SORU- Sayın Bakanım, Bağdat’tan sonra Erbil’de Irak Kürt Bölgesel Yönetimi
Başkanı Barzani’yle görüştünüz, referandumla ilgili Barzani’yle
görüşmeleriniz hakkında bilgi verebilir misiniz?
Teşekkür ederim.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Bugün Bağdat’ta çok verimli görüşmeler
gerçekleştirdik Sayın Cumhurbaşkanıyla, Başbakanla, Meclis Başkanıyla ve
farklı siyasi partilerin temsilcileriyle. Aynı şekilde Dışişleri Bakanıyla
sabah beraber olduk ve Türkmen Cephesiyle birlikte olduk. Ve Erbil’de de
Sayın Barzani ve heyetiyle samimi bir ortamda hem bölgesel konuları
konuştuk, DEAŞ’a karşı mücadeleyi konuştuk, PKK terör örgütüne karşı
mücadeleyi de konuştuk, ama gündemde olan referandum konusunu da yine aynı
samimi bir ortamda değerlendirdik. Türkiye olarak bu konudaki
düşüncelerimizi yine net bir şekilde de Sayın Barzani’yle de paylaştık,
kendisine düşüncelerimizi aktardık. Zaten Türkiye’nin bu konudaki
düşünceleri, pozisyonları sır değil, daha önce kamuoyuyla da paylaştık.
Biz bu bölgenin istikrarını, huzurunu, barışını istiyoruz. Irak’ın sınır
bütünlüğünü, toprak bütünlüğünü destekliyoruz. Burada Kürt Bölgesel
Yönetiminin haklarını ve Kürt kardeşlerimizin haklarını da her zaman net
bir şekilde savunuyoruz. Bugün Bağdat’ta da hem basın toplantısında, hem de
yaptığımız temaslarda bölgesel yönetimin ve Kürt kardeşlerimizin haklarını
da en iyi şekilde gündeme getirdik ve verilmeyen haklarının da verilmesi
gerektiğini söyledik. Ama diğer taraftan referandum konusunda da tutumumuz
bellidir, böyle bir referandumun bu bölgeye istikrar ve huzur
getirmeyeceğine inanıyoruz ve bu kararın doğru olmadığını baştan söyledik.
Daha önce de Kerkük bölgesinde resmi binalara Bölgesel Yönetimin bayrağının
asılması, bu tek taraflı bir fiili durumdu, bunun da doğru olmadığını
gördük. Bunun da doğru olmadığını yine Barzani’ye ve buradaki yönetime de
samimi bir şekilde de söyledik. Yani bu tür adımlar bölgede gerginliğe yol
açıyor ve diyalog yoluyla bu sorunların çözülmesi gerektiğini, özellikle
Bölgesel Yönetimin Anayasadan kaynaklanan haklarıyla ilgili de Bağdat’la
Erbil arasında bir diyalog başladı, bu diyalog sürecini biz destekliyoruz,
doğru bir yöntem olarak görüyoruz.
SORU- Şimdi Türkiye’nin Kürdistan’la ilişkileri de söz konusu, biliyorsunuz
ciddi bir ekonomik ilişki de var, uzun yıllara dayanan ciddi bir ekonomik
ilişki de var. Türkiye’nin 2023 amaçlarına ulaşması için bir enerji
ihtiyacı doğacak. Acaba kurulacak olan bağımsız bir Kürdistan’ın, bağımsız
bir Kürt devletinin Türkiye için, yani istikrarlı bir Kürdistan Türkiye’nin
menfaatlerine daha uygun olamaz mı? Bir Kürt devleti kurulması?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Biz bu bölgenin istikrarı için bugüne
kadar çok destek verdik, çaba da sarf ettik. Ayrıca, bölgesel yönetiminin
güçlenmesi için, ekonomik hakları için ve ikili işbirliğimizin artması için
de her zaman yapıcı olduk. Bizim Kürt kardeşlerimizle bir sorunumuz yoktur.
Bizim PKK-YPG sorunumuz var, yani terör sorunumuz var. Zaten PKK-YPG bunlar
burada Irak’ta da Kürtlerin de düşmanıdır ve Bölgesel Yönetimin de
düşmanıdır. Ama biz Türkiye’de, Irak’ta, Suriye’de Kürt kardeşlerimizle PKK
gibi terör örgütlerini ayırt ediyoruz ve Kürt kardeşlerimizin haklarını her
zaman savunduk. Geçmişte de yine Baas döneminde kimyasal silah
kullanılırken yine Kürt kardeşlerimize o zaman da biz sahip çıktık, çok
sayıda Peşmerge ve Kürt kardeşimiz de Türkiye’ye geldi. Türkiye de her
zaman ikinci evleridir, bu konuda bir problem yok.
