DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Saygıdeğer basın mensupları, Reform
Eylem Grubu 4’üncü Toplantısını Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan
başkanlığında Sayın Bakanlarımızın katılımlarıyla bugün gerçekleştirdik.
Toplantımıza ayrıca Meclisimizin ilgili Komisyon Başkanları ve ilgili
kurumların değerli Başkanları da katıldılar. Kendilerine de huzurlarınızda
hem katılımlarından dolayı, hem de katkılarından dolayı çok teşekkür
ediyorum.
Toplantı Sayın Cumhurbaşkanımız başkanlığında gerçekleştirdiğimiz ilk
Reform Eylem Grubu Toplantısı olması bakımından önemli. Toplantının Avrupa
Günü olarak kutlanan 9 Mayıs’ta gerçekleştirilmiş olması da ayrıca
anlamlıdır.
Biz, önümüze çıkarılan tüm engellere rağmen AB üyelik hedefimizden hiç
şaşmadık. Katılım müzakere sürecimiz siyasi olarak engellense de, Avrupa
Birliği standartlarına uyum çalışmalarını kararlılıkla sürdürüyoruz.
Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla AB’ye katılım sürecinde atacağımız
adımları bugünkü toplantımızda değerlendik. Önümüzdeki süreçte Vize
Serbestisi Diyaloğu sürecinin tamamlanması esas önceliğimizdir. Bu
çerçevede kalan kriterlerin yerine getirilmesine yönelik çalışmalarımızı
yine Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla hızlandıracağız.
Bildiğiniz gibi Avrupa Birliği’yle siyasi ve ekonomik alandaki üst düzeyli
toplantılarımızı geçtiğimiz süreçte art arda gerçekleştirdik.
8 Mart Türkiye-Avrupa Birliği mutabakatı kapsamında sorumluluklarımı yerine
getirdik ve getirmeye devam ediyoruz. Yine bu mutabakat kapsamında katılım
müzakerelerimizin canlandırılması, Gümrük Birliğinin güncellenmesi, Gönüllü
İnsani Kabul Programının gecikmeksizin uygulanması ve ülkemizdeki
Suriyelilere mali yardımın hızlandırılması ve artırılmasına yönelik
beklentilerimizi Avrupa Birliği’nden yerine getirmesini talep ediyoruz,
bunu da her platformda gündeme getiriyoruz.
Adalet Bakanlığımızın üzerinde yoğun şekilde çalıştığı Yargı Reformu
Stratejisi ve İnsan Hakları Eylem Planı sayesinde yargı ve temel haklar
faslının iki önemli açılış kriterini yerine getirecek ve reform sürecimiz
hız kazanacaktır. Bu hususta Adalet Bakanımıza ve çalışma arkadaşlarına
huzurlarınızda teşekkür etmek istiyorum.
Diğer taraftan, yine önemli bir kuruluş olan ve kurucuları arasında yer
aldığımız Avrupa Konseyi’yle yakın diyaloğumuzu her zamanki gibi
sürdürüyoruz ve her düzeyde sürdürüyoruz. Son Reform Eylem Grubu
Toplantımızın ardından bu yana geçen süreçte GRECO tavsiyelerinden biri
daha yerine getirildi ve Türk Yargı Etiği Bildirgesi de açıklandı.
Başta Avrupa Parlamentosu olmak üzere AB kurumlarının da yeniden şekillenme
sürecini yakında takip ediyoruz ve bu şekillenmenin Avrupa Birliği’nin
kendisine ve bizlere yansımasını da aynı şekilde çok yakından takip
ediyoruz, değerlendiriyoruz.
Yeni AB kurumlarının ülkemizle özellikle katılım sürecini teknik bir
zeminde yürütmesini bekliyoruz. Bizim AB’den beklentimiz aslında gayet
basit, diğer aday ülkelerle eşit muamele görmek istiyoruz. AB ülkelerinin
üyeliğimizi iç siyasete alet etmekten vazgeçmeleri lazım. Son günlerde bu
tür beyanatlar arttı, bunlara da gerekli cevapları verdik.
