SUNUCU- Teşekkürler Beyza Hakan.

Evet, bölgemizde, Ortadoğu’da ve dünyada çok önemli gelişmeler var, Tabii bu önemli gelişmeleri sizin de dediğiniz gibi çok önemli bir isimle, Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’yla konuşacağız. Özellikle Musul ve Suriye’de olan-biteni konuşacağız ama öncelikle Antalya’da sabah yaşanan bir olay var, onu konuşacağız.

Sayın Bakanım, hoşgeldiniz. Seçim bölgeniz Antalya’ya geçmiş olsun. O olayın neden kaynaklandığı belli oldu mu?

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Ticaret ve Sanayi Odamızın açık otoparkında bir tane arabada patlama oluyor. Ama patlamanın sebebinin ne olduğu henüz belli değil. Bazı araçlar hasar görüyor. Etraftaki binaların camlarında hasar oluşuyor. Az sayıda vatandaşımız da cam sıçramasından dolayı hafif şekilde yaralanıyor. Çok şükür hayati bir şey yok. Vefat eden bir vatandaşımız da yok. İlgili birimlerimiz, uzmanlarımız bu patlamaya ne sebep oldu, bu araç neden patladı onun incelemesini yapıyorlar.

SUNUCU- Terör ihtimali var mı? O da araştırılıyor mu Sayın Bakanım?

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Önceden herhangi bir şey söylemek doğru olmaz. Ama her türlü ihtimali değerlendirerek, göz önünde tutarak, arkadaşlarımız inceleme yapıyorlar. İnceleme yapıldıktan sonra açıklanır. Önceden şöyle oldu, böyle oldu demek doğru değildir. Burada özellikle basınımızı sorumlu olmaya davet ediyoruz. Daha olay gerçekleşir gerçekleşmez yok canlı bombaydı, yok şuydu, yok buydu… Hiçbir bilgi sahibi olmadan Antalyamızın ve ülkemizin imajını sarsacak yayınlar yapmak da doğru değildir ve sorumsuzluktur. Biz, Batı’ya şu veya bu sebepten dolayı haklı olarak sürekli eleştiri getiriyoruz. Ama bu anlamda, Batı ülkelerindeki basının milliyetçiliğini de örnek almak lazım. Oralarda kendi çıkarları söz konusu olunca neler oluyor, nasıl sorumlu yayınlar yapılıyor? Bizde maşallah bir yarış var. Olur, olmaz senaryolar yazılıyor. Ondan sonra bırakalım incelesinler. Çok şükür ciddi de bir şey değil zaten. Uzmanlarımız sonucunu açıklasın, ondan sonra yine değerlendirmesini yapalım.

SUNUCU- Yani bütün şehirler önemli ama seçim bölgeniz Antalya özel bir şehir, her anlamda gözbebeğimiz. O yüzden tekrar büyük geçmiş olsun.

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Teşekkür ederim.

SUNUCU- Efendim, Musul meselesine gelecek olursak, an itibariyle Musul operasyonun neresindeyiz?

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Biz, Musul operasyonunun her yerindeyiz. Masada varız, başından beri bu işin planlanmasında varız. Genelkurmay Başkanımız ABD’den döndü. ABD Savunma Bakanı Türkiye’ye geldi. Biz, Kerry ile sürekli bunu görüşüyoruz. Hem Dışişleri Bakanlığı’ndan uzmanlarımız, hem de diğer kurumlardan istihbarat ve askeri personel dahil uzmanlar başından beri görüşüyor ve planlıyor. Aynı şekilde biliyorsunuz Irak’ın daveti konusunda sonradan büyük gürültü kopardılar. Halen de iç siyasetten veya dışarıdan bazı yönlendirmelerden dolayı maalesef kardeş Irak’a hiç yakışmayan, dostluğumuza ve komşuluğumuza hiç yakışmayan bir şekilde bu tezvirata devam ediyorlar. Fakat o kampta bugüne kadar içinde Arapların, Türklerin, Türkmen kardeşlerimizin, Yezidilerin ve diğer grupların olduğu yerel güçleri eğittik. Ayrıca, Kuzey Irak’taki başka bir kampta 3 bine yakın Peşmergeyi eğittik ve donattık. Diğer Başika Kampı’nda 3400’den fazla yerel güç kuvvetlerini eğittik ve donattık. Başika Kampı’nda eğittiğimiz kişilerin birçoğu, Ninova kuvvetleri adı altında şu anda aktif bir şekilde Musul operasyonuna katıldı. Başika’daki güçlerimizle, havan atışı, tanktan ve ondan sonra yine öbüslerimizle yaptığımız atışlarla Musul operasyonunun başlangıcından düne kadar gelen süreçte 17 teröristi etkisiz hale getirdik. Esasen Başika Kampı’ndaki kuvvetlerimiz Musul operasyonu başlayıncaya kadar 700’den fazla teröristi de etkisiz hale getirdi.

SUNUCU- Hava operasyonlarının içerisinde aktif olarak varız.

