SUNUCU- İyi günler değerli izleyiciler. Çok kritik gündem maddelerinin
olduğu bir süreçte önemli bir konuğu ağırlıyoruz bugün, Haber
Türk-Bloomberg HT ortak yayınında Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu
bugün konuğumuz. Antalya’dan gerçekleştiriyoruz bu yayını, bunu da
hatırlatayım. Sayın Bakan, hoş geldiniz öncelikle.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Hoş bulduk, siz de hoş geldiniz.
SUNUCU- Teşekkür ederiz, sağ olun. Oldukça yoğun, gündeminiz de yoğun
biliyorum, hem iç politikada seçim gündemi var, ama dış politikada da
diplomasinin gündemi de oldukça yoğun. Önce bir son dakika gelişmesiyle
ilgili olarak başlamak istedim. Şimdi az önce ekranlarımıza da yansıttık,
FETÖ’nün Hava Kuvvetleri imamı olarak bilinen, darbe girişiminin de
planlayıcılarından Adil Öksüz’ün Almanya’da, Berlin’de saklandığı iddia
edilen ev görüntülendi. Bu konuyla ilgili Almanya’dan size bir bilgi geldi
mi, sizdeki, Türkiye’deki son bilgiler nedir Sayın Bakan?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Tabii bu ihbar Anadolu Ajansına yapılan
bir ihbar. Dolayısıyla Almanya’daki yetkililerin ilgilendiği doğrudan ya da
evine gittiği bir olay değil. Ama diğer taraftan biz Adil Öksüz dahil tüm
FETÖ mensuplarının peşindeyiz ve nereye giderlerse gitsinler onların peşini
bırakmayacağız dedik. Bu sebepten dolayı bize gelen duyumlar ve bazı
bilgilerden sonra tabii Almanya’yla bu konuda resmi temasta bulunduk ve
Almanya Adil Öksüz ve diğerleriyle ilgili arama kararı çıkarttığını da
söyledi. Dolayısıyla şu ana kadar Almanya’da resmen, hani Alman yetkileri
tarafından Adil Öksüz bulunmuş değil. Değişik dedikodular çıkıyor, bazen
Amerika’da olduğu söyleniyor, neticede tüm bu konuları biz titizlikle takip
ediyoruz, Almanya nezdinde Dışişleri Bakanı başta olmak üzere tüm kurumlar
nezdinde temaslarımızı da sürdürüyoruz.
SUNUCU- Bulunduğu anda iade edileceğine ilişkin bir söz verdiler mi
Türkiye’ye?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Yakalandıktan sonra tabii ki anlaşmamız
var Almanya’yla. Ayrıca, bu bir darbecidir, Almanya da bunu çok iyi
biliyor, dolayısıyla eğer yakalanırsa tabii ki iade sürecini başlatacağız.
İade taleplerimizi zaten iletiyoruz, eğer Almanya Adil Öksüz’ü vermezse, bu
sefer FETÖ’yü vermeyen ABD durumuna düşer. Şu anda ABD’de de bir
hareketlenme var gerçi. Ama Almanya olsun, diğer ülkeler olsun, bu
darbecileri, darbe girişiminde bulunan bu hainleri bize vermelidir, yargıya
teslim edilmelidir bu kişiler. Hem darbe yapacaksınız, darbe girişiminde
bulunacaksınız, 251 insanı öldüreceksiniz, şehidimiz var ve 2200
civarındaki vatandaşımızı yaralayacaksınız, ondan sonra da hiçbir şey
olmadan, hesap vermeden elini-kolunu sallayarak her yerde gezeceksiniz,
bunu biz kabul edemeyiz.
SUNUCU- Benzer sıkıntı Yunanistan’la da yaşanıyor aslında.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Yunanistan’la da yaşandı, maalesef
Yunanistan bu kişileri vereceğini söyledi. Burada siyasilerin vermek
istediğini ben biliyorum, fakat özellikle Yunanistan yargısına Batıdan çok
ciddi baskı geldi.
