DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Çok değerli basın mensupları, dost ve
kardeş ülke Katar’ın çok değerli Dışişleri Bakanı Muhammed El Sani, sevgili
kardeşim; Türkiye ve Katar için önemli ve hassas olan şu günlerde Ankara’da
ağırlamaktan büyük bir mutluluk duyuyorum.
Bugün Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı sevgili kardeşim
Muhammed’i kabul edecekler. Türkiye ve Katar için hassas günler olduğunu
söyledim. 1 sene önce 15 Temmuz’da biliyorsunuz hain darbe girişimi oldu ve
o gece daha darbenin neticesinin ne olacağı belli olmadan ilk dakikalarında
Katar Emir’i Şeyh Tamim Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ı arayarak Katar’ın
ve kendisinin desteğini de belirtmiştir. Biz Türkiye olarak ve Türk milleti
olarak bunu hiçbir zaman unutmayacağız. Bu darbe girişiminin yıldönümünde,
şehitlerimizi anarken, kardeşim Muhammed’in de bizimle beraber olması
ayrıca anlamlıdır.
Bildiğiniz gibi Katar’la olan ilişkilerimiz bizim için çok önemli bir yere
sahiptir. İlişkilerimizi daha da ileri noktalara götürmek için birlikte
çalışıyoruz. 2014 yılında kurulan Yüksek Stratejik Komite Toplantısının
üçüncüsünü gerçekleştireceğiz, bunun hazırlıklarını birlikte sürdürüyoruz.
Önce kıdemli memurlarımız bir araya gelecek, daha sonra kardeşim
Muhammed’le biz bir kere daha bir araya gelerek hazırlıkları tamamladıktan
sonra liderlerimizi bir araya getirerek bu Yüksek Stratejik Komite
Toplantısını gerçekleştireceğiz.
Tahmin edebileceğiniz gibi bugün kardeşim Muhammed’le bölgesel konuları
değerlendirdik. Suriye’de gelinen noktayı ve bundan sonra atılabilecek
adımları yine istişare ettik. Elbette Körfez bölgesinde yaşanan krizi de
değerlendirdik. En başında da söylediğimiz gibi bu krizin meydana
gelmesinden Türkiye olarak büyük bir üzüntü duyduk. Krizin en kısa süre
içinde suhuletle, yine karşılıklı saygı ve eşitlik çerçevesinde çözülmesini
arzu ediyoruz. Bu sorunun çözülmesi için bir taraftan Kuveyt’in
arabuluculuğunu destekledik, diğer taraftan Türkiye olarak da biz de yoğun
çaba sarf ettik.
Sayın Cumhurbaşkanımızın bölge ülkeleriyle ve yine dünyadan birçok liderle
çok yoğun teması, mesaisi oldu. Dışişleri Bakanı olarak yine Sayın
Cumhurbaşkanımızın ve Başbakanımızın talimatıyla ben de elimden gelen
gayreti gösterdim, hatta bölgeye bir ziyarette de bulundum.
Biz başında da söyledik Katar halkını, hatta bölge halkını etkileyen, acı
veren yaptırımları doğru bulmuyoruz. Elbette Katar’ın ve kardeş Katar
halkının ihtiyacı olan gıda başta olmak üzere tüm ihtiyaçlarını karşılamak
için de birlikte çalışıyoruz. Ama böyle bir krizin yaptırımlarla değil,
oturarak, konuşarak diplomasi yoluyla kardeşler arasında samimi
müzakerelerle çözüleceğine inanıyoruz. Kuveyt’in bu konudaki arabuluculuk
çabalarına biz de somut destekler verdik. Amerika Birleşik Devletleri
Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’ın çabalarına da destek veriyoruz. Bu konuda
Katar’ın başından beri sağduyulu yaklaşımını da takdir ediyoruz. Başından
itibaren süreci tırmandıramayarak, diyaloğa açık olduğunu, fakat diyalog
içinde ambargoların ve alınan kararların kaldırılması gerektiğini net bir
şekilde söylemiştir. Ortada suçlama varsa delillerin de net bir şekilde
ortaya konulması gerekir. Taleplerin uluslararası hukuku ve özellikle
ülkelerin egemenlik hakkını ihlal etmemesi gerekiyor. Özellikle bizim
Katar’daki Türk üssümüzü de içeren taleplerin bizim için de kabul edilemez
olduğunu bir kere daha vurgulamak isterim.