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Hava operasyonlarının içinde varız. Dün de söyledik: 4 adet F-16’mız koalisyonun içine katıldı. Yani burada Türkiye vardı veya yoktu tartışmasını, içeride de dışarı da adeta ateşlemeye çalışanların hedefi farklı. Türkiye burada varsa veya yoksa amaç ne? Amacımız bir terör örgütüyle mücadele değil mi? Suriye’de DEAŞ’la mücadelede Türkiye’den daha etkili bir ülke var mı? Doğru yöntemlerle, doğru kişilerle DEAŞ ile mücadele ediyoruz. Başka terör örgütlerine de müsaade etmeden, onlara meşruiyet kazandırmadan ve Suriye’nin kendi halkıyla, kendi güçleriyle beraber bu operasyonu yapıyoruz. Hem de çok etkili bir şekilde yapıyoruz. İşte Cerablus’tan aşağıya El-Bab’a doğru giden operasyon son derece başarılı. Dabık ne kadar kısa süre içerisinde alındı. Biz zaten 3 senedir de bunu söylüyoruz.

SUNUCU- Aktif olarak içerisindeyiz.

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- İçerisindeyiz. DEAŞ’a karşı mücadelenin her aşamasında ve bölümünde varız.

SUNUCU- Peki efendim, bir yandan da o bölgede, PKK kendine alan açmaya çalışıyor. Birtakım dengelerle oynanıyor. Sayın Cumhurbaşkanının, Sayın Başbakanın ve sizin sürekli dillendirdiğiniz B-C planı dediğimiz şeyi biz Türk askeri Başika’dan çıkacak derken Türkiye’ye geri dönme anlamında değil algılıyoruz. Türkiye’nin çıkarları tehdit konusu olursa bir kara operasyonu ihtimali var mı?

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Eğer Türkiye’ye yönelik bir tehdit oluşursa, kara operasyonu dahil tüm imkânlarımızı kullanırız.

SUNUCU- Yani Fırat Kalkanı benzeri bir operasyon seçeneği masada olur? Doğru mu anladım?

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Eğer Türkiye’ye yönelik tehdit oluşursa, Irak’taki gelişmeler Türkiye’nin güvenliğini ve istikrarını tehdit edecek olursa, nasıl Suriye’de DEAŞ’ın oluşturduğu tehdit artık bizim sabrımızı taşırdıysa, Sincar’da ve diğer bölgelerde de bize yönelik tehdit artarsa kara operasyonu dahil uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarımızı ve gücümüzü kullanarak, bize yönelik tehdidi bertaraf ederiz. Bu bizim en doğal hakkımızdır. Bu DEAŞ olur, ister PKK olur, ister YPG olur, adı önemli değil. Nedir burada kriter: Türkiye’ye tehdit var mı, yok mu?

Ayrıca, bugüne kadar Irak bölgesinde PKK’nın yer alması, konuşlanması, dağları ve hatta şimdi bazı şehirleri üs olarak kullanması kabul edilebilir bir şey değil.

SUNUCU- İşte Kerkük’te görüldü, birtakım fotoğraflar çıktı. PKK’nın Sincar’a hızla yerleştiği ve ikinci bir Kandil yapma çabası olduğu iddiası var. Bu sabrı taşıracak bir nokta mı?

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- DEAŞ’ın saldırmasını fırsat bilerek Kerkük’te gösteri yapmak için 4-5 arabayla gelmişler. Zaten bu terör örgütlerinin ortak özelliği; nerede bir kaos varsa oraya giderler. Bazen bunu şov amaçlı kullanırlar. Bazen orada yerleşirler. Adeta onların büyümesi için bir bataklık haline gelir. Allah hiçbir ülkeyi, hiçbir devleti/milleti yönetilemeyen devlet/ülke yapmasın. Maalesef Irak, ABD’nin işgalinden sonra yönetilemeyen bir ülke haline geldi. Maliki ülkeyi daha da kötüye götürdü. İşte terör örgütleri kol geziyor. Dağlardan şehirlere iniyorlar. DEAŞ geldi, 70 bin kişilik Şii milisleri yarım günde kaçıp gittiler.

SUNUCU- Abadi muktedir değil.

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Abadi maalesef öyle değil. Hatta Abadi’nin yer yer uluslararası toplantılarda PKK’nın da DEAŞ’a karşı operasyona katılması iyi olabilir gibi ifadeleri var. Aslında bu acziyetin bir göstergesidir. Yani elimde Şii milisler var, ama bunlar mezhepçilikten dolayı Musul’daki Sünniler için hayatını tehlikeye atmak istemez, dolayısıyla terör örgütleriyle işbirliği yapabiliriz. Koskoca ABD bu anlayıştaysa, Suriye’de YPG gibi bir terör örgütüyle işbirliği yapıyorsa ve yapmayı da devam ettiriyorsa, yönetilemeyen ve aciz durumda olan Irak yönetiminin de terör örgütlerine bel bağlaması bizim için kabul edilmez. Ama onların penceresinden bakıyorsunuz, bu doğal. Koskoca bir ülke bile terör örgütüne bel bağlar, ondan medet umar hale geldi. Böyle bir şey olabilir mi?

SUNUCU- Pekiyi, biz oraya bir heyet gönderdik. Bağdat Yönetimi’ne dedik ki; bakın gözümüz üzerinizde. PKK Sincar’a yerleşiyor, haberimiz var. Böyle bir şey olursa canını okuruz dedik mi? kara operasyonu ihtimalini söyledik mi?