SUNUCU- Bir ülke var mı?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Batıdan, genel anlamda Avrupa Birliği
dahil Batıdan ciddi baskı geldi bunları Türkiye’ye vermeyin diye.
SUNUCU- Peki Yunanistan’a karşı Türkiye’nin yeni bir, ikili geri kabul
bozuldu şu anda en azından, durduruldu diyelim, daha farklı adımlar
atılacak mı?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Elbette Yunanistan şu anda bunları bize
vermezse, yarın buna benzer konularda da bizim tutumumuz farklı olur.
Yunanistan’la esasen bugüne kadar adli konularda, terörle mücadelede bir
işbirliğimiz oldu, hatta bazı DHKP-C’lileri biliyorsunuz Yunanistan
tutukladı, bize iade ettikleri de oldu. Ama nedense darbeyle ilgili konuda
darbeden en çok çekmiş Avrupa’da ülke olarak Yunanistan atmak istediği
adımları atamadı.
SUNUCU- Mesaj ulaşması istenilen yere ulaşmıştır diye tahmin ediyorum.
Sayın Bakan, şimdi son günlerde çok konuştuğumuz, özellikle son birkaç
gündür konuştuğumuz konu Kandil. Şimdi yanlış hatırlamıyorsam Viyana
seyahatinizde Irak’taki seçimler tamamlandıktan sonra Irak’la Türkiye
PKK’ya yönelik ortak bir operasyon yapabilir demiştiniz. Daha sonra
Vaşington dönüşü yapmış olduğunuz açıklamada da Ankara, Vaşington, Bağdat,
Erbil dörtlü bir fikir birliği var PKK terör örgütüne karşı mücadeleyle
ilgili olarak dediniz. Ve Kandil’e hava operasyonları başladı. Şimdi süreç
ne durumda? Nasıl bir harita bekliyoruz biz PKK’yla mücadelede özellikle
Kandil’de, Irak’ta?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Irak’taki PKK mevcudiyeti bizim ulusal
güvenliğimiz için çok ciddi bir tehdittir. Dolayısıyla bu tehdidi bizim
öyle ya da böyle bertaraf etmemiz gerekiyor. Biz sürekli Iraklı
muhataplarımıza her düzeyde Cumhurbaşkanımız görüştüğü zaman, Başbakanımız
görüştüğü zaman ve bizler Irak’taki PKK mevcudiyeti size de tehdit, bize de
tehdit, dolayısıyla bunu bertaraf etmemiz gerekiyor, birlikte hareket
edelim. DEAŞ’tan temizlediniz, biz size destek verdik, şimdi ise PKK’dan
temizleme zamanı. Dolayısıyla siz bunu tek başınıza da yapamayabilirsiniz
belki, kırsal bölgedeler, hatta Kuzey Irak bölgesinde bunlara destek veren
bazı siyasi partiler, gruplar var, neticede beraber yapalım. Tabii Irak’ta
bir seçim vardı, seçim bitti.
Diğer taraftan, ABD ile biz sadece Münbiç ya da Suriye konusunda bir
çalışma grubu kurmadık, üç tane çalışma grubu kurduk. Bu çalışma grubunun
ikincisi ise, Suriye’nin dışında diğer çalışma grubunun amacı; konsolosluk
ve hukuki konuları değerlendirmek ve o gün Vaşington ziyaretinin arkasından
Pompeo ile yaptığım görüşmenin hemen arkasından bu komisyon esasen bir ön
hazırlık toplantısı yaptı ve en geç Temmuz ayı içinde bu konularla ilgili
yine toplantı yapılacak.
