Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Irak Dışişleri Bakanı Sayın İbrahim Caferi ile Ortak Basın Toplantısı, 23 Ağustos 2017, Bağdat

IRAK DIŞİŞLERİ BAKANI İBRAHİM CAFERİ- Sayın Bakanla tüm konuları detaylı bir şekilde ele aldık, özellikle Irak’ın silahlı kuvvetlerinin tüm oluşumlarının Musul’da kaydettiği zaferlerden sonra Başika’daki Türk birliklerinin mevcudiyetini de ele aldık. Özellikle 3.12.2015 tarihi itibarıyla bu kamp orada bulunmaktadır ve kendilerinin hızlı bir şekilde veya acilen oradan çekilmelerini talepte bulunduk.

Kendilerinden talep ettiğimiz en önemli konulardan birisi de, iki ülke arasındaki ekonomik fırsatların açılması ve DEAŞ’ın hezimete uğramasıyla birlikte arkasında bıraktığı, harabeye çevrilmiş bu şehirlerin yeniden yapılandırılması ve yeniden kalkındırılması için Türkiye’nin de diğer ülkelerle birlikte Irak’ın yanında olması ve Irak’ın ekonomisine destek vermesini istedik.

Vurguladığımız konulardan birisi de, iki ülke arasındaki ticaretin arttırılması ve özellikle de dış ticaretin güçlendirilmesi, çünkü DEAŞ terör örgütü eylemleri nedeniyle iki ülke arasındaki dış ticaretin 18 milyar dolardan 12 milyar dolara düşmesine sebep olmuştur.

Aynı zamanda ele aldığımız konulardan birisi de, Arap ve Körfez ülkeleri, Ortadoğu ülkelerinin çerçevesini ele almıştık. Körfez ülkeleri arasında yaşanan bu krizlerin ortadan kaldırılması ve Suriye’de yaşanan sıkıntıların giderilmesi için Türkiye ve Irak’ın ikisi birlikte aslında büyük rol oynayabileceğine değindik ve bu ülkelerin, Arap ülkeleri, Körfez ülkeleri ve Ortadoğu ülkelerinin güvenli ve istikrarlı ülkeler olması Türkiye ve Irak’ın en büyük temennisidir.

Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Irak’ı ziyaret etmesinden dolayı kendilerine bir kez daha teşekkür ediyorum.

Kendilerine de başarılar dilerim.

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Bismillahirrahmanirrahim.

Çok değerli basın mensupları, bugün Bağdat’ı ziyaret etmekten ve mevkidaşım ve değerli kardeşim Caferi’yi bir kere daha görmekten büyük bir mutluluk duyuyorum.

Bugün kardeşim Caferi’yle Irak ve Türkiye’nin ortak gündeminde yer alan ve ortak çıkarlarımızı ilgilendiren konularda samimi bir ortamda faydalı görüş alışverişinde bulunduk.

Irak’ın DEAŞ’a karşı verdiği zorlu mücadele sonrasında elde ettiği başarılardan dolayı ve özellikle de Musul’un DEAŞ’tan temizlenmesinden dolayı Türkiye olarak memnuniyetimizi ve tebriklerimizi bir kere daha kardeşim Caferi’ye bugün ilettim. Telafer’de de DEAŞ’a karşı operasyonların başlamasından mutluluk duyuyoruz ve diğer DEAŞ’ın şu anda işgal ettiği bölgelerden de bir an önce DEAŞ’ın temizlenmesi konusunda Irak’ı desteklemeye devam edeceğiz.

Telafer’in Türkmen kimliğinin korunması yönündeki beklentilerimi de değerli kardeşimle bugün paylaştım.

Türkiye olarak DEAŞ’la mücadelede olduğu gibi, DEAŞ sonrası Irak’ın ve Irak’ın şehirlerinin yeniden imarı ve Irak’ta ulusal uzlaşma çabalarına desteğimizi güçlü bir şekilde vermeye devam edeceğiz ve tüm imkânlarımızla kardeş Irak halkının yanında olmaya devam edeceğiz.