Katar’ın en başından beri terörle mücadeledeki kararlılığı ve terörle
mücadelemize verdiği desteğe şahit olan kişilerden biriyim. Kısa süre önce
Katar ile ABD arasında imzalanan terörle mücadele anlaşması da esasen
Katar’ın bu konudaki samimiyetini gösteriyor. Sözlerimin sonunda her zaman
yenilediğimiz temennimi bir kere daha vurgulamak istiyorum, inşallah en
kısa süre içinde bu istemediğimiz, arzu etmediğimiz kriz diyalog yoluyla,
karşılıklı anlayış ve saygı ve eşitlik yoluyla aşılır. Biz Türkiye olarak
bundan büyük bir mutluluk duyarız. Bunun için de Cumhurbaşkanımız Recep
Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde çabalarımız devam edecektir.
Her zaman bir araya gelmekten büyük bir mutluluğum duyduğum kardeşim
Muhammed’i Ankara’da ağırlamaktan duyduğum memnuniyeti bir kere daha
vurgulayarak kendisine hoş geldin diyorum ve sözü kendisine bırakmak
istiyorum.
KATAR DIŞİŞLERİ BAKANI AL THANİ- Bizi konuk ettiğiniz için değerli Dostum
Sayın Bakan sizlere çok teşekkür ediyoruz. Bugün burada yapmış olduğumuz
toplantı ve keza aynı zamanda Sayın Cumhurbaşkanı’yla yapacağımız
toplantıya da büyük önem veriyoruz. İki ana sebepten dolayı kardeş Türkiye
Cumhuriyeti’nde bulunmaktan memnuniyet duyduğumu ifade etmek istiyorum.
Her şeyden önce bu ziyaretimiz geçen yıl meydana gelmiş olan hain darbe
girişiminin yıl dönümüne denk gelmesinden dolayı. Zikredeceğim başlıca
sebeplerden biri budur.
İkinci sebebe gelince, her şeyden önce kardeş Türkiye Cumhuriyeti’nin
Katar’a vermiş olduğu destekten dolayı teşekkürlerimizi bildirmemizin yanı
sıra aynı zamanda bilindiği üzere, bizim ülkemiz kanuna uygun olmayan bir
şekilde bir ablukaya maruz kalmaktadır.
Bu münasebetle Katar Hükümeti ve devleti adına başta Türkiye Cumhuriyeti ve
Türkiye Cumhuriyeti Sayın Cumhurbaşkanı ve Dışişleri Bakanına
teşekkürlerimizi iletmek istiyorum. Bugünkü ziyaretimiz Sayın Bakan,
değerli kardeşim Mevlüt Beyefendiyle sürekli istişareler çerçevesi
içerisinde gerçekleştirilmektedir. Özellikle de bu ziyaret bilindiği üzere
Katar’ın karşı karşıya kalmış olduğu bu krize denk gelmektedir. Aynı
zamanda üç Körfez ülkesince Mısır’la birlikte ülkeme karşı alınmış olan
kanunlara uygun olmayan zalim bir uygulamayla karşı karşıya bulunmaktayız.
Türkiye’nin de belirtmiş olduğu gibi bu Avrupa’nın esasında dayandığı
sebeplerin bulunmamasının yanı sıra sadece üretilmiş olan bazı suçlamalara
dayanarak bu abluka uygulanmaktadır ülkeme karşı. Bu krizi izleyenler de
şunu açıkça görmektedirler: Bu öne sürülmüş olan suçlamalar gerçeklere
dayanmamaktadır. Sadece asılsız bazı haberlere dayanmaktadır. Hiçbir
şekilde aklıselime dayalı tartışmalara dayanmamaktadır. Katar devleti ise
ilk andan itibaren Arap kamuoyu ile dünya kamuoyunun bilinçli olmasına
dayanarak hareket etti. Bugüne kadar meydana gelmiş bu uygulamaların tamamı
Arap ve dünya kamuoyu tarafından reddedilmiştir. Bu krizde Katar’ın yanında
yer alan bütün kardeş ve dost ülkelerin desteğinden dolayı teşekkür
ediyoruz.