Üçüncü çalışma grubu ise, PKK’ya yönelik işbirliği. Ve bu işbirliğinin
içinde Türkiye ve ABD var, ayrıca tabii Irak var. Irak’ta da hem merkezi
yönetim var, yani Bağdat, hem de bölgesel yönetim var, yani Erbil. Esasen
PKK onlar için de çok ciddi bir tehdit. Ama tabii bu çalışma grubu da şu
anda toplanmaya başladı, hazırlıklar yapılıyor, neler yapılabilir,
istihbarat paylaşımı nasıl olur, PKK’nın üst düzey yöneticilerine karşı
neler yapılması gerekiyor? Genel anlamda PKK’nın Irak’tan temizlenmesi için
neler yapılacak, bu konuda da ön hazırlıklar çalışmalar devam ediyor. Ama
diğer taraftan tabii ki biz, Sayın Cumhurbaşkanımız her zaman ne diyor?
Kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz. Yani başkalarının vicdanına ya da
insafına kalmayacağız, başkalarından medet ummayacağız. Kendimiz de bu
tehdidi, teröristleri temizlememiz gerekiyor, temizlemek için de zaten
Afrin’den sonra şimdi Kandil bölgesinde, Sincar bölgesinde var-yok, o ayrı
bir tartışma, çekildi diyor, Iraklılar da çekildi diyor. Ama Mahmur var,
sadece Kandil artık bu işin adeta bir sembolü oldu.
SUNUCU- Irak resmen bize Sincar’dan PKK çekildi diyor.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Evet, bize çekildiklerini söylediler.
Ama neresinde olursa olsun, yani Münbiç’ten sonra Suriye’de nerede olursa
olsun, Irak’ta nerede olursa olsun biz bu teröristleri temizleyeceğiz,
başka çaremiz yok. Çünkü onlar orada olduğu sürece ulusal güvenliğimiz
sürekli tehdit altında.
SUNUCU- Bir kara operasyonu planlanıyor mu ilerleyen aşamada?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Askerlerimiz, uzmanlarımız, bu konuyla
ilgili İstihbaratımız sürekli neler yapılması gerektiği konusunda teknik
çalışmaları zaten yapıyorlar. Cumhurbaşkanımıza bilgi arz ediyorlar,
Başbakanımızın bilgisi dahilinde. Tabii yurt dışı operasyonlar olduğu için
gelişmeleri de birlikte değerlendiriyoruz. Bu işin bir saha ayağı var, yani
sahada yapılması gerekenler var, tabii bir de masada ve diplomaside
yapılması gerekenler var.
SUNUCU- O masada İran’da bir boşluk mu var, İran’la da görüşmeler yapılıyor
mu bu konuyla ilgili?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- İran’la da görüşmeler yapıyoruz. Tabii
İran için de PKK-PJAK büyük tehdittir. Hatta Kandil biliyorsunuz İran
sınırına çok yakın, dolayısıyla bu sınırdan gelişler, geçişler de önemli.
İran’la olan kendi sınırımıza biliyorsunuz duvar ördük ve sadece PKK ya da
başka tehdit için değil kaçak göç olsun, yine başka türlü kaçakçılığın
önüne geçmek için İran’la da işbirliğimizi artırıyoruz. Sürekli İçişleri
Bakanlığı, ilgili bakanlıklar, sınırda toplantılar yapıyor, karşılıklı
ziyaretler oluyor. Ama PKK, PJAK, YPG fark etmez, farklı ülkelerde farlı
adı olabilir, ama bunların hepsi aynı örgüttür ve aynı terörist örgüttür.
Dolayısıyla herkesin bu konuda işbirliği yapması gerekir.
SUNUCU- Suriye tarafına geçelim; Amerika Birleşik Devletleri’yle Münbiç’e
ilişkin diyalog oluşturuldu, onaylandı, süreç başladı diye biliyoruz. Şu
anda YPG-PYD terör örgütü mensupları Münbiç’ten çekilmeye resmen başladılar
denilebilir mi Sayın Bakan.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Şu anda resmen çekilmeye başladılar
diyemeyiz, çünkü bunun hazırlık safhası var. Şu anda hem Türkiye kendi
içinde hazırlığını yapıyor, hem ABD kendi içinde hazırlık çalışmalarını
yapıyor, ayrıca iki ülke birlikte hazırlık çalışmalarını yapıyor. Yani bu
iş birinci günle 11. gün arası, 11. günden sonra 30. güne kadar da yine iki
ülke arasındaki hazırlık çalışmaları, ondan sonra çekilme süreci başlıyor.