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Bunu her vesileyle kendilerine ilettik. Başika Kampı konusunda da, zaten sizinle beraber koalisyon içinde davetiniz üzerine geldik. Daha sonra sizin bu gereksiz çıkışlarınız, kendi iç problemlerinizden, popülizmden dolayı yaptığınız açıklamalar ortamı gerdi. Ama biz sizinle uzlaşmaya varız. Müsteşarımızı gönderdik. Esasen ilk toplantıda verdiğimiz kâğıt üzerinde görüşülürken, biz bunu çalışılabilir buluyoruz, mantıklı öneriler, dolayısıyla bunun üzerinde çalışmaya devam edelim dediler. Ara verdikten sonra kimden talimat aldılarsa birden tutum değişti. Böyle bir ülkeyle, yanıbaşımızda bir komşumuzla, esasen kardeş bir ülkenin bu duruma düşen bir yönetimiyle biz her şeyi düzeltmeye çalışıyoruz. Toplantıda söyledikleriyle toplantı sonrasında söyledikleri farklı. Yaptıkları açıklamadan sonra bize telefon açarak söyledikleri şeyler de farklı, daha olumlu… Biz bunu istiyoruz. Ama biz dedik ki: Eğer siz bu konuda anlaşmaya yanaşmıyorsanız, Başika’daki kampımız tehdit altında demektir. O zaman buraya da gerekli takviyeleri yaparız. Bu bölgede bize yönelik herhangi bir tehdit de olursa, hava ve kara dahil her türlü tedbiri de alırız. Bunu sadece Iraklılara da söylemiyoruz, Amerikalılar dahil koalisyonunun içindeki tüm ülkelere, Kuzey Irak yetkililerine de söylüyoruz.

SUNUCU- Kara operasyonu seçeneğimiz saklıdır. Bunu bilin diye Amerika dahil alandaki bütün aktörlere söyledik.

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Tabii kara operasyonu bu kadar önemli değil. Yani biz hava ve kara operasyonu dahil her türlü tedbiri almak durumundayız. Sadece kara operasyonuna da odaklanmamamız lazım. İnşallah bir an önce DEAŞ buradan temizlenir ve Musul, Musul halkına teslim edilir. En büyük arzumuz budur.

SUNUCU- Siz PKK’ya alan açıldığını düşünüyor musunuz? Yani, açık konuşalım, mesela İran, Irak, Amerika gibi birtakım aktörlerin bilerek PKK’ya alan açtığını düşünüyor musunuz Sayın Bakanım?

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Onu söylemeye çalışıyorum. Bilerek ya da bilmeyerek bir ülke yönetilemez hale gelince, bu ülkeye en önce saldıranlar gayrimeşru olan gruplardır. Terör örgütleri, insan kaçakçıları, uyuşturucu kaçakçıları vs., mafya, her şey gelir. Irak’ta da şu anda başta PKK olmak üzere birçok terör örgütü var. Ama biz bu operasyon inşallah biter. Ama bundan sonra Irak içinde PKK’ya karşı kara operasyonu dahil daha etkili tedbirler alacağız. Çünkü bunların burada bulunması demek, bize her an saldırı yapabilmesi anlamına gelir.

SUNUCU- Çünkü Sincar sınıra 89 kilometre.

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Ayrıca bizim sınırımızın tarafında ve diğer tarafta da tedbirler almak durumundayız; bu uluslararası hukuktan doğan hakkımızdır. Bizim Irak topraklarında gözümüz yok, biz Irak’ın sınır bütünlüğünü destekliyoruz ve herkesten daha fazla destek veriyoruz. Suriye’nin de sınır ve toprak bütünlüğünü herkesten daha güçlü destekliyoruz. Bizim buralarda gözümüz yok, bunu herkese de söylüyoruz. Bizim derdimiz, buralara istikrar ve huzur gelsin, bize yönelik tehdit oluşmasın. Tehdit oluşursa da biz bunun tedbirini alırız.

SUNUCU- Peki, şimdi bu çerçevede Cumartesi günü Sayın Başbakanla Afyonkarahisar’da ortak yayın yaptık, orada çok net bir şekilde sorduk; Sayın Cumhurbaşkanının açıkladığı yeni güvenlik konseptine göre, tehlikenin gelmesini beklemeyeceğiz, gidip orada tepelerine bineceğiz ve gerektiğinde tehlike geçene kadar kalacağız, tıpkı Suriye’de Fırat Kalkanı Harekatıyla ve Irak’ta Başika’da olduğu gibi. Kuzey Irak’ta bir güvenli alan, güvenli bölge oluşturulması meselesi gündeme geldi. Barzani’yle de temasların sürdüğü ve onun da buna sıcak baktığı söyleniyor. Bu güvenli alan meselesinde somut durum nedir Efendim?

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Şimdi o bölgedeki terör tehdidini yok etmek, bizim için güvenli bölge demektir. Sınırın bu tarafında ve diğer tarafında terör örgütlerine karşı tedbir aldığın zaman, sınırın öbür tarafı da bizim için güvenli bölge demektir. Dolayısıyla Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Sayın Başbakanımızın söyledikleri gibi hedefimiz sadece Türkiye sınırları içindeki değil sınırın diğer tarafındaki tehditleri de yok etmektir. Çünkü her an bir saldırı olabilir. Bir yerde düşmanımız var ve orada bekliyor. Niye gelip bize saldırmasını bekleyeceğiz? Artık Türkiye’nin kapasitesi ve gücü var. de Ordumuz, güvenlik güçlerimiz ve polisimiz de çok şükür FETÖ’cülerden ve hainlerden temizlendi ve daha dinamik hale geldi. Ayrıca arkamızda çok güçlü bir millet var. Darbenin karşısına, tankların karşısına çıkıp göğsünü dayayan, ondan sonra şehit olmaya giden bir milletimiz var. Biz bu millete artık acı çektirmek istemiyoruz. Bu büyük milleti tehdit altında yaşatmak istemiyoruz. Bize yönelik, güvenliğimize yönelik tehdit neredeyse gidip onu da orada bertaraf etmek bizim görevimiz.

