yine dünyadan birçok liderle çok yoğun teması, mesaisi oldu. Dışişleri Bakanı olarak yine Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Başbakanımızın talimatıyla ben de elimden gelen gayreti gösterdim, hatta bölgeye bir ziyarette de bulundum.

Biz başında da söyledik Katar halkını, hatta bölge halkını etkileyen, acı veren yaptırımları doğru bulmuyoruz. Elbette Katar’ın ve kardeş Katar halkının ihtiyacı olan gıda başta olmak üzere tüm ihtiyaçlarını karşılamak için de birlikte çalışıyoruz. Ama böyle bir krizin yaptırımlarla değil, oturarak, konuşarak diplomasi yoluyla kardeşler arasında samimi müzakerelerle çözüleceğine inanıyoruz. Kuveyt’in bu konudaki arabuluculuk çabalarına biz de somut destekler verdik. Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’ın çabalarına da destek veriyoruz. Bu konuda Katar’ın başından beri sağduyulu yaklaşımını da takdir ediyoruz. Başından itibaren süreci tırmandıramayarak, diyaloğa açık olduğunu, fakat diyalog içinde ambargoların ve alınan kararların kaldırılması gerektiğini net bir şekilde söylemiştir. Ortada suçlama varsa delillerin de net bir şekilde ortaya konulması gerekir. Taleplerin uluslararası hukuku ve özellikle ülkelerin egemenlik hakkını ihlal etmemesi gerekiyor. Özellikle bizim Katar’daki Türk üssümüzü de içeren taleplerin bizim için de kabul edilemez olduğunu bir kere daha vurgulamak isterim.

Katar’ın en başından beri terörle mücadeledeki kararlılığı ve terörle mücadelemize verdiği desteğe şahit olan kişilerden biriyim. Kısa süre önce Katar ile ABD arasında imzalanan terörle mücadele anlaşması da esasen Katar’ın bu konudaki samimiyetini gösteriyor. Sözlerimin sonunda her zaman yenilediğimiz temennimi bir kere daha vurgulamak istiyorum, inşallah en kısa süre içinde bu istemediğimiz, arzu etmediğimiz kriz diyalog yoluyla, karşılıklı anlayış ve saygı ve eşitlik yoluyla aşılır. Biz Türkiye olarak bundan büyük bir mutluluk duyarız. Bunun için de Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde çabalarımız devam edecektir.

Her zaman bir araya gelmekten büyük bir mutluluğum duyduğum kardeşim Muhammed’i Ankara’da ağırlamaktan duyduğum memnuniyeti bir kere daha vurgulayarak kendisine hoş geldin diyorum ve sözü kendisine bırakmak istiyorum.

KATAR DIŞİŞLERİ BAKANI AL THANİ- Bizi konuk ettiğiniz için değerli Dostum Sayın Bakan sizlere çok teşekkür ediyoruz. Bugün burada yapmış olduğumuz toplantı ve keza aynı zamanda Sayın Cumhurbaşkanı’yla yapacağımız toplantıya da büyük önem veriyoruz. İki ana sebepten dolayı kardeş Türkiye Cumhuriyeti’nde bulunmaktan memnuniyet duyduğumu ifade etmek istiyorum.

Her şeyden önce bu ziyaretimiz geçen yıl meydana gelmiş olan hain darbe girişiminin yıl dönümüne denk gelmesinden dolayı. Zikredeceğim başlıca sebeplerden biri budur.

İkinci sebebe gelince, her şeyden önce kardeş Türkiye Cumhuriyeti’nin Katar’a vermiş olduğu destekten dolayı teşekkürlerimizi bildirmemizin yanı sıra aynı zamanda bilindiği üzere, bizim ülkemiz kanuna uygun olmayan bir şekilde bir ablukaya maruz kalmaktadır.