Bugün yapmış olduğumuz toplantıda krizle ilgili son gelişmeler ve özellikle
de Kuveyt Şeyhi El-Sabah’ın harcamakta olduğu arabuluculuk çabalarının yanı
sıra, aynı zamanda Amerika’yla iş birliği yapılarak bu krize çözüm
bulunması çabalarını ele alındığını zikretmek istiyorum.
Son günler içerisinde Amerika Dışişleri Bakanlığı ülkemizi iki sefer
ziyaret etmiştir. Bu ziyareti gerçekleştirirken aynı zamanda Kuveyt
Dışişleri Bakanı Muhammed El Abdullah da Kuveyt Şeyhinin temsilcisi olarak
bu her iki ziyarette de katılmışlardır.
Bizim tarafımızdan da bu krize çözüm bulmak için diplomatik yollarla ve
diyaloğa başvurarak bu çerçeve içerisinde görüşmelerimiz devam ettirildi.
Katar her zaman olduğu gibi tekrar şunu vurgulamıştır ki bu krizin
çözümlenmesi, yapıcı bir diyaloğa dayanmalı ve aynı zamanda karşılıklı
saygı çerçevesi içerisinde ve devletlerin saygınlığına da saygı
gösterilmesi. Eğer bu ablukayı uygulayan ülkelerin belli bazı şikayetleri
söz konusuysa bunların şu anda ki uygulama çerçevesinde değil, sağlam
temeller üzerinde tarafımıza iletilmesini de diliyoruz.
Bu dört ülke kendilerini terörizme karşı mücadele eden ülkeler olarak ileri
sürmektedirler. Halbuki bilindiği üzere Katar Devleti de terörizmle
mücadele çalışmalarına her zaman katılmaktadır. Bu abluka üzerinden 40 gün
geçmiş olmasına rağmen şimdiye kadar öne sürülen suçlamaları ispatlayacak
herhangi bir delil veya kanıt sunulmuş değildir.
Her zaman olduğu gibi tekrar şunu dile getirmek istiyorum: Katar yapıcı bir
diyalog temeli üzerinde ve karşılıklı saygı çerçevesinde bu krizin
çözümlenmesini desteklemektedir.
Keza aynı şekilde bu toplantı sırasında iki ülke arasındaki ikili iş
birliğini ele aldık ve keza aynı zamanda yüksek düzeyli stratejik iş
birliği çerçevesinde bu yıl içerisinde iki ülkenin liderleri arasında
yapılacak olan buluşmayı da ele aldık.
İki ülke arasındaki bu iş birliği mekanizmasının ilerletilmesine ilişkin
olarak büyük bir memnuniyet söz konusudur. Aynı zamanda bu iş birliğimizin
daha da arttırılmasını ümit ediyoruz. Bölgesel konulara gelince,
Suriye’deki krizi de ele aldık, tartıştık. Özellikle de gerginliğin
azaltılmasına ilişkin olarak yapılmış olan son anlaşmayı da ele aldı bu
çerçeve içerisinde.
Bizi bugün bölgemizin ve özellikle de ülkemizin içinde bulunduğu bu önemli
günler içerisinde konuk ettiği için Sayın Bakan, sizlere teşekkür ediyorum.
Aynı zamanda başta Türkiye Cumhuriyeti ve Sayın Cumhurbaşkanına ve Türk
halkına ilkesel tutumlarından dolayı çok teşekkür ediyorum. Hiçbir zaman
çıkarlarını ilkeleriyle pazarlık konusu etmedi. Teşekkür ediyorum.
BİR KATILIMCI- Evet, sorum her iki Sayın Bakana olacak. Biraz önce
konuşmanızda belirttiniz, ABD Dışişleri Bakanı Tillerson’ın temasları vardı
Suudi Arabistan ve Katar’da. Basında bu temasların olumsuz sonuçlandığı
yönünde iddialar var ve Türkiye’nin bu krizdeki yapıcı rolü hakkında neler
söyleyeceksiniz? Teşekkürler.
SORU- Sayın Çavuşoğlu konuşmanızın başındaki Katar’daki Türk üssünün
pazarlık konusu edilemeyeceğini net bir biçimde söylediniz. Bu konuyla
ilgili olarak görüşmelerde son durum nedir? Talep listesi vardı
anımsanacağı üzere. Bu konu hakkında da görüşmelerde herhangi bir konu
gündeme alındı mı? Hem konuk Bakan hem de size iletmek istiyorum bu soruyu.