SUNUCU- Temmuz başından itibaren.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Yani Temmuz’dan itibaren yine
askerlerimizin, ilgili kurumlarımızın birlikte karar vereceği günden
itibaren tabii, çekilme başlayacak. Ondan sonra atılacak adımlar konusunda
da yine işbirliği olacak. Burada tabii Türkiye ve ABD devreye görevini de
yapacak ki boşluk oluşmasın. Esasen PKK’nın olmadığı yerde halk nezdinde
boşluk değil tam tersi huzur olur. Ama PKK’nın, YPG’nin yerine bu sefer
ortalıkta dağıtılan DEAŞ olur, başka teröristler olur veya kendi içinde
boşluklar olmasın, bazen gruplar arasında çatışmalar olur. Dolayısıyla
Münbiç’in istikrarını bizim birlikte tesis etmemiz lazım. Daha sonra ise,
yani bu arada ABD ve Türkiye burada kimler görev alacak, yönetimde kimler
olacak, güvenlik birimlerinde kimler yer alacak, bunlar nasıl eğitilecek,
nasıl görev alacak, bu konularda da birlikte çalışacağız, yani her şey…
SUNUCU- Oradaki demografi ama YPG/PYD’lilerin istediği gibi oluşmuşsa şu
anda nasıl çözülecek o konu?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- O kriter YPG oraya girmeden önce, hatta
Suriye’de iç savaş başlamadan önceki nüfus…
SUNUCU- Nüfus yapısı dikkate alınacak.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Yani YPG geldikten sonra sadece Münbiç
değil, hatta Kobani’nin de dengesi bozuldu. Yani YPG sadece Arapları ve
diğer grupları sürgüne göndermedi, Türkleri de sürgüne gönderdi.
SUNUCU- O zaman diğer şehirlerde mi bu Münbiç gibi düşünülerek bir
hesaplama-planlama yapılacak.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Elbette. Buradaki hedef şudur:
YPG/PKK’yı buralardan çıkarmak, buraları bir istikrara kavuşturmak ve daha
sonra buraları terk etmek zorunda kalan çoğunluğu Türkiye’de insanların bu
şehirlere, bu bölgelere dönmesine yardımcı olmak.
SUNUCU- Peki, YPG/PYD’liler Münbiç’ten çıktıktan sonra Fırat’ın doğusuna
geçecekler. Şimdi bu Amerika Birleşik Devletleriyle sizin iki bakan olarak
anlaştığınız yol haritasında YPG’lilerin daha sonra gittikleri yerlerden de
çıkarılması var mı Sayın Bakan?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Var, elbette.
SUNUCU- Bu nasıl yapılacak veya bunun bir takvimi var mı?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Aynı yöntem, Münbiç modeli uygulanacak,
Münbiç’te ne yapıldıysa diğer şehirlerde ve Fırat’ın doğusundaki bölgelerde
aynı şey yapılacak. Yani buraları istikrara kavuşturmak istiyorsak,
YPG’nin, PKK’nın buralardan çıkarılması gerekiyor. Ve aynı yöntemi
uygulayacağız. Kobani, ağırlıklı Kürt’se yönetimde ağırlıklı Kürtler
olacak, Ama YPG/PKK’lılar değil, terörist olmayan Kürtler olacak. Sürgüne
gönderilen, oraların gerçek sahibi Kürtler olacak. Yine Rakka, yüzde 95
büyük olasılıkla, bize gelen bilgilere göre Arap, yüzde 3 Türkmen varsa
yüzde 3 Türkmen olacak veya başka bir yerde yüzde 20 Türkmen varsa
yönetimde yüzde 20 Türkmen olacak. Buradaki kriter esasen son derece
dengeli ve objektif bir kriter ve istikrara kavuşturulmak için bence
isabetli bir kriter ortaya koyduk. Nüfusu oranında herkes temsil etsin,
yani bu yerel sahiplenmeyi de artıracaktır.
