Dışişleri Bakanı Sayın Ahmet Davutoğlu’nun 9 Mayıs Avrupa Günü Vesilesiyle Yayımladığı Mesaj

9 Mayıs 1950 tarihinde dönemin Fransa Dışişleri Bakanı Robert Schuman, Avrupa entegrasyonunun temellerini atan Deklarasyonu açıklamıştır. Bu yıl Schuman Deklarasyonunun 63üncü yıldönümünü kutluyoruz.

1951 yılında 6 Avrupa ülkesi tarafından Avrupa Demir ve Çelik Topluluğu’nun tesis edilmesiyle resmen başlayan Avrupa entegrasyonu süreci, 1957 Roma Antlaşmaları, 1965 Brüksel Antlaşması, 1986 Tek Avrupa Senedi, 1992 Maastricht Antlaşması, 1997 Amsterdam Antlaşması, 2001 Nice Antlaşması, 2007 Lizbon Antlaşmalarıyla şekillenip pekişmiştir. 1973, 1981, 1986, 1995, 2004, 2007 genişleme dalgalarıyla 6 üyeden 27 üyeye sahip bir uluslararası entite haline gelen AB, Hırvatistan’ın katılmasıyla da önümüzdeki Temmuz ayında 28 üyeye sahip olacaktır. Türkiye, İzlanda, Makedonya, Karadağ ve Sırbistan’ın yanı sıra Arnavutluk, Bosna-Hersek, Kosova AB’ne üyelik sırasındadır.

AB projesi sadece İkinci Dünya Savaşı’nın yıkımı üzerine Avrupa’da uzun dönemli barışın temelini atmamış, çevresine de barışı yayma hedefiyle hareket etmiştir. Tarihte örneği olmayan bu proje, Avrupa’da demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü temelinde barış, istikrar ve refah sahasının gelişmesine ve güçlenmesine katkı sağlamanın yanı sıra küresel anlamda birçok alanda ilham kaynağı, çekim odağı olmuştur. Mevcut ekonomik kriz şartlarında dahi, AB dünyadaki toplam GSMH’nın yaklaşık dörtte birini temsil etmekte, uluslararası politika ve güvenlik alanında etki yaratmaktadır.

Türkiye bugün AB ile Ortaklık Anlaşması’nın imzalandığı 1963’ün Türkiye’si değildir. AB gibi Türkiye de zaman içinde değişmiş ve gelişmiştir. Küresel ve bölgesel düzeydeki değişimlere de paralel olarak özellikle geçtiğimiz on sene içinde ülkemizde siyasi ve ekonomik alanda önemli reformlar yapılmıştır. Halkımızın ihtiyaç ve beklentileri temelinde demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü alanlarında en yüksek norm ve standartlara ulaşma hedefimiz doğrultusunda gerçekleştirmekte olduğumuz reformlar devam edecektir.

1963 yılında ortaya koyduğumuz AB’ne tam üyelik perspektifimiz stratejik bir tercihimiz olmaya devam etmektedir. İnişli çıkışlı bir seyir izlemekle birlikte, Türkiye-AB ilişkilerinin genel yönelimi her zaman ilerleme ve daha da derinleşme yönünde olmuştur. 3 Ekim 2005 tarihinde katılım müzakerelerine başladığımız AB ile temel kaygılarımız ortaktır. Avrupa ailesinin doğal bir parçası olan Türkiye AB ile ortak değerleri paylaşmaktadır.

Bu düşüncelerden hareketle, “Avrupa günü” münasebetiyle Avrupa bütünleşmesi yönündeki bu tarihi bölgesel barış projesine emeği geçenleri saygıyla anıyor, tüm Avrupa halklarının “Avrupa Günü”nü kutluyorum.