Bugün buraya Türkiye’nin Irak’ın toprak bütünlüğüne, siyasi birliği ve egemenliğine verdiği önemi bir kere daha vurgulamak için geldim. Ve biraz önce de söylediğim gibi Irak’ın birlik ve beraberliğinin korunması için yanlarında olduğumuzu vurgulamak için buradayım.

Ve tabii ki terörün her türlüsüne karşı mücadeleyi birlikte sürdüreceğiz, bu konuda da irademiz tamdır, ortak irademiz vardır. Ve PKK da, DEAŞ gibi Irak’ın sınır bütünlüğü, toprak bütünlüğü, huzuru, birlik, beraberliğine karşı bir tehdittir ve PKK’nın da Irak’tan temizlenmesi için Irak’la birlikte inşallah hareket edeceğiz ve her türlü desteği Irak yönetimine, Irak güçlerine vereceğiz.

Irak’la ilişkilerimizi her alanda geliştirmek istiyoruz. Ekonomik işbirliğimizi güçlendirip ikili ticaret hacmimizi arttırmak istiyoruz. Bunun için de mevcut mekanizmalardan faydalanmamız lazım, karşılıklı ziyaretleri devam ettirmemiz gerekiyor. Ve kardeşim İbrahim Caferi ve Başbakan Ebadi’yi de en kısa sürede ülkemizde görmekten büyük bir mutluluk duyacağım.

Sayın Başbakanımız Binali Yıldırım’ın ve Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın davetlerini de bugün Sayın Ebadi’ye de ileteceğim.

Türkiye ve Irak’ın kaderleri ortaktır, aynı coğrafyayı paylaşıyoruz, aynı kaderi paylaşıyoruz ve bu anlayış üzerine inşallah ilişkilerimizi daha da güçlendireceğiz.

Ben kardeşim Caferi’ye hüsnü kabulü için, dostluğu için, kardeşliği için huzurlarınızda şükranlarımı sunmak istiyorum. Takdir ettiğim, saygı duyduğum bir siyasetçi ve insandır.

Teşekkür ederim.

SORU- Behmen Hasan, Rudaw kanalından. Sayın Türkiye Dışişleri Bakanına soruyorum. Erbil ile Bağdat arasındaki müzakereleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Çok teşekkür ediyorum.

Erbil ile Bağdat arasında tüm sorunların Irak’ın sınır ve toprak bütünlüğü çerçevesinde karşılıklı diyalog ve anlayışla çözülmesini arzu ediyoruz. Tabii ki Erbil’in Irak Anayasasında yer alan haklarının sağlanması, verilmesi de önemli. Ama yine söylüyorum, Irak’ın sınır ve toprak bütünlüğü içinde yer alarak bu haklardan faydalanır. Biz de Irak Kürt Bölgesel Yönetimini de her zaman destekledik, DEAŞ’a karşı yine Peşmergeyi de eğittik, donattık. Fakat Erbil’in attığı yanlış adımların da ne kadar yanlış olduğunu kendilerine de doğrudan söyledik. Kerkük’te Irak Anayasasına karşı bir şekilde defacto durum yaratarak resmi kurumlara bölgesel yönetimin bayrağının çekilmesi yanlıştı. Aynı şekilde referandum kararının da yanlış olduğunu kendilerine bugüne kadar söyleyegeldik, bugün Erbil ziyaretimizde de bunu söyleyeceğiz. Erbil ve Bağdat arasındaki sorunların çözülmesi konusunda üzerimize düşeni biz de yapmaya çalışıyoruz ve bu konuda özellikle iki taraftan da talep gelirse görevimizi, rolümüzü en iyi şekilde, yapıcı bir şekilde oynamaya devam edeceğiz.

Şükran.

SORU- Sorumu Sayın Türkiye Dışişleri Bakanına yöneltiyorum. Bulunduğunuz ziyaret çerçevesinde Sayın Irak Dışişleri Bakanına ve Irak Hükümetine sunduğunuz tebrikler ve kaydettikleri başarılardan dolayı yanlarında olduğunuzu ilettiniz ve belirttiniz. Başika’daki mevcudiyetin çekilmesi için belli bir zaman veya belli bir tarih belirttiniz mi, aranızda öyle bir mutabakata vardınız mı? Musul’un yeniden imarı için ve kalkındırılması için Türkiye destek verecek mi?