Bu münasebetle Katar Hükümeti ve devleti adına başta Türkiye Cumhuriyeti ve Türkiye Cumhuriyeti Sayın Cumhurbaşkanı ve Dışişleri Bakanına teşekkürlerimizi iletmek istiyorum. Bugünkü ziyaretimiz Sayın Bakan, değerli kardeşim Mevlüt Beyefendiyle sürekli istişareler çerçevesi içerisinde gerçekleştirilmektedir. Özellikle de bu ziyaret bilindiği üzere Katar’ın karşı karşıya kalmış olduğu bu krize denk gelmektedir. Aynı zamanda üç Körfez ülkesince Mısır’la birlikte ülkeme karşı alınmış olan kanunlara uygun olmayan zalim bir uygulamayla karşı karşıya bulunmaktayız. Türkiye’nin de belirtmiş olduğu gibi bu Avrupa’nın esasında dayandığı sebeplerin bulunmamasının yanı sıra sadece üretilmiş olan bazı suçlamalara dayanarak bu abluka uygulanmaktadır ülkeme karşı. Bu krizi izleyenler de şunu açıkça görmektedirler: Bu öne sürülmüş olan suçlamalar gerçeklere dayanmamaktadır. Sadece asılsız bazı haberlere dayanmaktadır. Hiçbir şekilde aklıselime dayalı tartışmalara dayanmamaktadır. Katar devleti ise ilk andan itibaren Arap kamuoyu ile dünya kamuoyunun bilinçli olmasına dayanarak hareket etti. Bugüne kadar meydana gelmiş bu uygulamaların tamamı Arap ve dünya kamuoyu tarafından reddedilmiştir. Bu krizde Katar’ın yanında yer alan bütün kardeş ve dost ülkelerin desteğinden dolayı teşekkür ediyoruz.

Bugün yapmış olduğumuz toplantıda krizle ilgili son gelişmeler ve özellikle de Kuveyt Şeyhi El-Sabah’ın harcamakta olduğu arabuluculuk çabalarının yanı sıra, aynı zamanda Amerika’yla iş birliği yapılarak bu krize çözüm bulunması çabalarını ele alındığını zikretmek istiyorum.

Son günler içerisinde Amerika Dışişleri Bakanlığı ülkemizi iki sefer ziyaret etmiştir. Bu ziyareti gerçekleştirirken aynı zamanda Kuveyt Dışişleri Bakanı Muhammed El Abdullah da Kuveyt Şeyhinin temsilcisi olarak bu her iki ziyarette de katılmışlardır.

Bizim tarafımızdan da bu krize çözüm bulmak için diplomatik yollarla ve diyaloğa başvurarak bu çerçeve içerisinde görüşmelerimiz devam ettirildi. Katar her zaman olduğu gibi tekrar şunu vurgulamıştır ki bu krizin çözümlenmesi, yapıcı bir diyaloğa dayanmalı ve aynı zamanda karşılıklı saygı çerçevesi içerisinde ve devletlerin saygınlığına da saygı gösterilmesi. Eğer bu ablukayı uygulayan ülkelerin belli bazı şikayetleri söz konusuysa bunların şu anda ki uygulama çerçevesinde değil, sağlam temeller üzerinde tarafımıza iletilmesini de diliyoruz.

Bu dört ülke kendilerini terörizme karşı mücadele eden ülkeler olarak ileri sürmektedirler. Halbuki bilindiği üzere Katar Devleti de terörizmle mücadele çalışmalarına her zaman katılmaktadır. Bu abluka üzerinden 40 gün geçmiş olmasına rağmen şimdiye kadar öne sürülen suçlamaları ispatlayacak herhangi bir delil veya kanıt sunulmuş değildir.

Her zaman olduğu gibi tekrar şunu dile getirmek istiyorum: Katar yapıcı bir diyalog temeli üzerinde ve karşılıklı saygı çerçevesinde bu krizin çözümlenmesini desteklemektedir.

Keza aynı şekilde bu toplantı sırasında iki ülke arasındaki ikili iş birliğini ele aldık ve keza aynı zamanda yüksek düzeyli stratejik iş birliği çerçevesinde bu yıl içerisinde iki ülkenin liderleri arasında yapılacak olan buluşmayı da ele aldık.

İki ülke arasındaki bu iş birliği mekanizmasının ilerletilmesine ilişkin olarak büyük bir memnuniyet söz konusudur. Aynı zamanda bu iş birliğimizin daha da arttırılmasını ümit ediyoruz. Bölgesel konulara gelince, Suriye’deki krizi de ele aldık, tartıştık. Özellikle de gerginliğin azaltılmasına ilişkin olarak yapılmış olan son anlaşmayı da ele aldı bu çerçeve içerisinde.

Bizi bugün bölgemizin ve özellikle de ülkemizin içinde bulunduğu bu önemli günler içerisinde konuk ettiği için Sayın Bakan, sizlere teşekkür ediyorum. Aynı zamanda başta Türkiye Cumhuriyeti ve Sayın Cumhurbaşkanına ve Türk halkına ilkesel tutumlarından dolayı çok teşekkür ediyorum. Hiçbir zaman çıkarlarını ilkeleriyle pazarlık konusu etmedi. Teşekkür ediyorum.