SUNUCU- Oralarda güvenlikli bölgeler ve birtakım üsler mi kurmak demek bu? Mesela Suriye, Irak gibi? Doğrudan bize doğru tehlike var çünkü, DEAŞ var, PKK var ve bu tehlike sürüyor.

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Şimdi size yönelik bir tehdit varsa, bunu yok etmek için ve yok olduğundan emin olmak için ne gerekiyorsa o adım atılır. Tüm alternatifleri askerlerimizle, güvenlik güçlerimizle, teknik ekiplerimizle güvenlik toplantılarında zaten ele alıyoruz, değerlendiriyoruz. Önümüzdeki süreçte hangi adımları atacağımızı zaten herkes görür.

SUNUCU- Peki, mesela Kürt bölgesinde böyle bir oluşuma Bağdat Yönetiminin tepkisi olursa ne olur, Türkiye ciddiye alır mı?

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Yani hangi senaryo üzerinde tehditten bahsediyorsunuz veya endişeden bahsediyorsunuz bilmiyorum ama, varsayımlar üzerinde konuşmak istemeyiz. Ama Bağdat Yönetimi her şeyden önce Türkiye’ye yönelik kendi ülkesinde teröristlerin barınmasını engellemekle mükelleftir, önce ona bakacak. Bunu engellemiyorsa, o zaman biz bunu engelleyeceğiz.

SUNUCU- Kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz.

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Elbette.

SUNUCU- Fırat Kalkanı şimdi devam ediyor. En son Rusya’dan gelen haber, Rusya’nın Fırat Kalkanında bizimle ortak bir istihbarat paylaşımı yaptığı yönünde. Böyle bir şey var mı, nedir onun mahiyeti?

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Fırat Kalkanı Operasyonunda DEAŞ’a karşı herkesle işbirliği yaptığımızı ve yapacağımızı zaten söylüyoruz. Operasyona Koalisyonun havadan desteği de var. Arazide bizim özel kuvvetlerimiz, bizim güçlerimiz Özgür Suriye Ordusuna aktif destek veriyor ve hızlı bir şekilde ilerleniyor.

Tabii burada Rusya’yla ilişkilerimiz normalleştikten sonra aramızda oluşturduğumuz bir mekanizma var. Daha önce de burada söyledim, bu üçlü bir mekanizma. Bunun içinde askerlerimiz var, diplomatlarımız var ve istihbaratımız var. Burada her konuda bilgi alışverişi ve istihbarat paylaşımı yapılıyor. Genelkurmay Bakanımız Hulusi Paşa ve Rus Genelkurmay Başkanı sürekli telefondalar, ya da yüz yüze görüşüyorlar zaten. İstihbaratlarımız görüşüyor. Üçlü formatta yine onlar geliyor, bizimkiler gidiyor, toplantılarımızı yapıyoruz.

Fırat Kalkanı Operasyonunun amacını herkes çok iyi biliyor. Amacımız, burayı DEAŞ’ten temizlemek. Hatta güvenli bir bölge oluşmasını sağlamak ve burada hayatı normale döndürmek. Buraya dönmek isteyen Suriye içinde evlerini terk edip de başka yerlerde yaşamak zorunda kalan yerinden edilmiş kişiler ve bizde yaşayan mülteciler dahil gönüllü olarak dönmek isteyenlere imkân sağlamak. Oradaki yerel kuvvetlerle karadan güvenliği tesis etmek, eğer başarabilirsek uçuşa yasak bölgeyle de havadan da korumayı sağlamak ve burada hayatı normale döndürmek. Cerablus’ta, diğer bölgelerde, hatta şimdi Dabık’ta olduğu gibi insanların insan gibi yaşamasını sağlamak; bizim amacımız bu, operasyonun da hedefi DEAŞ’tır.

SUNUCU- Rusya’yla istihbarat paylaşımı mekanizması ikili bir şekilde mi işliyor, yoksa başka ülkeler var mı bunun içinde?

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Biz arazide istihbarat paylaşımını, bilgi paylaşımını birçok ülkeyle yapıyoruz. Koalisyonun içindeki ülkelerle de yapıyoruz, Körfez’deki kardeş ülkelerle de yapıyoruz, Suudi Arabistan, Katar gibi, diğer ülkelerle de bunu yapıyoruz, Rusya’yla da yapıyoruz. Bunun birçok faydası var. Her şeyden önce, oralarda bir kazanın, bir olayın yaşanmaması için koordinasyon içinde olmakta fayda var. Bu koalisyon için de geçerli, Rusya için de geçerli. Yine teröre karşı bilgi paylaşımında bulunmak her şeyden önce herkesin esas görevlerinden bir tanesi.

SUNUCU- Rusya’yla biraz daha mı aktif işliyor bu süreç?