Fakat buna biz Türkiye açısından bakmıyoruz, Türkiye’nin ekonomik çıkarları
açısından da bakmıyoruz. Türkiye bugün enerji güvenliği bakımından çok
adımlar attı, çok önemli projelerin merkeziyiz. İşte TANAP Projesi bitmek
üzere, Türk Akımı Projesi başlıyor, yani bu bölgeyle de işbirliğimiz var.
Bu mesele sadece Türkiye meselesi ya da enerji meselesi değil, bölgenin
istikrarı, güvenliği meselesi. Yani bu bakımdan çok ciddi riskler de
oluşuyor, biz bunu açıkça söylüyoruz. Yani siz sadece bağımsız olsa
Türkiye’ye menfaat sağlar; böyle bakmıyoruz biz bu olaya. Burada yaşayan
başka halklar da var, Türkmenler de var, onların haklarını da biz
korumak-kollamak durumundayız. Bugün onlarla da biz yine Bağdat’ta biraraya
geldik. Yani mesele sadece Türkiye’nin enerji ihtiyacı var, böyle olursa
Türkiye buradan enerji alır, bu kadar basit değil bu mesele. Yani biz
sadece kendi açımızdan da bakmıyoruz bu meseleye, tüm bölgenin istikrarı,
huzuru ve barışı için bakıyoruz.
SORU- Kurdistan region is a big market to Turkey. If referendum is held,
will Turkey close the border?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- We did not put any conditions. What we
ask is actually from both sides is to solve the issues through dialogue. We
ask both Erbil and Baghdad to overcome the current situation through the
dialogue. And the decision of referendum for a separation is not a good
idea, not a good decision. This is nothing to do with our trade with this
region. We have been supporting KRG and the Kurdish brothers and sisters
here in Iraq as well as the others. So we haven’t put any condition or we
don’t want to come to this stage but now we have been in dialogue, in touch
with both sides and trying to contribute to overcome this issue.
SORU- Bölgedeki terör örgütlerine yönelik mücadele anlamında nasıl bir
görüşme oldu, ne tür konular konuşuldu?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Hem DEAŞ, hem PKK burada sadece bizim
için tehdit değil hepimizin ortak düşmanı. Ve her ikisi hem Bağdat’ın da,
yani Irak halkının da, Irak Hükümetinin ve devletinin de düşmanıdır ve her
ikisi aynı zamanda burada Kürt Bölgesel Yönetiminin de düşmanıdır, hatta
birinci düşmanıdır, sonra ikinci düşmanı, yani ikinci hedef biziz. Birinci
hedef burada Bölgesel Yönetim; PKK için özellikle bunu söylüyorum.
Dolayısıyla bu terör örgütlerine karşı mücadeleyi hep birlikte sürdürmemiz
lazım ve bu konuda da bir irade de var, kararlılık da var, bunu da bu
ziyaretim kapsamında gördüm.
Son soruyu almak istiyoruz.
SORU- Barzani’yle olan görüşmede Türkmenlerin durumu ve geleceği konuşuldu
mu?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Elbette konuştuk. Hem sadece Sayın
Barzani’yle değil, Bağdat’ta da Türkmen kardeşlerimizin durumunu,
geleceğini konuştuk. Çünkü onların da bazı haklı endişeleri var, bu
endişeleri de kendilerinden doğrudan bugün dinleme fırsatımız oldu.
Beklentileri de var, onları da yine Bağdat’ta ve burada Erbil’de gündeme
getirdik. Ama biz Bağdat’a veya Irak’a, Erbil’e sadece bir pencereden
bakmıyoruz. Gerçekten Türkmenler arasında da Sünni-Şii diye bir ayrım
yapmıyoruz, hepsi bizim kardeşimiz. Aynı şekilde Araplar arasında da
Sünni-Şii ayrımına karşıyız ve burada Kürt-Arap ayrımına da karşıyız. Biz
Irak’taki tüm halkları ister Sünni olsun, ister Şii olsun, ister Hristiyan
olsun, ister Kürt olsun, ister Türkmen olsun, ister Arap olsun hepsini
dostumuz ve kardeşimiz olarak görüyoruz ve bir bütün olarak görüyoruz. Ve
bu birlik, beraberlik, bütünlüğün devam etmesinden yanayız.
Çok teşekkür ediyorum.