BİR KATILIMCI- Evet, sorum her iki Sayın Bakana olacak. Biraz önce konuşmanızda belirttiniz, ABD Dışişleri Bakanı Tillerson’ın temasları vardı Suudi Arabistan ve Katar’da. Basında bu temasların olumsuz sonuçlandığı yönünde iddialar var ve Türkiye’nin bu krizdeki yapıcı rolü hakkında neler söyleyeceksiniz? Teşekkürler.

SORU- Sayın Çavuşoğlu konuşmanızın başındaki Katar’daki Türk üssünün pazarlık konusu edilemeyeceğini net bir biçimde söylediniz. Bu konuyla ilgili olarak görüşmelerde son durum nedir? Talep listesi vardı anımsanacağı üzere. Bu konu hakkında da görüşmelerde herhangi bir konu gündeme alındı mı? Hem konuk Bakan hem de size iletmek istiyorum bu soruyu.

SORU- İki sorum söz konusu olacak. Bir tanesi, Sayın Katar Dışişleri Bakanına. Bilindiği üzere kriz üzerinden bugün 40 yıl geçmiş olmaktadır. Özellikle de Katar’a karşı uygulanmakta olan bu ablukaya ilişkin olarak görüşleriniz nelerdir?

Diğer sorumuz ise Sayın Türkiye Dışişleri Bakanına yöneliktir. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan Körfez ülkelerini kapsayan özellikle Suudi Arabistan, Kuveyt ve Katar’a bir ziyaret gerçekleştireceği söz konusudur. Bu ziyarete ilişkin olarak neler söylersiniz Sayın Bakanım?

KATAR DIŞİŞLERİ BAKANI AL THANİ- Sayın Tillerson’ın Katar ve Suudi Arabistan ziyaretine ilişkin olarak, medya organlarında bu ziyaretin başarısız olduğu iddialarına ilişkin olarak şunu söyleyebiliriz: Bu ziyaretin başarısız olduğunu gösteren herhangi bir kıstas veya bir gösterge söz konusu değildir. Sayın Tillerson aynı zamanda kardeş Kuveyt Devleti’nin Dışişleri Bakanıyla yoğun çabalar harcıyorlar bu krizin çözümlemesi için. Tabi ki bu böyle gergin bir ortamda bu ziyaretin çabalarının başarısızlığa ulaştığını zikretmek, bilemiyorum ne gibi bir ölçüte dayandırılarak bu dile getirilmektedir. Biliyorsunuz böyle gergin geçen bir krizin bir gün içerisinde çözümlenmesi söz konusu olamaz.

Katar Devleti ilk andan itibaren bu krizin olgun ve aynı zamanda yapıcı ve sorumlu bir şekilde çözümlenmesi görüşlerini dile getirmişti, aynı zamanda Sayın Tillerson’ın ziyareti sırasında da yine aynı bu görüşümüzü yeniden vurgulamış bulunmaktayız. Sonuca varabilmek için de gerek Amerika’yla, gerek Kuveyt’le temaslarımız devam etmektedir.

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Çok teşekkür ediyorum sorular için.

ABD Dışişleri Bakanı Tillerson’ın ziyaretiyle ilgili soruya zaten kardeşim Muhammed cevap verdi. Tillerson bölgeye gitmeden önce İstanbul’daydı, kendi aramızda bir görüşme gerçekleştirdik. Sayın Cumhurbaşkanımızın kabulü sırasında da Tillerson bölge ziyaretinde neyi hedeflediğini bizlere anlattı, düşüncelerini paylaştı, biz de çok faydalı olacağı düşüncemizi kendisiyle aynı şekilde paylaştık, destek verdiğimizi ve vereceğimizi söyledik. Ayrıca, Tillerson’ın bugüne kadar arabuluculuk görevi yapan Kuveyt’le birlikte hareket etmesi de bizce doğru bir adımdır ve kardeşim Muhammed’in söylediği gibi bir ziyaretle bu sorunun çözülmesini beklenmek iyimserlik olur, bugüne kadar çok çabalar oldu, ama bence olumlu adımlar da oldu. Orta aşamada, yani uzun mesafede değil de, böyle çok kısa sürede içinde olmasa bile orta vadeli bir süreçte biz sonuç alacağımıza inanıyoruz. Türkiye olarak hem bu çabaları destekliyoruz, hem de bundan sonraki süreçte de yapıcı, objektif, doğruları ve yanlışları da söyleyerekten katkı sağlamaya çalışacağız.

Biliyorsunuz Katar’da Türk üssünün kurulması, ortak üssün kurulmasıyla ilgili anlaşma onaylandı ve şimdi bunun uygulaması aşamasındayız ve bu safhada teknik ekiplerimiz gerekli çalışmaları sürdürüyor, askerlerimiz birlikte bu işin koordinasyonunu da sürdürüyor.

