DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- … bir ülkenin ve onun sisteminin son yıllarda bu tür etkinlikleri engellemeye çalışması, esasen Almanya’nın ve Batı’nın çifte standart uyguladığının göstergesidir.
Geçen sene Sayın Cumhurbaşkanımız Almanya’daki vatandaşlarımızın 15 Temmuz hain darbe girişimine karşı gerçekleştirdikleri bir toplantıya Türkiye’den hitap etmek istedi, bu engellendi. Ama bu toplantıdan kısa bir süre önce PKK’lıların yaptığı bir toplantıya izin verdiler, bu çok manidardır. Kandil’den teröristler, yani PKK’nın önde gelen liderleri veya teröristler hitap ettiler, canlı yayında konuştular. Şimdi teröristlere, terörist başlarına izin veriyorsunuz, halkın oyuyla seçilmiş Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a izin vermiyorsunuz, bunun izah edilebilecek bir yanı yoktur. En son Sayın Başbakanımızın Düsseldorf bölgesinde yaptığı mitingi de engellemeye ve teknik sıkıntılar yaratmaya çalıştılar, ama başaramadılar. Bu defa özellikle belediyeler son dakikada toplantıları iptal etmeye başladı, bu tesadüf değildir. Bu Alman derin devletinin sistematik uygulaması haline geldi. Neden? Türkiye’nin yani Türklerin burada kampanya yapmasını istemiyorlar, çünkü “hayır” için çalışıyorlar, güçlü Türkiye’nin önünü kesmek istiyorlar.
Büyükelçimizi Bakanlığa çağırmaları, orada söyledikleri ve Dışişleri Bakanının söyledikleri… Gerçekten özrü kabahatinden büyük. Türk Bakanlar Almanya’ya gittiği zaman kendi muhataplarıyla da görüşmek durumundaymış. Siz Türkiye Cumhuriyetinin Bakanlarıyla görüşmek istiyorsanız uygun şekilde talepte bulunur, rica ederseniz biz de memnuniyetle görüşürüz. Ama böyle dayatmayla, zorlamayla ve şart koşmayla sizinle görüşmeyiz. Siz Türkiye’yi o eski Türkiye diye, sizin emrinizde bir ülke olarak düşünüyorsanız bu kabul edeceğimiz bir durum değildir ve bunu şiddetle reddediyoruz. Bizimle görüşmek istiyorsanız telefonda da, yüz yüze de medeni bir şekilde talepte bulunursunuz, sizinle görüşürüz. Nasıl Başbakanlarımız Münih’te görüştüyse, görüşürüz. Şansölye Merkel Ankara’ya geldiği zaman nasıl Cumhurbaşkanımızla, Başbakanımızla görüştüyse, görüşürüz. Nasıl Bonn’da ben yeni Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel’le görüştüysem, yine görüşürüm, telefonda da görüşürüm, yüz yüze de görüşürüm. Ama böyle şart koşarak, böyle baskı yaparak bizimle görüşme yapmak istiyorlarsa, bunda yokuz. Bizi eşit bir ortak gibi görmek durumundasınız, Türkiye sizin emrinizde bir ülke değil, siz Türkiye’nin patronu değilsiniz, siz birinci sınıf, Türkiye ikinci sınıf değil. Biz size böyle davranmıyoruz, siz de Türkiye’ye eşit bir ortak gibi davranmak zorundasınız. Bu tür baskılar bizi yıldırmaz. Türk toplumuna yaptığınız sistematik baskılar Türk toplumunu Almanya’da yıldırmaz, bunu başaramazsınız. Gelin ortak hareket edelim, Türk toplumuna yönelik de birlikte çalışalım. İki ülke arasında çok önemli bağlar var, bu bağları güçlendirelim, ama seçim öncesi popülizmden uzak durun. Bizimle ilişkilerinizi sürdürmek istiyorsanız tekrar ediyorum, bize nasıl davranacağınızı öğrenmek zorundasınız. Bu işler bu yöntemle olmaz, böyle devam etmez ve hiç çekinmeden her türlü karşılığını veririz, o zaman gerisini siz düşünürsünüz. Bizim Almanya’ya vereceğimiz mesaj budur. Yıllara dayanan dostluğumuzu, yıllara dayanan müttefikliğimizi, dayanışmamızı siz ortadan kaldırmak istiyorsanız, bu tür adımlar atmak istiyorsanız, Türkiye bunun altında kalmaz, gereken cevabı en güçlü şekilde verir. 80 milyon Türk milletinin bunu kabul etmesi de mümkün değil. Ben burada 80 milyon Türk insanının vatandaşlarımızın hissiyatını yansıtıyorum.
SORU- … (Mikrofonsuz Konuşma)
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- PKK, PYD herkesin, insanlığın düşmanıdır. Dolayısıyla, Kuzey Irak’ta da, oradaki meşru bölgesel yönetime karşı da bir tehdittir. Hatta bazı ülkeler tarafından da kullanılmaktadır, şu andaki yönetime karşı kullanılmaktadır. Bu bir gerçektir dolayısıyla, Türkiye’ye de bir tehdittir. Biz dün de söyledik PKK’ya karşı Irak’ta ortak hareket edeceğiz, bu terör örgütü nerede olursa olsun, bunu yok etmek bizim görevimizdir. Bu Irak için de Kuzey Irak için de bir tehdittir. PKK tehdit olarak devam ettiği sürece, PKK’yla mücadele etmek de elzemdir, kaçınılmazdır.
Teşekkür ediyorum.