SORU- İki sorum söz konusu olacak. Bir tanesi, Sayın Katar Dışişleri
Bakanına. Bilindiği üzere kriz üzerinden bugün 40 yıl geçmiş olmaktadır.
Özellikle de Katar’a karşı uygulanmakta olan bu ablukaya ilişkin olarak
görüşleriniz nelerdir?
Diğer sorumuz ise Sayın Türkiye Dışişleri Bakanına yöneliktir. Türkiye
Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan Körfez ülkelerini
kapsayan özellikle Suudi Arabistan, Kuveyt ve Katar’a bir ziyaret
gerçekleştireceği söz konusudur. Bu ziyarete ilişkin olarak neler
söylersiniz Sayın Bakanım?
KATAR DIŞİŞLERİ BAKANI AL THANİ- Sayın Tillerson’ın Katar ve Suudi
Arabistan ziyaretine ilişkin olarak, medya organlarında bu ziyaretin
başarısız olduğu iddialarına ilişkin olarak şunu söyleyebiliriz: Bu
ziyaretin başarısız olduğunu gösteren herhangi bir kıstas veya bir gösterge
söz konusu değildir. Sayın Tillerson aynı zamanda kardeş Kuveyt Devleti’nin
Dışişleri Bakanıyla yoğun çabalar harcıyorlar bu krizin çözümlemesi için.
Tabi ki bu böyle gergin bir ortamda bu ziyaretin çabalarının başarısızlığa
ulaştığını zikretmek, bilemiyorum ne gibi bir ölçüte dayandırılarak bu dile
getirilmektedir. Biliyorsunuz böyle gergin geçen bir krizin bir gün
içerisinde çözümlenmesi söz konusu olamaz.
Katar Devleti ilk andan itibaren bu krizin olgun ve aynı zamanda yapıcı ve
sorumlu bir şekilde çözümlenmesi görüşlerini dile getirmişti, aynı zamanda
Sayın Tillerson’ın ziyareti sırasında da yine aynı bu görüşümüzü yeniden
vurgulamış bulunmaktayız. Sonuca varabilmek için de gerek Amerika’yla,
gerek Kuveyt’le temaslarımız devam etmektedir.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Çok teşekkür ediyorum sorular için.
ABD Dışişleri Bakanı Tillerson’ın ziyaretiyle ilgili soruya zaten kardeşim
Muhammed cevap verdi. Tillerson bölgeye gitmeden önce İstanbul’daydı, kendi
aramızda bir görüşme gerçekleştirdik. Sayın Cumhurbaşkanımızın kabulü
sırasında da Tillerson bölge ziyaretinde neyi hedeflediğini bizlere
anlattı, düşüncelerini paylaştı, biz de çok faydalı olacağı düşüncemizi
kendisiyle aynı şekilde paylaştık, destek verdiğimizi ve vereceğimizi
söyledik. Ayrıca, Tillerson’ın bugüne kadar arabuluculuk görevi yapan
Kuveyt’le birlikte hareket etmesi de bizce doğru bir adımdır ve kardeşim
Muhammed’in söylediği gibi bir ziyaretle bu sorunun çözülmesini beklenmek
iyimserlik olur, bugüne kadar çok çabalar oldu, ama bence olumlu adımlar da
oldu. Orta aşamada, yani uzun mesafede değil de, böyle çok kısa sürede
içinde olmasa bile orta vadeli bir süreçte biz sonuç alacağımıza
inanıyoruz. Türkiye olarak hem bu çabaları destekliyoruz, hem de bundan
sonraki süreçte de yapıcı, objektif, doğruları ve yanlışları da
söyleyerekten katkı sağlamaya çalışacağız.
Biliyorsunuz Katar’da Türk üssünün kurulması, ortak üssün kurulmasıyla
ilgili anlaşma onaylandı ve şimdi bunun uygulaması aşamasındayız ve bu
safhada teknik ekiplerimiz gerekli çalışmaları sürdürüyor, askerlerimiz
birlikte bu işin koordinasyonunu da sürdürüyor.
Cumhurbaşkanımız önümüzdeki süreçte bölge ülkelerini ziyaret etmek istiyor,
bunun takvimini belirlemeye çalışıyoruz ve önümüzdeki hafta içinde bu
ziyaret daha net hale gelecek diye düşünüyorum. Ama bu tüm bu çabaların
bizim bölgedeki bu istemediğimiz sorunun kardeşlik hukuki içinde
çözülmesidir, buna yöneliktir.