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Rusya’yla karşılıklı bir üçlü mekanizma oluşturulması, ilişkileri normalleştirdikten sonra Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Sayın Putin’in aldığı bir karar. Dolayısıyla bu toplantılar da gayet güzel bir şekilde yapılıyor ve bu mekanizma çok yararlı bir şekilde işliyor. Bu demek değildir ki, bu mekanizma işlediği zaman Rusya’yla her konuda hemfikiriz. Örneğin Halep konusunda biz hemfikir değiliz, Esad konusunda görüş ayrılığımız var. Yani Halep konusunda görüş ayrılığımız şu: Bir an evvel ateşkes sağlansın ki burada terör örgütleriyle ılımlı muhalefet ayrışsın, ondan sonra insani yardımları götürebilelim vs. vs. Yani her konuda hemfikir değiliz. Ama hemfikir olmadığınız konularda bile diyalogu iyi sağlamanız ve dengelemeyi iyi başarabilmeniz lazım. Sayın Cumhurbaşkanımız Putin’i sık sık arıyor, ben de Lavrov’la sık sık görüşüyorum. İlgili kurumlarımız da biraz önce söylediğim formatta biraraya geliyorlar ve bu sistem şu anda işliyor, bir sorun yok.

SUNUCU- Suriye’de ama bir sorun var, o da şu: Amerika’nın YPG ısrarı. Allah aşkına, bu ısrar nedir Sayın Bakanım, yani siz anlayabiliyor musunuz? Amerika’nın bir terör örgütüyle işbirliğindeki ısrarı nedir?

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Biraz önce söyledim, acziyet.

SUNUCU- Amerika için de mi böyle?

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Evet. Şimdi kara operasyonu lazım, kara operasyonu için ne yapmak lazım? Karadan kuvvet koymak lazım. Şimdi Amerika kuvvet koymak istemiyor, sadece özel kuvvet. Biz diyoruz ki, arazide yerel güçler var, ılımlı muhalefet var, bunları biz destekliyoruz, bunlara biz de aktif destek verelim nerede operasyon lazımsa, Cerablus’ta, Münbiç, Rakka, her yerde. Şimdi PKK’yla, YPG’yle işbirliği yapmak demek, bir yerde teröre destek vermek anlamına gelir. Amerika YPG’ye silah veriyor, bir bakıyoruz ki o silahlar PKK’nın elinde. Çünkü YPG ile PKK arasında fark yok.
SUNUCU- Bunu da söylüyoruz Amerika’ya?

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Söylüyoruz, yüzlerine de söylüyoruz, şimdi buradan da söylüyoruz. Niye söylemeyeceğiz, bizim bir korkumuz mu var? Her şeyi açıkça söylememiz lazım.

SUNUCU- Peki, YPG’yi kara gücü olarak mı kullanıyor?,

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Maalesef kara gücü olarak kullanıyor.

Peki, YPG Rakka’ya neden gitsin, neden kendisini riske atsın? Orada gözü var. Peki, buralar kimin? Arapların, % 95 Arap. Tel Abyad ve diğer bölgelerde ne yaptı? Arapları sürgüne gönderdi, etnik temizlik yapıyor. Bu insanlık suçu değil mi? İnsanlık suçu. Terör, insanlık suçu değil mi? İnsanlık suçu. Peki, bu kadar koalisyonun içinde senin ortağın varken, Türkiye gibi bir ülke, güvenilir bir ülke varken neden bir terör örgütüyle işbirliği yapıyorsun, neden bir terör örgütüne destek veren bir ülke durumuna düşüyorsun?

SUNUCU- Sayın Bakanım, bir son dakika bilgisi var, İçişleri Bakanlığı Adil Öksüz için 4 milyon bir ödül koydu, aranılanlar listesinde. Diplomatik anlamda da bu ilişkileri siz sürdürüyorsunuz. Buna dair ne söyleyeceksiniz? Bu adamları bize verecekler mi?

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Bana göre beş para etmez bir terörist bu kişi. Değeri beş para bile etmez ama, tabii bu mücadelemizin başarılı bir şekilde hedefine ulaşabilmesi için Öksüz dahil bu hainleri de neredelerse bulmamız lazım. Elbette yurt dışına kaçıp kaçmadığı net değil. Böyle bir bilgi de yok. Birçok bilgiler geliyor, o bilgilerin geldiği yerde çok titiz araştırmalar yapıyoruz. İlgili kurumlarımızla birlikte gerçekten takibini iyi yapıyoruz, ama şu ana kadar nerede olduğu tespit edilemedi.

SUNUCU- Yurt dışında olduğuna dair elimizde bilgi yok, öyle mi?

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Yok. Ama bizim görevimiz, nerede olursa olsun, eğer yurt dışındaysa o kişilerin orada bulunması, yakalanması, yakalandıktan sonra da Türkiye’ye iade edilmesi. Bugüne kadar darbe girişiminden sonra 17 kişiyi geri aldık. Yunanistan’da da biliyorsunuz 8 hainin siyasi iltica başvurusundan 7 tanesi ret oldu ve önümüzdeki süreçte bu mahkeme kararlarıyla beraber Yunanistan’dan da bu hainleri Türkiye’ye iade etmesini bekliyoruz. Gerekli temaslarımızı devam ettiriyoruz.

SUNUCU- Tekrar FETÖ’ye geleceğiz ama YPG meselesinde şimdi bir de biz “ısrarla Münbiç’ten çıksın” diyoruz. Amerika bize “tamam, bekleyin, ben çıkaracağım” diyor, ama hala orada. Ne olacak çıkmazsa?