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Teşekkür ediyorum.

Başika konusunu da tabii ki kardeşim Caferi ile açık bir şekilde, samimi bir şekilde değerlendirdik. Başika, Irak’ın toprak bütünlüğünü, sınır bütünlüğünü ihlal etmek için kurulmadı. Ve burada Irak’ın öz evlatları eğitildi, donatıldı, neye karşı? DEAŞ’e karşı. Ve 700’den fazla DEAŞ mensubu terörist de kamptaki mevcudiyetimiz tarafından etkisiz hale getirildi. Ve bu güçler Musul operasyonuna da katkı sağladı biliyorsunuz. Ve şimdi de Irak Yönetiminin verdiği görevleri yerine getiriyor.

Diğer taraftan Başika Kampının burada da iç siyasette yarattığı hassasiyetin de farkındayız. Ve Sayın Başbakanımız Yıldırım’ın ziyaretinde de, yine ortak deklarasyonda da vurgulandığı gibi Başika Kampının fonksiyonu, stratejisi ve geleceğiyle ilgili kararı beraber vereceğiz dedik. Ve bu konuda özel temsilcilerimiz de teknik görüşmeleri zaten sürdürüyorlar.

Şükran cezire.

SORU- Benim sorum Sayın Bakan Çavuşoğlu’na olacak. TRT Haber Cansu Canbaz.

Efendim, siz belirttiniz, Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi hiçbir şekilde geri dönmeyeceğini söylüyor 25 Eylül referandumu hakkında. Mevcut Hükümet de hiçbir şekilde kabul etmiyor bu açıklamasını, bu kararını, Türkiye de burada bir diplomasi yürütüyor. Siz de Erbil’e gideceksiniz akşam, Erbil’den nasıl bir mesaj bekliyorsunuz bu kararına dair.

Bir diğer sorum da; Türkiye’nin PKK terör örgütüyle mücadelesinde Irak’tan beklentileri nedir?

Teşekkür ederim.

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Hem DEAŞ, hem PKK Türkiye’nin ve Irak’ın ortak düşmanıdır, keza diğer terör örgütleri de. Gerçek anlamda Irak’ın istikrar ve huzura kavuşabilmesi için bu terör örgütlerinden kurtulması lazım. Biraz önce de vurguladığım gibi, bu konularda Türkiye Irak’ın en büyük destekçisi olacaktır, ortak stratejilerle ve birlikte hareket ederek Irak’ı bu terör belasından, terör örgütlerinden kurtarabiliriz.

Erbil’den beklentimiz son derece sade ve nettir, bu referandum kararının iptal edilmesidir. Elbette biraz önce söylediğim gibi Bağdat’tan taleplerinin yerine gelmesi konusunda görüşmelerini sürdürüyorlar, bundan da mutluluk duyuyoruz. Fakat bölgenin istikrarı, birliği, beraberliği çok önemli ve Kürt kardeşlerimizin de esasen menfaati ve geleceği Irak’ın birlik ve beraberliğindedir. Bu konudaki düşüncelerimizi de kendilerine bir kere daha bugün doğrudan aktaracağız.

SORU- Riyad el-Lami, NINA haber ajansından. İki gün önce Sayın Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Ürdün’e ziyaretine başlamadan önce havalimanında yaptığı bir basın toplantısında, Türkiye ile İran’ın ortak anlaşmaya vardığını ve birlikte PKK’ya karşı özellikle de Sincar bölgesinde harekât gerçekleştireceklerine vurgu yaptı. Ayrıca da, İran’da PKK’nın diğer ismiyle savaşan gruplara karşı birlikte eşgüdüm içerisinde savaşacaklarını dile getirdi.

Sayın Bakan, siz konuğunuz olan Sayın Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanıyla bu konuyu gündeme getirdiniz mi, bu konuyu konuşabildiniz mi? Irak içerisinde operasyonlar yapılır ise eğer, Irak’ın da bu işin içerisinde olması ve eşgüdüm sağlaması, birlikte hareket etmesi daha doğru olmaz mı? Eğer Irak’tan habersiz bu tür operasyonlar gerçekleştirilir ise Irak topraklarında, bu konu Irak’ın egemenliğine ihlal olmaz mı?

