IRAK DIŞİŞLERİ BAKANI İBRAHİM CAFERİ- Sayın Bakanla tüm konuları detaylı
bir şekilde ele aldık, özellikle Irak’ın silahlı kuvvetlerinin tüm
oluşumlarının Musul’da kaydettiği zaferlerden sonra Başika’daki Türk
birliklerinin mevcudiyetini de ele aldık. Özellikle 3.12.2015 tarihi
itibarıyla bu kamp orada bulunmaktadır ve kendilerinin hızlı bir şekilde
veya acilen oradan çekilmelerini talepte bulunduk.
Kendilerinden talep ettiğimiz en önemli konulardan birisi de, iki ülke
arasındaki ekonomik fırsatların açılması ve DEAŞ’ın hezimete uğramasıyla
birlikte arkasında bıraktığı, harabeye çevrilmiş bu şehirlerin yeniden
yapılandırılması ve yeniden kalkındırılması için Türkiye’nin de diğer
ülkelerle birlikte Irak’ın yanında olması ve Irak’ın ekonomisine destek
vermesini istedik.
Vurguladığımız konulardan birisi de, iki ülke arasındaki ticaretin
arttırılması ve özellikle de dış ticaretin güçlendirilmesi, çünkü DEAŞ
terör örgütü eylemleri nedeniyle iki ülke arasındaki dış ticaretin 18
milyar dolardan 12 milyar dolara düşmesine sebep olmuştur.
Aynı zamanda ele aldığımız konulardan birisi de, Arap ve Körfez ülkeleri,
Ortadoğu ülkelerinin çerçevesini ele almıştık. Körfez ülkeleri arasında
yaşanan bu krizlerin ortadan kaldırılması ve Suriye’de yaşanan sıkıntıların
giderilmesi için Türkiye ve Irak’ın ikisi birlikte aslında büyük rol
oynayabileceğine değindik ve bu ülkelerin, Arap ülkeleri, Körfez ülkeleri
ve Ortadoğu ülkelerinin güvenli ve istikrarlı ülkeler olması Türkiye ve
Irak’ın en büyük temennisidir.
Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Irak’ı ziyaret etmesinden dolayı kendilerine bir
kez daha teşekkür ediyorum.
Kendilerine de başarılar dilerim.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Bismillahirrahmanirrahim.
Çok değerli basın mensupları, bugün Bağdat’ı ziyaret etmekten ve mevkidaşım
ve değerli kardeşim Caferi’yi bir kere daha görmekten büyük bir mutluluk
duyuyorum.
Bugün kardeşim Caferi’yle Irak ve Türkiye’nin ortak gündeminde yer alan ve
ortak çıkarlarımızı ilgilendiren konularda samimi bir ortamda faydalı görüş
alışverişinde bulunduk.
Irak’ın DEAŞ’a karşı verdiği zorlu mücadele sonrasında elde ettiği
başarılardan dolayı ve özellikle de Musul’un DEAŞ’tan temizlenmesinden
dolayı Türkiye olarak memnuniyetimizi ve tebriklerimizi bir kere daha
kardeşim Caferi’ye bugün ilettim. Telafer’de de DEAŞ’a karşı operasyonların
başlamasından mutluluk duyuyoruz ve diğer DEAŞ’ın şu anda işgal ettiği
bölgelerden de bir an önce DEAŞ’ın temizlenmesi konusunda Irak’ı
desteklemeye devam edeceğiz.
Telafer’in Türkmen kimliğinin korunması yönündeki beklentilerimi de değerli
kardeşimle bugün paylaştım.
Türkiye olarak DEAŞ’la mücadelede olduğu gibi, DEAŞ sonrası Irak’ın ve
Irak’ın şehirlerinin yeniden imarı ve Irak’ta ulusal uzlaşma çabalarına
desteğimizi güçlü bir şekilde vermeye devam edeceğiz ve tüm imkânlarımızla
kardeş Irak halkının yanında olmaya devam edeceğiz.
Bugün buraya Türkiye’nin Irak’ın toprak bütünlüğüne, siyasi birliği ve
egemenliğine verdiği önemi bir kere daha vurgulamak için geldim. Ve biraz
önce de söylediğim gibi Irak’ın birlik ve beraberliğinin korunması için
yanlarında olduğumuzu vurgulamak için buradayım.