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Ben çok iyi hatırlıyorum: Sayın Obama ve Sayın Cumhurbaşkanımız telefonda görüşürken, önce Cerablus Operasyonu konuşuldu. Sayın Cumhurbaşkanımız “kuzeyden başlayalım, aşağıya doğru temizleyerek gidelim” dedi. Obama, kendi arkadaşlarının kuzeyden, Türkiye sınırından başlayan operasyonun başarılı olmayacağını, uzun süreceğini, Münbiç’e gelmenin aylar sürebileceğini söyledi. Oysa kısıtlı sayıda özel kuvvetle 48 saatte Münbiç’e ulaşıldı. Burada özellikle bazı YPG unsurlarının Fırat’ın batısına geçmesi konusunda ısrarı oldu. En sonunda, lojistik destek verecekler arkadan. Cumhurbaşkanımız buna bir şartla olur verdi: operasyon biter bitmez bu YPG unsurları Fırat’ın doğusuna geçecek. Biter bitmez hemen. Operasyon bittikten sonra Kerry’nin bana defalarca sözü var, Biden’in sözü var, Obama’nın sözü var, tüm uzmanların sözü var. Şimdi 200 civarında var deniyor, belki daha fazla. Bunları kamufle de ediyorlar: demokratik güçlerin içinde, Arap gibi göstermeye çalışıyorlar. Hadi 200 diyelim, onu kabul edelim. Peki, Amerika verdiği sözü niye tutmuyor? Devlet Başkanı bir kere verdiği sözü tutmalı. Bir Dışişleri Bakanı verdiği sözü tutmalı. Ben herhangi bir Dışişleri Bakanına telefonda ya da yüzyüze bir konuda söz veriyorsam, bunu mutlaka takip ediyorum, yerine de getiriyorum ve yerine getirmek için de her türlü çabayı sarf ediyorum. Kaç defa sözleri oldu. 200 kişiye gücünüz mü yetmiyor, yoksa bilerek mi tutuyorsunuz?

SUNUCU- Size lazım olduğu için mi…

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Şimdi bunları söyleyince, Amerika’yla ilişkileriniz kötü mü, Amerika’yla ilişkileriniz niye kötü? Peki, Amerika’yla ben müttefikim diye Amerika’nın yaptığı her yanlışı kabul etmek zorunda mıyım, ona evet demek zorunda mıyım? Bana verdiği sözü tutmadığı zaman ben bunu söylemezsem, o zaman ben kendimi inkâr etmiş olmuyor muyum, çelişmiyor muyum kendimle? Bana sözün var, sözünü tutacaksın. Şimdi bu sözünü yerine getiremedin. Bu sefer Rakka’da da YPG’yle çalışalım diyorsunuz, ne olacak? Gidecekler, orada da etnik temizlik yapacaklar. Bir terör örgütüne alan mı yaratmaya çalışıyorsunuz, bir terör devleti mi kurdurmaya çalışıyorsunuz, terör kantonu mu kurdurmaya çalışıyorsunuz? Açıkça söyleyin; terör örgütü dostunuzsa, teröre destek veriyoruz diyorsanız, o zaman biz de sizi terör örgütüne destek veren bir ülke olarak görelim. Böyle bir şey olmaz.

SUNUCU- Çıkmazlarsa Münbiç’ten biz girer miyiz oraya?

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Elbette, biz Amerikalılara da söyledik, Münbiç’ten çıkmazlarsa, kendi imkânlarımızla çıkarmasını biliriz. Nasıl Afrin tarafından, şimdi burada da YPG’yi övüyorsun, peki bu Özgür Suriye Ordusu kiminle mücadele ediyor, bu bölgeyi kimden temizliyor? DEAŞ’tan. DEAŞ’a yönelik mücadele ederken, operasyonlar sürerken siz de geliyorsunuz Özgür Suriye Ordusuna saldırıyorsunuz. Hani siz DEAŞ’la da mücadele ediyorsunuz diye meşruydunuz. DEAŞ’la mücadele eden Özgür Suriye Ordusu’na niye saldırıyorsunuz? Bunların DEAŞ diye bir derdi yok, bunların ajandası farklı. Bunlar kendilerine bir terör koridoru açmak istiyorlar, bazen Kürt koridoru gibi tabirler kullananlar oldu, ama biz öyle söylemiyoruz, Kürt kardeşlerimizle bizim problemimiz yok. Suriye’deki Kürt kardeşlerimize de biz kucak açıyoruz, onlarla da sürekli görüşüyoruz. Onlar da YPG’den nefret ediyorlar. Nasıl Türkiye’de PKK, Kürt vatandaşlarımızı, kardeşlerimizi temsil etmiyorsa, Suriye’de de YPG, Kürtlerin ekseriyetini temsil etmiyor. Hatta onlara zulüm ediyor, aynı Türkiye’de PKK’nın birçok yerde Kürt vatandaşlarımıza vergiler, cinayetler, saldırılarla zulmettiği gibi. Dolayısıyla biz burada YPG’ye müdahale ettik, niye? Özgür Suriye Ordusu’na saldırıyor. Gittik hedefleri tespit ettik ve vurduk. Eğer Münbiç bölgesinden de sınırın yani Fırat Nehri’nin doğusuna geçmezlerse, o zaman biz de kendi tedbirlerimizi almak durumundayız. Amerika da kusura bakmasın, bize verdiği sözü yerine getirmiyorsa, o zaman biz kendi görevimizi yaparız. O zaman da bize söyleyecekleri hiçbir şey yok.

