SUNUCU- Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu telefon hattımızda.

Sayın Çavuşoğlu, iyi günler dileriz. Bugün gerçekten çok trajik bir gün, çok dramatik şeyler yaşanıyor Filistin’de. Neler aktaracaksınız, sizin yorumunuz, tepkiniz nedir efendim?

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Öncelikle buradaki katliamları Londra’dan izliyoruz. Filistin halkı haklı davasını barışçıl bir şekilde savunmak için sokaklara çıktığı zaman onların üzerine gerçek mermiyle ateş açan İsrail güvenlik güçlerini ve İsrail’i buradan lanetliyoruz. Bu insanlar meşru haklarını savunmak için sokaklara çıktılar. Ve burada bir katliam var ve bir devlet terörü var, bunu açıkça söylememiz lazım. Peki, bunun sebebi ne? Bunun sebebi, Amerika’nın tüm dünyaya rağmen “ben güçlüyüm, ben karar aldım, ben yaparım” anlayışıyla attığı adımdır. ABD tüm yerleşik parametreleri ihlal ederek hukuk dışı şekilde Tel Aviv’deki Büyükelçiliğinin tabelasını bugün Kudüs’e açtı. Bu adımla esasen 21 Aralık 2017’deki BM Genel Kurul kararıyla ortaya konulan uluslararası toplumun iradesini, uluslararası hukukun en temel ilkelerini ve tarihi gerçekleri yok saydılar. Ve ABD Kudüs konusunda çözümünü dayatmaya çalışıyor. ABD’nin Birleşmiş Milletler parametrelerine aykırı davranması, bu ülkenin esasen bundan sonra Kudüs konusunda inandırıcılığına ve itibarına da zarar verdi. Ve uluslararası camianın bunları dikkate alarak bundan sonra adım atması gerekiyor. Biraz önce haberlerde de dinledim, Avrupa Birliği’nin tepkisi ne olacak? Biz bundan birkaç hafta önce Brüksel’de Mogherini ve yetkilileriyle görüştük. Filistin Dışişleri Bakanı vardı, İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri ve bazı ülkelerin temsilcileri de vardı ve Avrupa Birliği’nin bu konuda bizden farklı düşünmediğini biliyoruz, yani bizimle aynı düşünüyor. Fakat artık sadece aynı düşünmek yetmez veya tepki göstermek yetmez, bundan sonra somut adımların atılması gerekiyor. Yani iki devletli çözüm için ve Doğu Kudüs’ün başkenti olduğu bir Filistin Devletinin kurulması için, Filistin’in tanınması için, Filistin Devletinin tanınması için adımlar atmak gerekiyor. Ve ABD’nin aldığı bu karara karşı da güçlü bir şekilde durmak gerekiyor. ABD bu kararı aldıktan sonra birçok ülkeye baskı yaptı, tehdit etti. BM Genel Kurulundaki karar öncesi de Vaşington’da kurdukları bir ofisten tüm ülkeleri arayarak tehdit ettiler, bazılarına başka konularda vaatte bulundular, ama çoğunu uyardılar ve tehdit ettiler, özellikle Güvenlik Konseyi kararından sonra. Buna rağmen bir karar çıkarttık, hem de ezici bir çoğunlukla çıkarttık.

Şimdi ABD yine Avrupa Birliği ve diğer ülkelere bu konuda baskı yapabilir, uluslararası camianın bu adaletsizliğe, bu hukuksuzluğa karşı dik durması gerekiyor ve bugünkü katliama karşı da artık sadece kınamak yetmez, ortak adımlar atılması gerekiyor. Biz her zaman şunu söylüyoruz; Cumhurbaşkanımız Erdoğan da, buradan, Londra’dan dünden bu yana Kudüs konusunda mesajlarını veriyor. Herkes sussa biz susmayız. Filistin ve Kudüs davasına biz sonuna kadar sahip çıkacağız. Bugün yine Filistin Devletiyle temastayız, arkadaşlarımız da görüşüyor. Yine Ramallah’ta Kudüs konusunda bir toplantı yapmayı arzu ediyorduk Ramazan içinde. Filistinliler Ramazan’dan sonra, yani Haziran ortası, belki Ramazan’dan sonraki hafta seçim öncesi veya seçimden hemen sonrası, bizdeki seçimleri söylüyorum, planlanıyormuş, biz hemen evet dedik.

Burada İslam İşbirliği Teşkilatı, Arap Ligi çok güçlü durmalıdır. Biz bazen özeleştiri ya da eleştiri yaptığımız zaman alınıyorlar. Fakat Türkiye’den daha fazla ses çıkaran yok, daha doğrusu Türkiye’den başka görüyoruz bu konuda dik duran yok. Biz Malezya’nın, Endonezya’nın, Pakistan’ın duruşunu görüyoruz, onlara da çok teşekkür ediyoruz. Ama İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi’nin hep birlikte daha güçlü bir tavır sergilemesi gerekiyor. Haklı davamıza sahip çıkmamız gerekiyor.

SUNUCU- Evet, Sayın Bakan şimdi son olarak katliamdaki son durumu da aktaralım, 37 şehit oldu şehit sayısı ne yazık ki giderek her dakika artıyor şehit sayısı. Siz biraz önce de söylediniz Türkiye’nin dışında dik duran yok. Peki, Türkiye ne yapacak, nasıl bir adım atacak Birleşmiş Milletler nezdinde, dünya nezdinde ne yapacak Türkiye?