Vize serbestisi başta olmak üzere vatandaşlarımızın temel hak ve
hürriyetinin genişletilmesi için çalışmalarımıza devam edeceğiz. AB’nin de
bu sıkıntılı dönemde şunu çok iyi anlaması lazım, güçlü Avrupa’nın yolu
Türkiye’nin AB üyeliğinden geçiyor.
Bugünkü toplantımıza Başkanlık ettikleri için Saygıdeğer Cumhurbaşkanımıza
bir kere daha şükranlarımızı, saygılarımızı iletiyoruz.
Sayın basın mensupları, sizlere de katılımınız için çok teşekkür ediyorum.
Reform Eylem Grubu Toplantımıza ilişkin basın bildirgesi biraz sonra
sizlere dağıtılacaktır.
Çok teşekkür ediyorum.
SORU- Efendim, vize serbestisi konusundan bahsettiniz, bu çalışmalarda
Türkiye’nin atacağı 6 kriter daha var, çalışmalarda son durum nedir?
Ve şunu da eklemek isterim, kriterler tamamlandıktan sonra AB’nin vize
serbestisini Türkiye’ye sağlayacağına inanıyor musunuz?
Teşekkür ederim.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Çok teşekkür ediyorum.
Son kısmından başlayalım, bu soruyu niye sordunuz? Elbette Avrupa Birliği
sadece Türkiye’ye yönelik değil, diğer ülkelere yönelik aldığı kararlar,
hatta bazı anlaşmalar zamanında uymadığı için güvenilirliği biraz
sarsılmıştır. Ama sonuçta vize serbestisi sadece bizim için değil, Avrupa
Birliği için de önemlidir. Geri kalan 6 kriterin yerine getirilmesi için,
her kriter için bir çalışma grubu oluşturduk ve bu çalışma grubunda ilgili
bakanlıklardan, kurumlardan arkadaşlarımız da var.
Yine her 6 kriter üzerinde Avrupa Birliği’yle de müzakerelerimizi
yürütüyoruz. Bu müzakereler sürecinde her bir kriter için yakınlaşmaların
olduğunu söyleyebilirim. Birçoğu konusunda, yani kriterlerin içindeki
birçok konu bakımından esasen yakınlaşmamız var, ama bazı kriterler
üzerinde halen çalışıyoruz, müzakere etmemiz gereken alanlar var, farklı
anladığımız kelimeler ya da cümleler var, bunun üzerinde de müzakereleri
sürdürüyoruz, kendi içimizde, diğer bakanlıklarla, kurumlarla da bunları
koordine ediyoruz.
SORU- Sayın Bakan, S-400 konusuna ilişkin bir sorum olacak. Geçtiğimiz
günlerde bazı iddialar ortaya atıldı, S-400 konusunun Temmuz-Haziran ayında
gelmesini bekliyoruz ama teslimat için, süresiz erteleme olabileceği
söyleniyor. Buna ilişkin ne demek istersiniz, böyle bir erteleme gündemde
midir?
Aynı zamanda Türkiye NATO çatısı altında bir ortak komite kurulmasını
bekliyordu, NATO Genel Sekreteri de bu hafta başında Türkiye’deydi, acaba
Amerika Birleşik Devletleri’nin bu komite için iknası yönünde bir
arabuluculuk söz konusu olabilir mi NATO tarafından?
Teşekkürler.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Çok teşekkür ediyorum.
S-400’ün Türkiye’ye getirilmesi konusunda bizim tarafımızdan erteleneceğine
yönelik bir açıklama olmadı. Hiç alınmaması yönünde veya ertelenmesi
yönünde ABD ve diğer ülkelerden yorumlar, talepler geldi, geliyor, bunları
da sizler zaten takip ediyorsunuz.