SUNUCU- Peki, tırlarca gönderilen silahlar vardı Amerika Birleşik
Devletleri tarafından. Kaç kez sözünün verildiğini biliyoruz bu silahlar
toplanacak diye. Bu silahların toplanması konusunda ne gibi adımlar atacak
Amerika Birleşik Devletleri?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Tabii buralarda YPG’nin çekilmesi demek,
YPG’nin silah bırakarak silahların alınması demektir Münbiç’te olduğu gibi.
Tabii ki Amerika silah verdi, bunu da zaten gizlemiyor. Durduracağım dedi,
durdu-durmadı, şimdi vermiyorum diyor. Buraları istikrara kavuşturmamız
için bu silahların geri alınması gerekiyor. Daha önce Münbiç’ten YPG’ye
çekilecek diye de çok söz verdi ABD, bugüne kadar o sözünü tutmamıştı ya da
tutamamıştı. Zaten bu yol haritasının da amacı bu, tuttuğunu biz de
göreceğiz, içinde olacağız sözünü tuttuğunu. Yani artık bu işleri yani
sürüncemeye bırakmak halk tabiriyle ya da her zaman söylüyorum, futbol
tabiriyle topu taca atmak yok. Birlikte çalışacağız, birlikte göreceğiz ne
yapılıp-ne yapılmadığını. Şimdi silahı kim toplayacak? Silahı veren
toplayacak. Dolayısıyla buralardan çıkarken silahların da alınması
gerekiyor. Sözde niye verdi bu silahları? Yani bu bizim için kabul
edilebilir bir mazeret değil, ama bu bölgelerin güvenliğini tesis etsinler
diye. Şimdi yerel halka bunu vereceksek ve bu süreçte de bizler görev
alacaksak, o zaman YPG’ye ne ihtiyaç vardı, zaten başında yok. O zaman
YPG’nin elindeki silahların da alınması lazım. Zaten silahların alınması
konusunda da seri numaralarını biz aldık ve alacağız dedi yani ABD. Bu
konuda da bize verilmiş sözleri de var. Bizzat Trump’ın Sayın
Cumhurbaşkanımıza bunu defalarca söylediğini ben bizzat tüm toplantılarda
bulunan Dışişleri Bakanı olarak işittim.
SUNUCU- Üçüncü bir ülke var mı bu süreçte, onu sorup Suriye konusunu
kapatacağım. Yani Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri dışında…
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Bizim için üçüncü bir ülke yok ve bu
çalışma grubunun içinde de üçüncü bir ülke yok.
SUNUCU- Girmek isteyenler…
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Ve herhangi bir üçüncü ülke konusunda
bir görüşme de aramızda olmadı. Bir inisiyatif alırsınız, örneğin Astana
başka ülkeler de gelmek istedi. Bir fikirdaş ülkeler kurarsınız, bir
bakıyorsunuz sonra ben de olmak istiyorum, ben de olmak istiyorum. Sayı
genişliyor genişliyor, sonra hiçbir fonksiyonu kalmıyor. Esasen mutlaka
bunun içine girmek isteyen, hani Suriye’de ben de varım, ben de söz sahibi
olmak isterim diyen ülkeler olabilir, bunların başında da Fransa var.
Fransa her şeyin içinde olmak ister. Bizim Fransa’yla görüşlerimiz
özellikle Afrin operasyonuna kadar tamamen örtüşüyordu. Ama Afrin
operasyonunda kusura bakmasınlar, Fransa maalesef çok yanlış yaptı, dürüst
davranmadı, sözleriyle. Bir de, bize söylemediklerini söyledik diye kendi
kamuoylarına açıklama yaptılar, çok yanlış yaptılar. Biraz dürüst olmamız
lazım, birbirimize de, haklarımıza karşı da dürüst olmamız lazım. Ama
Fransa olmak ister, ben biliyorum Fransa’nın yapısını, her yerde olmak
ister, her konuda bir inisiyatif almak ister. Ama bu anlaşma ABD ile bizim
aramızdaki anlaşma. Ha Fransa’yla, diğer ülkelerle ateşkes, siyasi çözüm,
Suriye’nin tam anlamıyla sınır bütünlüğü, toprak bütünlüğü korunarak bir
istikrara kavuşturulması konusunda zaten çalıştık, çalışıyoruz, ama bu
anlaşma ABD ile Türkiye arasındaki anlaşma ya da yol haritası.