SUNUCU- Onlara da söyledik değil mi, onlar girmezlerse biz Münbiç’e girip onları çıkaracağız?

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Elbette, başından beri söylüyoruz, buradan da açık açık söylüyoruz. Tüm dünyanın duyacağı şekilde söylüyoruz, bizim gizlimiz saklımız yok. Bizim gizli ajandamız yok ki gayet açık konuşuyoruz. Hoşlanmıyorlar, geçen gün Strazburg’da da söyledim; Cumhurbaşkanımız her şeyi dürüstçe, açıkça söylüyor, gizli ajandamız yok, açık konuşunca da hoşlanmıyorlar, rahatsız oluyorlar. Her yerde söylediğimiz bir şeyi Amerikalılara niye söylemeyelim? Biz istiyoruz ki Amerika’yla beraber, madem müttefikiz, tehdit var, tehditlere karşı ortak mücadele ediyoruz, oturalım birlikte karar alalım, birlikte uygulayalım ve o kararın arkasında duralım. Başka ajandalar olmasın ve yanlış kişilerle de yola devam etmeyelim. Ben gitmeden önce bedeli ne olursa olsun biraz başarı elde edeyim, ondan sonra ne olursa olsun derseniz, o zaman Suriye’de, Musul’da ve Irak’ta kaos devam eder. Alelacele çıkıp ne olursa olsun, benden sonrası tufan derseniz Irak’ta, Irak’ı Maliki gibi bir adama teslim ederseniz, işte Irak’taki tablo budur. Bizim anlatmaya çalıştığımız bu. Musul Operasyonu, Musul’u DEAŞ’tan temizlemek önemli, Rakka’yı da temizleyelim, bu da önemli, ama sonrası ne olacak?

SUNUCU- Obama’nın yapmaya çalıştığı şey şu mu: giderayak tarihe bir zafer yazdırıp öyle mi gideyim diyor?

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Gitmeden önce DEAŞ’a karşı başarı elde ettik, başarılı bir şekilde gidelim.

SUNUCU- Ben gidiyorum.

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Bunlar esasen doğru hesaplar değil.

SUNUCU- Ama buna halının altına süpürme diyorsunuz.

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Suriye ne olacak, Irak’ın geleceği ne olacak, kalıcı olacak mı bu adımlar? Biz de diyoruz ki; doğru adımlarla sonuç elde edelim, sonrasını da planlayalım.

SUNUCU- Obama sonrası iş normalleşir mi Sayın Bakanım?

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Kiminle?

SUNUCU- Hillary Clinton ya da Trump, ikisinden biriyle.

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Kim kazanırsa kazansın, biz Amerika’daki yönetimlerle her zaman karşılıklı çıkar, ilkeler ve prensipler çerçevesinde ilişkilerimizi her zaman iyi bir şekilde sürdürme arzusunda olduk. Biraz önce söyledim, bu arzu içinde olmak, onların her söylediğini kabul etmek ya da onların söylediklerine boyun eğmek anlamına gelmez, zaten o zaman ortaklık olmaz. O zaman birisi patron olur, birisi ikinci sınıf olur. Bizim de zaten Avrupa’ya ve Batı’ya anlatmaya çalıştığımız bu; siz patron değilsiniz, biz eşit ortağız. Eşit ortaksak kararları da beraber alırız, uygulamasını da beraber yaparız, siz bize dayatma da yapmazsınız, yapmamalısınız. Birçok ülkeye bunu yapmaya çalıştınız. Esasen bu tür yöntemler, uygulamalar Rusya’ya da ters tepiyor. Yani Türkiye gibi, Rusya gibi ülkeleri seversin-sevmezsin, beğenirsin-beğenmezsin, ben patronum onlar bana uymak zorunda dediğin zaman sonuç elde edemezsin. Bunlar büyük devletler. Büyük devletiz, onurlu devletiz, onurlu milletiz. Bizim de her zaman istediğimiz herkesle iyi geçinmektir. Ne diyor Başbakanımız; dostlarımızın sayısını artıracağız, düşmanımızın sayısını azaltacağız. Dolayısıyla Amerika’da kim seçilirse seçilsin bizim anlayışımız bu olur. Ama aynı anlayışı tabii ki yeni Amerikan yönetiminden de bekleriz. Onlar da bu anlayış içinde olursa, ortada bazı konular var;

Bir; Feto’yu bize vermeliler. Hukuk var, kanun var, uluslararası hukuk var, normlar var ve kendi aramızda anlaşmalar var. Bugün Adalet Bakanımız biraz sonra 13:00’te nasip olursa Amerika’ya gidiyor, biraz önce kendisiyle görüştük.

SUNUCU- Verecekler mi Sayın Bakanım?

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Vermeliler.

SUNUCU- Ama üçüncü ülke ihtimali de var Sayın Bakanım.