Burada S-400 konusunda özellikle ABD’nin bazı iddiaları oldu, yani S-400’ün
F-35’ler dahil NATO sistemine verebileceği zararlar konusunda. Biz de bu
iddialara katılmamakla birlikte, bu konuda son sözü uzmanların söylemesi
gerektiğini söyledik ve bunun için de ortak bir çalışma grubu teklifinde
bulunduk, hatta bu ortak çalışma grubuna NATO’nun başkanlık etmesi
gerektiğini de açık, net bir şekilde söyledik. Türkiye tüm attığı adımlarda
gayet şeffaf ve yine kendine güvenen bir şekilde hareket ediyor. Bu konuda
da ne yaptığımızı biliyoruz, ama endişeler varsa da bunun için çalışma
grubunu oluşturalım ve onlar incelesinler, düşüncelerini, raporlarını
bizimle paylaşsınlar. Eğer Amerika Birleşik Devletleri bu konuda kendine
güveniyorsa, bu iddialarında eminse, yine sürdürüyorsa bu çalışma grubuna
evet demesi gerekiyor. Son günlerde çalışma grubunun oluşturulması ve de
görevi bakımından bazı görüş alışverişleri oldu ABD’yle. Ve önümüzdeki
süreçte de karşılıklı teklifleri değerlendirmeye devam edeceğiz. Önümüzdeki
günlerde ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’yla da bir telefon görüşmesi
gerçekleştireceğiz, Cumartesi günü bu telefon görüşmesini
gerçekleştireceğiz, arkadaşlarımız saat üzerinde şu anda görüşüyorlar.
Yarın iftar vaktine denk geldiği için o saatte görüşemiyoruz, ama Cumartesi
günü görüşeceğiz, bu konuyu kendisiyle de yine telefonda değerlendireceğiz.
Yani bizim burada yaklaşımımız son derece samimi, yapıcı ve ihtiyacımız
olan bir sistemi müttefiklerimizden alamadığımız için, acil ihtiyacımız
olan bir sistemi Rusya en iyi teklifi verdiği için, bize uyduğu için aldık,
ama bu konuyla ilgili tereddütler varsa biz de yapıcı önerilerde bulunduk,
buna ABD’nin de evet demesi gerekiyor, bu şekilde bu meseleyi de halletmiş
oluruz iki müttefik olarak.
SORU- Sayın Bakan, Amerika Birleşik Devletleri’nin İran’a yönelik
yaptırımları konusunda önemli bir kriter geride kaldı ve yeni yaptırımlar
konusunda da bazı gelişmeler var. Türkiye’nin yol haritası nasıl olacak,
nasıl bir politika öngörüyorsunuz? Teşekkürler.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Yaptırımlar konusunda sadece İran’a
yönelik değil, Rusya’ya ve diğer ülkelere yönelik yaptırımlar konusunda
Türkiye’nin ilkesel tutumu ortada, biz yaptırımlara karşıyız, yaptırımlar
yoluyla da herhangi bir ülkeden bir netice alınamayacağını sürekli
vurguluyoruz.
Yaptırımlar kime zarar veriyor? İnsanlara, yani İran’a yönelik yaptırımlar
da İran halkına zarar veriyor. Burada hedef yönetim olabilir, rejim
olabilir, kim olursa olsun, ama sonuçta halkı cezalandırıyoruz.
Biz İran’la tabii özellikle petrol ithalatı konusunda istisnaya tabi
tutulmuştuk, 2 Mayıs geçti, şu anda resmi bir açıklama ABD tarafından henüz
gelmedi.
Diğer taraftan, ABD sürekli farklı ürünleri de bu yaptırımlara ekliyor.
Avrupa Birliği ülkeleri İran’la ticaret yapan, en çok ticaret yapan
ülkeleri de buna bir çözüm bulmaya çalışıyor. En son kurulan INSTEX
mekanizması, henüz hayata geçmedi, bu çözüm arayışlarının bir sonucudur.
Biz INSTEX’e katılma konusunda ya da buna benzer bir mekanizmanın
oluşturulması konusunda İran’la ve diğer ülkelerle de görüşüyoruz.
Sonuçta İran bizim sınır komşumuz ve birbirimize ihtiyaç duyduğumuz iki
ülke ve bu tür yaptırımlar sadece İran’ı etkilemez, sadece komşu ülkeleri
değil, bölgeyi ve ötesini de ekonomik bakımdan, güvenlik bakımından
etkiler. İran’ın istikrarı herkes için önemlidir. Bu konudaki
telkinlerimizi ABD nezdinde sürdüreceğiz.
Teşekkür ediyorum.