SUNUCU- Son birkaç dakikaya giriyoruz, ama kritik başlıklardan, konulardan
birisi de Avusturya ile son birkaç gündür yaşanan gerilim diyelim. Sınır
dışı kararı, cami kapatma kararı sonrası iki ülke arasındaki ilişkiler
tamamen gerilmiş durumda. Sayın Ömer Çelik’in açıklamaları oldu, önümüzdeki
dönem AB Dönem Başkanı olacak Avusturya, Türkiye yok sayacaktır dedi.
Farklı yaptırımlar düşünülüyor mu Türkiye’nin Avusturya’ya karşı? Sizin
Kurz’la olan daha öncesinden ilişkiniz vardı Dışişleri Bakanıyken. Bunu
neye yoruyorsunuz, öyle sorayım ben?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Şimdi yaptırım yaparsanız. Dışişleri
Bakanı’yken genç bir arkadaşımızdı, biz de ona esasen sahip de çıktık. Yani
grubumuza girerdi, gelirdi, katılırdı. Fakat sonra bu ırkçı ve popülist
yaklaşımlarından dolayı tabii bir kopma oldu. Çünkü merkez sağdaki partiler
sağlam durmazsa Avrupa’da artan bu ırkçılık, İslam düşmanlığı, göçmen
düşmanlığı, her türlü aşırılık Avrupa’nın geleceğini tehlikeye atar, öyle
görünüyor zaten. Kurz’a baktığımız zaman Hrıstiyan demokrat merkez sağ
partisi, ama aşırı sağ parti çizgisinde. Örneğin aşırı sağ parti
kontenjanından Dışişleri Bakanı Karin Kneissl, o partili değil, ama onların
kontenjanından Dışişleri Bakanı oldu. Son derece hoşgörülü, İslam
medeniyetini derslerinde anlatan, Osmanlı’nın dünya medeniyetine
katkılarını anlatan, Türkiye’nin önemini bilen dengeli ve mantıklı ve
vizyoner sahibi bir siyasetçi. Avrupa’da böyle siyasetçiler görmek
istiyoruz biz. Yaptırım uygularsınız. Ortada bir sorun var, bunu nasıl
çözeceğiz buna bakmamız lazım. Yaptırım her zaman uygulanır. Biz zaten
Avusturya’ya yaptırım da uyguladık. Ve Avusturya’nın şu anda NATO
faaliyetlerine katılmasını da engelledik. Diğer bazı engellemeler de
yaptık. Efes kazısı vesaire ama Karin Kneissl’ın bu yaklaşımından dolayı
biz bir jest yaptık Efes kazıları konusunda. Ve kendisiyle Kurz’un bu
açıklamalarından sonra telefonla da görüştük. Kendisi üçüncü bir ülkede,
İtalya’daydı o gün, tesadüf İtalya Dışişleri Bakanı da o gün tebrik
etmiştim. Şimdi bu sorunu nasıl çözeceğiz? Vakıf mı, vakıf. Şimdi bir vakıf
kuruyoruz, tamam, yurt dışından para gelmesini istemiyorsanız bu vakıftan
maaşlarını alsınlar. Esasen Diyanet’le, orada ATİB var, ATİB’le çalışmak
istiyorlar, çünkü bizim vatandaşlarımızdan, Türklerden radikalleşen bir
tane bile yok. Bunun sebebinin de Diyanet İşleri Başkanlığı ve ATİB, bizim
yani eğitim sistemimizden kaynaklandığını biliyorlar. Fakat böyle bir yasa
kabul ettiler.