IRAK DIŞİŞLERİ BAKANI İBRAHİM CAFERİ- Öncelikle PKK’nın Irak topraklarında mevcudiyetinin sebebi, o dönemdeki güvenlik zaafından kaynaklanmıştır. Irak güvenlik güçlerinin DEAŞ’a karşı verdiği mücadelede ve kaydettiği başarılar sonrasında PKK bazı bölgelere yayılmıştır. Ancak bu durum istisnai bir durumdur. Herhangi bir ülkenin veya komşu ülkelerin iyilik niyetiyle birlikte hareket ederek biz komşu ülkelere karşı herhangi bir terör örgütünün veya silahlı gruplarının topraklarımızda bulunması ve komşu ülkelere zarar vermesine izin vermeyiz. Fakat bu konuyla ilgili farklı ülkelerin bir eksen oluşturup bu gruplara karşı savaş vermesi veya hareket başlatması olacak ise, bizim de yer alacağımız konulardan birisi olacaktır. Ve Irak’ın bu tür savaşlara saha olmasına izin vermeyiz. Ancak herhangi bir taraftan teklif gelir ise, bu teklifi memnuniyetle karşılarız. Fakat Irak’ın egemenliğini ihlal etmeme şartıyla. Bölgede ve Irak’ta güvenliğin sağlanmasını birlikte destekliyoruz.

SORU- Haydar Hadi, Anadolu Ajansı.

Sayın Bakanım, ekonomik ve ticari bağların daha da kuvvetlendirilmesi için ve diğer alanlardaki çeşitli ilişkilerin daha da geliştirilmesi için Bağdat ile Ankara arasında önümüzdeki günlerde planlanan temaslar var mı? Teşekkürler.

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Teşekkür ediyorum.

Tabii önümüzdeki süreçte özellikle Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantısını gerçekleştirmek istiyoruz ve ev sahipliği sırası bizde. Sayın Başbakan Ebadi’yi de bu vesileyle ülkemizde ağırlamaktan mutluluk duyacağız. Ve tabii ki bu toplantı sırasınca bir iş forumu düzenlemeyi de düşünüyoruz ki Iraklı ve Türk işadamlarını biraraya getirelim.

Sayın Ebadi son gelişinde Türk işadamlarıyla da biraraya gelmişti ve çok faydalı bir görüşme olmuştur. Karma ekonomik komisyonu, iş konseyi gibi mekanizmaları da daha düzenli bir şekilde biraraya getirmeyi düşünüyoruz. Toplantılarımızı yapıp stratejilerimizi belirlemek istiyoruz.

Biz Musul başta olmak üzere tüm şehirlerin yeniden imarı konusunda katkı vereceğiz. İşadamlarımızın da bu bölgelerde yatırım yapması için onları teşvik edeceğiz. Ve Irak Yönetimine de Türk işadamlarına verdikleri destek için teşekkür ediyoruz. Bazı sorunlar var, ama bunları da hep birlikte aşarız.

IRAK DIŞİŞLERİ BAKANI İBRAHİM CAFERİ- Basın toplantımızın sonunda Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’na şükranlarımızı sunuyoruz ve Irak’ın kalkındırılması için, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin güçlendirilmesinin gerektiğini. Çünkü ekonomi ilişkileri iki ülke arasındaki siyasi ilişkilerin altyapısını her zaman hazırlar. Özellikle de Musul’un kalkındırılması için Türkiye’nin diğer ülkeler gibi Irak’ın yanında olması ve Musul’un yeniden yapılandırılmasında Türkiye’nin de rolünün olması, özellikle de son dönemlerde Irak güvenlik güçlerinin birlikte verdiği mücadelede kaydettiği zaferlerden dolayı şimdi yeniden yeni dönemi başlatmak ve bu bölgelerin kalkındırılması artık bizim boynumuzun borcudur ve Irak’ın yanında olan, Irak’ı seven tüm ülkelerin de yanımızda olmasını memnuniyetle karşılarız.

Teşekkür ederiz.