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Üçüncü ülke ihtimali başından beri var, ama şu ana kadar üçüncü bir ülkeye gideceğine dair herhangi bir somut bilgi yok. Ama kaçmaması için biz Amerika’ya da gerekli uyarıları yaptık. Sayın Adalet Bakanımız daha önce bize geçici tutuklama talebini de ulaştırdı, biz de Dışişleri Bakanlığı olarak Büyükelçiliğimiz aracılığıyla bu talebi ABD yetkililerine, Dışişleri Bakanlığına ulaştırdık. Dolayısıyla üçüncü bir ülkeye kaçmaması için de gerekli uyarılarımızı yapıyoruz. Yapılması gereken işlem basit. Bugün ABD’de de kime sorarsanız sorun, bu darbenin arkasında FETÖ var. Dünyada herkes bu darbenin arkasında FETÖ’nün olduğunu kabul ediyor. Belge mi? Belge, verdik. Delil mi? Delilleri de verdik, hem de çok sayıda delil verdik. Adalet Bakanımız da yeni bilgilerle, delillerle, çünkü her gün yeni bir delil çıkıyor, gerekli temaslarda bulunacak ve bunları da ulaştıracak. Dolayısıyla bu…

SUNUCU- Ama oyalıyorlar gibi bir hava var Sayın Bakanım. Oyalıyorlar, yani Sayın Bekir Bozdağ’ı ben geçen hafta yayına aldım. Bir yerde artık patladı, dedi ki, artık vermemek için bizden delil istiyorlar.

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Şimdi bir gerçek var, ABD de bu FETÖ’den dolayı zor durumda ve FETÖ’den kurtulmak istiyor. Ama bu Türkiye’ye vermek istiyor anlamında değil, kurtulmak istiyorlar; gerçekten bunu da söylediler, biz bu adamdan kurtulmak istiyoruz. Ama kurtulmak istiyorsanız da…

SUNUCU- Bu kadar açıklıkla söylediler mi?

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Kurtulmak istiyoruz.

SUNUCU- O zaman bize vermezlerse üçüncü ülkeye gönderecekler, yani paketleyecekler.

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- … bu adamdan kurtulmak istiyoruz diyorlar. O zaman verin kardeşim, verin, her şey ortada, deliller var, süreci başlatın. Bu kişiyi bize vermediğiniz sürece bizim halkımızın size bakış açısı değişmez. O zaman gelip de bize Türkler niye artık Amerika’yı sevmiyor, ne oluyor diye sorgulamayın. Bir sebebi var, basit bir sebebi var. Bugün Türkiye’de ABD’ye yönelik negatif bakışın, anlayışın bir sebebi var. Bu ülkede yönetimi devirip halkı katledip kendi gücünü oluşturmak isteyen bir kişi, bir terörist. FETÖ’yü İslam İşbirliği Teşkilatı oybirliğiyle Allah’a şükür…

SUNUCU- O çok ciddi bir başarı ve sizin yoğun bir mesainiz var orada. Siz açıkladıktan sonra da onlar yok öyle bir bilgi falan diye feveran kopardı.

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Bu terörist orada yaşıyor, bu teröristi bize vermediğiniz sürece bu bakış açısı değişmez, bizim halkımız sizi ortak olarak görmez. Çünkü siz müttefikseniz, Türkiye’nin ortağıysanız, Türkiye’yi ve Türk milletini hedef alan bir teröristi ülkenizde barındırmamalısınız. Bizim dostumuz olduğunuzu, bizim müttefikimiz olduğunuzu gerçek anlamda göstermelisiniz. Evet, hukuk diyorsunuz, mahkeme diyorsunuz, biz de sizin istediklerinizi verdik.

Tabii sizin söylediğiniz bu İslam İşbirliği Teşkilatı’ndaki karardan sonra FETÖ ve FETÖ’nün hainleri çıldırdı. Bir hafta önce de Körfez İşbirliği Konseyi Toplantısında FETÖ’yü terör listesine aldık, yani tüm Körfez ülkeleri Umman, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, Bahreyn, hepsinin olduğu yerde FETÖ’yü terör listesine aldık. 57 ülke vardı aslında İslam İşbirliği Teşkilatı içinde, ama Suriye’nin üyeliği donduruldu. 56 ülkenin Dışişleri Bakanlarının katıldığı toplantıda oybirliğiyle FETÖ karar listesine alındı. Önce onlar Özbekistan’ın deklarasyonuna bakmışlar, deklarasyonda yok diye bizi yalancılıkla suçluyorlar. FETÖ’nün bizzat kendisinin videosunu gördüyseniz çirkin hareketlerle bize ağır şey yapıyor, bu bizim için şereftir. Ama onlar ne derlerse desinler, hangi çirkin yalanı söylerse söylesinler, iftira atarlarsa atsınlar bunlar haindir. Bizim bu millete bir sözümüz var, bunların peşini hiçbir yerde bırakmayacağız. İçeride de, dışarıda da, nerede olursa olsun bunların peşini bırakmayacağız. Bunların her yerde hesabını soracağız, şu anda her yerde bunların oradaki derneklerini, her şeyini ya kapattırıyoruz, ya el koyuyorlar. Birçok ülkede tutuklamalar var, sınır dışı edenler var. Bunların ne olduklarını tüm dünyaya anlatmaya devam edeceğiz, bunlardan her yerde hesap soracağız.

SUNUCU- Sayın Bakanım, çok çok teşekkür ediyorum.

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Ben teşekkür ederim.

SUNUCU- Çok sağolun, var olun. Bu yoğun mesaide bize zaman ayırdığınız için ben ayrıca özel olarak teşekkür ediyorum, çünkü mesainizi de biliyorum, sağolun, var olun.

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Büyük bir memnuniyetle. Ben de bu fırsatı verdiğiniz için çok teşekkür ederim.

SUNUCU- Bölgemizde çok önemli gelişmeler, hem Suriye, hem Musul, Gülen’in iadesine dair konular var. Bütün bu önemli konuları çok önemli bir isimle, Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’yla konuştuk.