Ve tabii ki terörün her türlüsüne karşı mücadeleyi birlikte sürdüreceğiz,
bu konuda da irademiz tamdır, ortak irademiz vardır. Ve PKK da, DEAŞ gibi
Irak’ın sınır bütünlüğü, toprak bütünlüğü, huzuru, birlik, beraberliğine
karşı bir tehdittir ve PKK’nın da Irak’tan temizlenmesi için Irak’la
birlikte inşallah hareket edeceğiz ve her türlü desteği Irak yönetimine,
Irak güçlerine vereceğiz.
Irak’la ilişkilerimizi her alanda geliştirmek istiyoruz. Ekonomik
işbirliğimizi güçlendirip ikili ticaret hacmimizi arttırmak istiyoruz.
Bunun için de mevcut mekanizmalardan faydalanmamız lazım, karşılıklı
ziyaretleri devam ettirmemiz gerekiyor. Ve kardeşim İbrahim Caferi ve
Başbakan Ebadi’yi de en kısa sürede ülkemizde görmekten büyük bir mutluluk
duyacağım.
Sayın Başbakanımız Binali Yıldırım’ın ve Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın
davetlerini de bugün Sayın Ebadi’ye de ileteceğim.
Türkiye ve Irak’ın kaderleri ortaktır, aynı coğrafyayı paylaşıyoruz, aynı
kaderi paylaşıyoruz ve bu anlayış üzerine inşallah ilişkilerimizi daha da
güçlendireceğiz.
Ben kardeşim Caferi’ye hüsnü kabulü için, dostluğu için, kardeşliği için
huzurlarınızda şükranlarımı sunmak istiyorum. Takdir ettiğim, saygı
duyduğum bir siyasetçi ve insandır.
Teşekkür ederim.
SORU- Behmen Hasan, Rudaw kanalından. Sayın Türkiye Dışişleri Bakanına
soruyorum. Erbil ile Bağdat arasındaki müzakereleri nasıl
değerlendiriyorsunuz?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Çok teşekkür ediyorum.
Erbil ile Bağdat arasında tüm sorunların Irak’ın sınır ve toprak bütünlüğü
çerçevesinde karşılıklı diyalog ve anlayışla çözülmesini arzu ediyoruz.
Tabii ki Erbil’in Irak Anayasasında yer alan haklarının sağlanması,
verilmesi de önemli. Ama yine söylüyorum, Irak’ın sınır ve toprak bütünlüğü
içinde yer alarak bu haklardan faydalanır. Biz de Irak Kürt Bölgesel
Yönetimini de her zaman destekledik, DEAŞ’a karşı yine Peşmergeyi de
eğittik, donattık. Fakat Erbil’in attığı yanlış adımların da ne kadar
yanlış olduğunu kendilerine de doğrudan söyledik. Kerkük’te Irak
Anayasasına karşı bir şekilde defacto durum yaratarak resmi kurumlara
bölgesel yönetimin bayrağının çekilmesi yanlıştı. Aynı şekilde referandum
kararının da yanlış olduğunu kendilerine bugüne kadar söyleyegeldik, bugün
Erbil ziyaretimizde de bunu söyleyeceğiz. Erbil ve Bağdat arasındaki
sorunların çözülmesi konusunda üzerimize düşeni biz de yapmaya çalışıyoruz
ve bu konuda özellikle iki taraftan da talep gelirse görevimizi, rolümüzü
en iyi şekilde, yapıcı bir şekilde oynamaya devam edeceğiz.
Şükran.
SORU- Sorumu Sayın Türkiye Dışişleri Bakanına yöneltiyorum. Bulunduğunuz
ziyaret çerçevesinde Sayın Irak Dışişleri Bakanına ve Irak Hükümetine
sunduğunuz tebrikler ve kaydettikleri başarılardan dolayı yanlarında
olduğunuzu ilettiniz ve belirttiniz. Başika’daki mevcudiyetin çekilmesi
için belli bir zaman veya belli bir tarih belirttiniz mi, aranızda öyle bir
mutabakata vardınız mı? Musul’un yeniden imarı için ve kalkındırılması için
Türkiye destek verecek mi?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Teşekkür ediyorum.