Diğer taraftan imamların ortak eğitimi konusunda da prensip olarak biz
Karin’le anlaştık. Viyana’da Viyana Devlet Üniversitesi bünyesi altında bir
fakülte kurmayı düşünüyoruz, Strazburg’da da biliyorsunuz bir ilahiyat
fakültesi…
SUNUCU- Bu olaydan sonra mı konuştunuz?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Hayır, önceden konuştuk. Benim
ziyaretimde, kendisinin İstanbul ziyaretinde bunları zaten konuştuk. Ve
kendisiyle telefonda bunları tekrar konuştuk tabii. Bu süre içinde de
Türkiye’de Almanca dersleri dahil Avusturya’da doğup büyüyen ve imam olmak
isteyen kardeşlerimizi eğitebiliriz Türkiye’de, bunun için ortak
çalışabiliriz. Bizim derdimiz Almanya düşmanlığı değil veya Avusturya
düşmanlığı değil. Bizim derdimiz, Oradaki yaşayan Türklere ve Müslümanlara
İslam’ın doğru kaynaktan doğru bir şekilde öğretilmesidir, eğitilmesidir.
Bu esasen Avusturya için çok önemlidir, bizim için de çok önemli,
vatandaşlarımızın, kardeşlerimizin bu eğitimi alması ve orada hizmetlerin
verilmesi. Ama Avusturya için de hayati derecede önemlidir. Önemli olan bu
konuda işbirliği yapmak. Ama şimdi Kurz’un kafası tabii başka yerlere
gidiyor. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nu tekrar kurma hayalinde olan
bir kişiden de başka şeyler bekleyemezsiniz.
SUNUCU- Sayın Bakan, çok teşekkür ediyoruz.
Biliyorum yoğunsunuz, seçim turlarınız da var aynı zamanda. Bir cümle de
seçime ilişkin sizden alalım, programı kapatalım.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Antalya’da kampanyamızı çok güzel
götürüyoruz. Bazen Türkiye genelindeki kampanyalara da, etkinliklere de
katılıyoruz, durumu çok iyi görüyoruz, anket sonuçları da çok şükür gayet
iyi. Halkımız kimin ne yapacağını, kimin ne yapamayacağını biliyor ve
inşallah ilk turda Cumhurbaşkanımızı net bir oyla yine cumhurbaşkanı
seçeceğiz, ama yeni sistemle ilk defa seçeceğiz ve Parlamentoda da inşallah
çoğunluğu elde edeceğiz. Biz de Antalya’dan Ankara’ya güçlü bir destek
göndermek için tüm arkadaşlarımızla çalışıyoruz. Tabandaki teveccüh de, oy
veren-vermeyen herkesten gördüğümüz teveccüh de bizleri mutlu ediyor.
Antalyamıza da çok büyük hizmetler yaptık gerçekten ve şimdi de neler
yapacağımızı halkımıza anlatıyoruz, masaya koyuyoruz, hepsi de
gerçekleştirilebilir projeler. Halkımız da bu konuda güveni ve teveccühü
var, hepsine de çok teşekkür ediyoruz. Tüm Antalyalı hemşehrilerimize ve
tüm vatandaşlarımıza da çok teşekkür ediyoruz. Sevgiler, saygılar
gönderiyoruz.
SUNUCU- Sağ olun, biz de teşekkür ediyoruz zaman ayırdınız yoğun
programınız arasında, sağ olun.
Değerli izleyiciler, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’yla hem dış
politikayı, hem de zamanımız yettikçe içeriyi, iç politikayı
değerlendirmeye çalıştık. Irak’ta, Suriye’de, Avrupa ülkeleriyle neler
yaşanıyor, bundan sonra ne gibi adımlar atılacak, bu sorulara cevap bulmaya
çalıştık.
Bizi izlediğiniz için teşekkür ediyoruz efendim.