SORU- Bir şey sorabilir miyim acaba bu üsle ilgili olarak?..
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Söyledik, cevap verdik.
SORU- Amerikalıları ikna edebildik mi çünkü onların da en büyük üssü
Katar’dı Sayın Bakan…
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Amerikalılarla böyle bir problem yok,
Amerika’nın itirazı da yok.
SORU- Diğer ülkeleri ikna edebilecek anlamında Amerika…
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Hayır, bu anlaşma iki ülke arasında, iki
egemen ülke arasındaki bir anlaşmadır. Körfez ülkelerinin de böyle bir şart
koşması iki ülkenin egemenliğine aykırıdır … söz söyleme hakkı yoktur
herkes buna saygı duyacak.
KATAR DIŞİŞLERİ BAKANI AL THANİ- Askeri iş birliği süreci biliyorsunuz
herhangi bir devlet istediği şekilde bu iş birliğini gerçekleştirme hakkına
sahiptir.
Katar’ın imzalayacağı herhangi bir askeri anlaşma eğer uluslararası
yasalarla çelişmiyorsa o zaman asla tartışma konusu bile olmaz. Mademki
yasalara uygun yapılmış olan anlaşmalardır, öyleyse herhangi bir devletin
bunu tartışmaya veya itiraz etmeye hakkı söz konusu değil.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- El-Cezire bizi de eleştiriyor, ama bizde
henüz ambargo yok o yüzden El-Cezire’ye de söz hakkı verelim.
SORU- Çok teşekkür ederiz Sayın Bakan. Sayın Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri
Bakanına bir sorum. Krizden bahsettiniz, sizce bu krizi engelleyen başlıca
engeller nelerdir? Sayın Katar Bakanına yönelmiş olduğumuz soru ise…
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Krizin çözümünü mü engelleyen.
SORU- Evet, krizin engellenmesi. Her havada sürdürmekte olan arabuluculuk
çabaları acaba bir sonuca varacak mıdır diye sordu Sayın Bakana.
KATAR DIŞİŞLERİ BAKANI AL THANİ- Bahsetmiş olduğunuz arabuluculuk meselesi;
sadece bir arabuluculuk çabası harcanmaktadır o da Kuveyt Şeyhinin
harcamakta olduğu çabadır. Fakat, bu çabalar aynı zamanda uluslararası
düzeyde başta Amerika ve diğer devletleri tabi bu meyanda bu çerçevede
Türkiye’nin de bu arabuluculuk çabasına bir destek söz konusu.
Bizim bu çabalara ilişkin durumumuz çok net ve açıktır. Gerek devletimizin
lideri Şeyhimiz Şeyh Tamim başta olmak üzere ve Katar halkı Kuveyt Şeyhinin
bir hedef konumunda olarak görmekteyiz.
Katar tabi ki şüphesiz ki diğer dost ülkelerin de çabalarını takdire şayan
olarak görmektedir. Her zaman bu çabaların olumlu ve yapıcı sonuca varması
da temennim.
Katar ülkesi her zaman sorumlu ve uygarca bir davranış takınmaktadır ve
hiçbir zaman Katar hiçbir tarafa saldırıda bulunmamıştır. Her zaman da
uluslararası yasalar çerçevesi içerisinde ve diyaloğa dayalı olarak
krizlerin çözümlenmesini ister. Katar izleyeceği yol budur ve temennimiz
odur ki, Kuveyt Şeyhinin arabuluculuk çabaları başarılı olsun.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Bugüne kadar sorunun çözülmemesi ya da
krizin aşılmamasının esas sebebi tarafların masada bir araya gelememesidir.
Bir tarafta blokaj ve ambargolar var, diğer taraftan da suçlamalar var.
Blokaj ve ambargolarla bu sorunun çözülmeyeceği aşikardır zaten. Bir masa
etrafında Arapların bir araya gelerek “nedir suçlamalar, talepleri nedir ve
bunu nasıl aşabiliriz?” Oturarak, konuşarak bu işin çözülmesi gerekir.
Esasen bu arabuluculuk inisiyatiflerin, çabaların amacı da tarafları bir
araya getirmektir.
Teşekkür ediyorum.