Başika konusunu da tabii ki kardeşim Caferi ile açık bir şekilde, samimi
bir şekilde değerlendirdik. Başika, Irak’ın toprak bütünlüğünü, sınır
bütünlüğünü ihlal etmek için kurulmadı. Ve burada Irak’ın öz evlatları
eğitildi, donatıldı, neye karşı? DEAŞ’e karşı. Ve 700’den fazla DEAŞ
mensubu terörist de kamptaki mevcudiyetimiz tarafından etkisiz hale
getirildi. Ve bu güçler Musul operasyonuna da katkı sağladı biliyorsunuz.
Ve şimdi de Irak Yönetiminin verdiği görevleri yerine getiriyor.
Diğer taraftan Başika Kampının burada da iç siyasette yarattığı
hassasiyetin de farkındayız. Ve Sayın Başbakanımız Yıldırım’ın ziyaretinde
de, yine ortak deklarasyonda da vurgulandığı gibi Başika Kampının
fonksiyonu, stratejisi ve geleceğiyle ilgili kararı beraber vereceğiz
dedik. Ve bu konuda özel temsilcilerimiz de teknik görüşmeleri zaten
sürdürüyorlar.
Şükran cezire.
SORU- Benim sorum Sayın Bakan Çavuşoğlu’na olacak. TRT Haber Cansu Canbaz.
Efendim, siz belirttiniz, Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi hiçbir şekilde
geri dönmeyeceğini söylüyor 25 Eylül referandumu hakkında. Mevcut Hükümet
de hiçbir şekilde kabul etmiyor bu açıklamasını, bu kararını, Türkiye de
burada bir diplomasi yürütüyor. Siz de Erbil’e gideceksiniz akşam,
Erbil’den nasıl bir mesaj bekliyorsunuz bu kararına dair.
Bir diğer sorum da; Türkiye’nin PKK terör örgütüyle mücadelesinde Irak’tan
beklentileri nedir?
Teşekkür ederim.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Hem DEAŞ, hem PKK Türkiye’nin ve Irak’ın
ortak düşmanıdır, keza diğer terör örgütleri de. Gerçek anlamda Irak’ın
istikrar ve huzura kavuşabilmesi için bu terör örgütlerinden kurtulması
lazım. Biraz önce de vurguladığım gibi, bu konularda Türkiye Irak’ın en
büyük destekçisi olacaktır, ortak stratejilerle ve birlikte hareket ederek
Irak’ı bu terör belasından, terör örgütlerinden kurtarabiliriz.
Erbil’den beklentimiz son derece sade ve nettir, bu referandum kararının
iptal edilmesidir. Elbette biraz önce söylediğim gibi Bağdat’tan
taleplerinin yerine gelmesi konusunda görüşmelerini sürdürüyorlar, bundan
da mutluluk duyuyoruz. Fakat bölgenin istikrarı, birliği, beraberliği çok
önemli ve Kürt kardeşlerimizin de esasen menfaati ve geleceği Irak’ın
birlik ve beraberliğindedir. Bu konudaki düşüncelerimizi de kendilerine bir
kere daha bugün doğrudan aktaracağız.
SORU- Riyad el-Lami, NINA haber ajansından. İki gün önce Sayın Türkiye
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Ürdün’e ziyaretine başlamadan önce
havalimanında yaptığı bir basın toplantısında, Türkiye ile İran’ın ortak
anlaşmaya vardığını ve birlikte PKK’ya karşı özellikle de Sincar bölgesinde
harekât gerçekleştireceklerine vurgu yaptı. Ayrıca da, İran’da PKK’nın
diğer ismiyle savaşan gruplara karşı birlikte eşgüdüm içerisinde
savaşacaklarını dile getirdi.
Sayın Bakan, siz konuğunuz olan Sayın Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri
Bakanıyla bu konuyu gündeme getirdiniz mi, bu konuyu konuşabildiniz mi?
Irak içerisinde operasyonlar yapılır ise eğer, Irak’ın da bu işin
içerisinde olması ve eşgüdüm sağlaması, birlikte hareket etmesi daha doğru
olmaz mı? Eğer Irak’tan habersiz bu tür operasyonlar gerçekleştirilir ise
Irak topraklarında, bu konu Irak’ın egemenliğine ihlal olmaz mı?