Cumhurbaşkanımız önümüzdeki süreçte bölge ülkelerini ziyaret etmek istiyor, bunun takvimini belirlemeye çalışıyoruz ve önümüzdeki hafta içinde bu ziyaret daha net hale gelecek diye düşünüyorum. Ama bu tüm bu çabaların bizim bölgedeki bu istemediğimiz sorunun kardeşlik hukuki içinde çözülmesidir, buna yöneliktir.

SORU- Bir şey sorabilir miyim acaba bu üsle ilgili olarak?..

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Söyledik, cevap verdik.

SORU- Amerikalıları ikna edebildik mi çünkü onların da en büyük üssü Katar’dı Sayın Bakan…

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Amerikalılarla böyle bir problem yok, Amerika’nın itirazı da yok.

SORU- Diğer ülkeleri ikna edebilecek anlamında Amerika…

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Hayır, bu anlaşma iki ülke arasında, iki egemen ülke arasındaki bir anlaşmadır. Körfez ülkelerinin de böyle bir şart koşması iki ülkenin egemenliğine aykırıdır … söz söyleme hakkı yoktur herkes buna saygı duyacak.

KATAR DIŞİŞLERİ BAKANI AL THANİ- Askeri iş birliği süreci biliyorsunuz herhangi bir devlet istediği şekilde bu iş birliğini gerçekleştirme hakkına sahiptir.

Katar’ın imzalayacağı herhangi bir askeri anlaşma eğer uluslararası yasalarla çelişmiyorsa o zaman asla tartışma konusu bile olmaz. Mademki yasalara uygun yapılmış olan anlaşmalardır, öyleyse herhangi bir devletin bunu tartışmaya veya itiraz etmeye hakkı söz konusu değil.

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- El-Cezire bizi de eleştiriyor, ama bizde henüz ambargo yok o yüzden El-Cezire’ye de söz hakkı verelim.

SORU- Çok teşekkür ederiz Sayın Bakan. Sayın Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanına bir sorum. Krizden bahsettiniz, sizce bu krizi engelleyen başlıca engeller nelerdir? Sayın Katar Bakanına yönelmiş olduğumuz soru ise…

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Krizin çözümünü mü engelleyen.

SORU- Evet, krizin engellenmesi. Her havada sürdürmekte olan arabuluculuk çabaları acaba bir sonuca varacak mıdır diye sordu Sayın Bakana.

KATAR DIŞİŞLERİ BAKANI AL THANİ- Bahsetmiş olduğunuz arabuluculuk meselesi; sadece bir arabuluculuk çabası harcanmaktadır o da Kuveyt Şeyhinin harcamakta olduğu çabadır. Fakat, bu çabalar aynı zamanda uluslararası düzeyde başta Amerika ve diğer devletleri tabi bu meyanda bu çerçevede Türkiye’nin de bu arabuluculuk çabasına bir destek söz konusu.

Bizim bu çabalara ilişkin durumumuz çok net ve açıktır. Gerek devletimizin lideri Şeyhimiz Şeyh Tamim başta olmak üzere ve Katar halkı Kuveyt Şeyhinin bir hedef konumunda olarak görmekteyiz.

Katar tabi ki şüphesiz ki diğer dost ülkelerin de çabalarını takdire şayan olarak görmektedir. Her zaman bu çabaların olumlu ve yapıcı sonuca varması da temennim.

Katar ülkesi her zaman sorumlu ve uygarca bir davranış takınmaktadır ve hiçbir zaman Katar hiçbir tarafa saldırıda bulunmamıştır. Her zaman da uluslararası yasalar çerçevesi içerisinde ve diyaloğa dayalı olarak krizlerin çözümlenmesini ister. Katar izleyeceği yol budur ve temennimiz odur ki, Kuveyt Şeyhinin arabuluculuk çabaları başarılı olsun.

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Bugüne kadar sorunun çözülmemesi ya da krizin aşılmamasının esas sebebi tarafların masada bir araya gelememesidir. Bir tarafta blokaj ve ambargolar var, diğer taraftan da suçlamalar var. Blokaj ve ambargolarla bu sorunun çözülmeyeceği aşikardır zaten. Bir masa etrafında Arapların bir araya gelerek “nedir suçlamalar, talepleri nedir ve bunu nasıl aşabiliriz?” Oturarak, konuşarak bu işin çözülmesi gerekir. Esasen bu arabuluculuk inisiyatiflerin, çabaların amacı da tarafları bir araya getirmektir.

Teşekkür ediyorum.