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Elbette daha önce nasıl yaptıysak karar alındığı zaman İslam İşbirliği Teşkilatı Zirve Toplantısı aynı şekilde BM’nin gündemine getirilmesi, İslam İşbirliği Teşkilatı, Avrupa Birliği, Arap Ligi ve diğer uluslararası örgütler, bölgesel örgütlerle birlikte biz bu işin takipçisi olacağız, herkesle temasa geçip ortak tavır alınması konusunda ne gerekiyorsa bunu yapacağız. Türkiye olarak da zaten üzerimize ne düşüyorsa, bugüne kadar nasıl yaptıysak bundan sonra daha fazlasını da yapacağız, çünkü Filistin davası, Kudüs davası bizim davamızdır.

SUNUCU- Sayın Bakan, peki bundan sonra ne olacak? Orada yaşananlar, orada gerginlik giderek artacak gibi görünüyor.

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Cumhurbaşkanımız bir uyarıda bulundu maalesef bu atılan adım yani bölgenin huzurunu, barışını yok edecek. Maalesef bir kaosa götürecek gibi ve bunun ilk emarelerini görüyoruz. Biz isteriz ki bu yanlış adımdan geri adım atılsın ve daha büyük felaketlerin önüne geçilsin. Ama gördüğüm kadarıyla Filistinli kardeşlerimiz de davasına sahip çıkıyor. Onlar roket atmıyor, bomba atmıyor, ellerinde silah yok barışçıl bir şekilde, sivil bir şekilde haklı davasını savunuyor. Ama böyle giderse ve bir taraftan da bir devlet terörü var ve bu insanlara mermiler atarak, insanlara saldırarak siz de söylediniz şu anda 37 şehidimiz var bu sayı artabilir ve bu bununla da sınırlı kalmaz. Eğer bu adım, yanlış adımlar devam ederse korkarım bölge bir felakete doğru gider emareler de bunu gösteriyor.

SUNUCU- Son olarak şunu da sorayım Sayın Bakan; Amerika Birleşik Devletleri niye böyle bir attı, özellikle de Filistinliler için çok üzücü bir günü seçerek bu şekilde olayları tırmandırıcı bir adım attı? Bunun arkasında kasıt mı var, İsrail’in amacı nedir, buna ne diyeceksiniz efendim?

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Maalesef Amerika’da atılan bu adımlar şu andaki İsrail yönetimi tarafından da destekleniyor. Esasen bu adımların İsrail’e bir faydası yok, İsrail halkına da bir faydası yok. Amerika’daki şu anki yönetim tamamen İsrail yanlısı bir yönetim. Yani Amerika’dan daha çok İsrail’in menfaatlerini savunan bir yönetim bunu da açıkça görüyoruz ve kendileri de bunu zaten saklamıyorlar böyle bir durum var. Amerika esasen eskiden bu yana Ortadoğu konusunda, yani Filistin melesinde İsrail-Filistin meselesinde arabuluculuk görevini üstleniyor. Ama şimdi ABD arabuluculuk görevini bir kenara bıraktı ve tamamen İsrail tarafına geçti. O nedenle inanırlığını kaybetti, itibarına kendi kendine kendisi kendi itibarına zarar verdi diye dedik o nedenle bunu söyledik, yani arabuluculuğu bırakıp tamamen İsrail tarafına geçti. Bu kadar açık tavır sergileyen başka bir ülke, başka bir grup da yok, yani böyle uluslararası örgüt. Avrupa’nın birkaç ülke dışındaki tavrı Avrupa Birliği ülkelerinin tavrı net, yani bizim çizgimize yakın. Her ne kadar bazı konularda sessiz kalsalar da en azından resmi tutumlarını biz biliyoruz. Dolayısıyla, Amerika yönetiminin şu andaki yönetiminin politikalarından kaynaklanıyor, anlayışından kaynaklanıyor. Ve ABD içinde birçok Musevi’nin de bu adımlara karşı olduğunu biliyoruz, İsrail’in pozisyonuna da karşı olduğunu biliyoruz, onların da artık seslerini daha gür bir şekilde çıkarması gerekiyor.

SUNUCU- Peki, Amerika Birleşik Devletlerini bu tavrında destekleyecek onu destekleyecek ülkeler var mı dünyada bazı Arap ülkeleri?

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Arap ülkeleri bu tavrı desteklemez, açıkça desteklemez veya desteklemez, yani desteklemelerini de beklemeyiz. Ama bazı İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkeler biliyorsunuz Togo mesela Afrika’dan olumlu oy verdi ABD’nin lehine oy verdi daha doğrusu ve bazıları çekimser oy kullandı. Neticede BM Genel Kurulunda İsrail’in ve ABD’nin yanında 7 ülke onların lehinde oy verdi o ülkeler de belli zaten çok küçük. Ama benim endişem ve belli bir zamandan beri gündeme getirmeye çalışıyorum, söylüyorum, vurguluyorum. Benim endişem ABD baskısından korktuğu için bu konuda herkesten daha fazla ses çıkarması gereken ülkelerin bundan sarfınazar etmesi, yani sesini çıkaramaması. Ve bunun belirtilerini maalesef son zamanlarda gördük, bazı açıklamalarımda da bunu söyledim. Bu esasen Filistin davasına inanmadıklarından değil, ABD’den korktukları için biraz sessiz kalıyorlar. Ama destekleme olacağını zannetmiyorum, çünkü bunu ümmet de affetmez, tarih de affetmez, biz de affetmeyiz.

SUNUCU- Evet, peki çok sağ olun, çok teşekkür ediyoruz. Sayın Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu çok sağ olun.

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Kolay gelsin, iyi yayınlar.

SUNUCU- Çok teşekkür ediyoruz.