IRAK DIŞİŞLERİ BAKANI İBRAHİM CAFERİ- Öncelikle PKK’nın Irak topraklarında
mevcudiyetinin sebebi, o dönemdeki güvenlik zaafından kaynaklanmıştır. Irak
güvenlik güçlerinin DEAŞ’a karşı verdiği mücadelede ve kaydettiği başarılar
sonrasında PKK bazı bölgelere yayılmıştır. Ancak bu durum istisnai bir
durumdur. Herhangi bir ülkenin veya komşu ülkelerin iyilik niyetiyle
birlikte hareket ederek biz komşu ülkelere karşı herhangi bir terör
örgütünün veya silahlı gruplarının topraklarımızda bulunması ve komşu
ülkelere zarar vermesine izin vermeyiz. Fakat bu konuyla ilgili farklı
ülkelerin bir eksen oluşturup bu gruplara karşı savaş vermesi veya hareket
başlatması olacak ise, bizim de yer alacağımız konulardan birisi olacaktır.
Ve Irak’ın bu tür savaşlara saha olmasına izin vermeyiz. Ancak herhangi bir
taraftan teklif gelir ise, bu teklifi memnuniyetle karşılarız. Fakat
Irak’ın egemenliğini ihlal etmeme şartıyla. Bölgede ve Irak’ta güvenliğin
sağlanmasını birlikte destekliyoruz.
SORU- Haydar Hadi, Anadolu Ajansı.
Sayın Bakanım, ekonomik ve ticari bağların daha da kuvvetlendirilmesi için
ve diğer alanlardaki çeşitli ilişkilerin daha da geliştirilmesi için Bağdat
ile Ankara arasında önümüzdeki günlerde planlanan temaslar var mı?
Teşekkürler.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Teşekkür ediyorum.
Tabii önümüzdeki süreçte özellikle Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey
Toplantısını gerçekleştirmek istiyoruz ve ev sahipliği sırası bizde. Sayın
Başbakan Ebadi’yi de bu vesileyle ülkemizde ağırlamaktan mutluluk
duyacağız. Ve tabii ki bu toplantı sırasınca bir iş forumu düzenlemeyi de
düşünüyoruz ki Iraklı ve Türk işadamlarını biraraya getirelim.
Sayın Ebadi son gelişinde Türk işadamlarıyla da biraraya gelmişti ve çok
faydalı bir görüşme olmuştur. Karma ekonomik komisyonu, iş konseyi gibi
mekanizmaları da daha düzenli bir şekilde biraraya getirmeyi düşünüyoruz.
Toplantılarımızı yapıp stratejilerimizi belirlemek istiyoruz.
Biz Musul başta olmak üzere tüm şehirlerin yeniden imarı konusunda katkı
vereceğiz. İşadamlarımızın da bu bölgelerde yatırım yapması için onları
teşvik edeceğiz. Ve Irak Yönetimine de Türk işadamlarına verdikleri destek
için teşekkür ediyoruz. Bazı sorunlar var, ama bunları da hep birlikte
aşarız.
IRAK DIŞİŞLERİ BAKANI İBRAHİM CAFERİ- Basın toplantımızın sonunda Sayın
Mevlüt Çavuşoğlu’na şükranlarımızı sunuyoruz ve Irak’ın kalkındırılması
için, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin güçlendirilmesinin
gerektiğini. Çünkü ekonomi ilişkileri iki ülke arasındaki siyasi
ilişkilerin altyapısını her zaman hazırlar. Özellikle de Musul’un
kalkındırılması için Türkiye’nin diğer ülkeler gibi Irak’ın yanında olması
ve Musul’un yeniden yapılandırılmasında Türkiye’nin de rolünün olması,
özellikle de son dönemlerde Irak güvenlik güçlerinin birlikte verdiği
mücadelede kaydettiği zaferlerden dolayı şimdi yeniden yeni dönemi
başlatmak ve bu bölgelerin kalkındırılması artık bizim boynumuzun borcudur
ve Irak’ın yanında olan, Irak’ı seven tüm ülkelerin de yanımızda olmasını
memnuniyetle karşılarız.
Teşekkür ederiz.