DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Çok değerli basın mensupları, değerli
konuklar. Bugün Ankara’da mevkidaşım Hollanda Dışişleri Bakanı Stef Blok’u
ağırlamaktan mutluluk duyuyoruz. Kendisine ülkemize hoş geldin diyorum, ve
ilişkilerimizin normalleşmesi sürecinde kendisiyle yakın işbirliği içinde
çalıştık. Ve 23 Temmuz’da yaptığımız ortak açıklama sonrasında yine gerek
Viyana’da gerek Brüksel’de ve diğer ortamlarda görüşme imkanımız oldu.
Büyükelçilerimizi karşılıklı olarak atadık ve geçtiğimiz hafta
Büyükelçilerimiz Ankara’da ve Den Haag’da, Lahey’de göreve başladılar. Ve
bugün Stef Blok’un ülkemize yaptığı ziyaretten mutluluk duyuyoruz.
Kendisiyle biraz önce baş başa, benim odamda ve daha sonra heyetlerimizle
birlikte samimi ve verimli görüşmeler gerçekleştirdik. Bundan sonraki
süreçte o iki yıllık açığı nasıl kapatırız ve değişik alanlarda hangi
adımları birlikte atabiliriz, bunları görüştük.
Ekonomik ilişkilerimiz bizim için önemli ve şu anda küresel doğrudan
yatırım açısından Hollandalı firmalar Türkiye’de birinci sırada. Aynı
şekilde Türk firmalarının da Hollanda’daki yatırımının giderek arttığını
görüyoruz, iki sene önce bu rakam 7 milyar Dolar civarındaydı, şu anda 10
milyar Doları geçti, ama Hollandalı firmaların Türkiye’deki doğrudan
yatırım miktarı 23 milyar Doları geçti ve bu trendin devam edeceğinden
şüphemiz yok. Ama diğer taraftan ikili ticaret hacmimiz de 7 milyar Dolar
değil de 10 milyar, 15 milyar Dolara çıkarmak için var olan mekanizmaları
bundan sonra daha etkin kullanacağız.
Karma Ekonomik Komisyonu eş başkanını Türkiye tarafı olarak atadıktan
sonra, en kısa süre içinde bu toplantıyı gerçekleştireceğiz. Ama DEİK’in
şimdiden Hollanda’daki muhatabıyla bir toplantı düzenlemek için anlaştığını
ve üzerinde çalıştıklarını da görüyoruz, ticaretimizin artması bakımından
önemlidir.
Bugün terörle mücadele dahil birçok konuyu da ele aldık. Geçtiğimiz
yıllarda Terörle Mücadele Forumunun eş başkanlığını Hollanda’yla beraber
yapmıştık ve toplantılara eş başkanlık yapmıştık. Özellikle yabancı
terörist savaşçılar ve terörle mücadele konusunda iki ülke arasında
istihbarat paylaşımı ve yine bilgi paylaşımı konusunda daha yakın işbirliği
içinde çalışmamız gerektiğini ikimiz de vurguladık.
Hollanda’yla 2012 yılında ilişkilerimizin 400. yılını kutlamıştık ve 400
yılı aşkın bir ilişki ve dostluk var. Ve geçtiğimiz iki yıl önce yaşanan o
üzüntücü verici ve tekrarlanmaması gereken hadiseyle bazı olumsuz ayları ve
yılları hatta yaşadık diyebiliriz. Fakat o günlerden ders alarak bir daha
bunların tekrarlanmaması gerektiğine inanıyoruz ve bundan sonra pozitif
gündeme odaklanarak ilişkilerimizi geliştirmek istiyoruz. Kültürel alanda
keza atabileceğimiz adımlar var.
Bugün Hollanda’da yaşayan Türk toplumunun konularını da gündeme getirdik.
Aynı şekilde Hollanda veya Türk-Hollanda vatandaşı olan, çifte vatandaş
olan kişilerin de durumunu yine birlikte ele aldık.
Ve Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerini de ele aldık. Göç mutabakatını
Avrupa Birliği’yle Hollanda’nın Dönem Başkanlığında imzalamıştık ve o
günlerde Hollanda Başbakanı Rutte ve Şansölye Merkel’in çok büyük katkıları
olmuştu ve bugün bu anlaşmayı iki taraf olarak da devam ettiriyoruz, bu
konudaki işbirliğimizi güçlendireceğiz.
Yine Gümrük Birliği anlaşmasının güncellenmesi, vize serbestisi, geri kabul
anlaşması gibi Avrupa Birliği’yle ortak çalışma alanlarımız var ve bu
pozitif ortamı yaratmak için Hollanda’nın da elbette desteği önemli.
Türkiye’deki reform süreci konusunda da Reform Eylem Grubu Toplantısı ve
attığımız adımlar konusunda da Stef Blok’a bilgi de verdim.
Bugün biz Avrupa’yla ve de Avrupa Birliği’yle ilişkilerimizi tekrar
canlandırmak istiyoruz, Türkiye’de bu kararlılık var, ama Avrupa
ülkelerinden ve Avrupa Birliği’nden de aynı yaklaşımı görüyoruz, bunun
devam etmesi gerekiyor. Şu günlerde özellikle tek taraflı şekilde alınan
adımlar, ticaret savaşlarının olduğu bir dönemde çok taraflılık tekrar
konuşulmaya başladı. Biz de Türkiye olarak çok taraflılığa inanıyoruz, ama
çok taraflılığın etkin olması gerekiyor. Etkin çok taraflılık için herkesin
katkısı önemli ve bölgesel örgütlerin ve uluslararası örgütlerin de daha
etkin, daha görünür olması gerekiyor ve daha kritik rol oynaması gerekiyor.
Dolayısıyla bu çok taraflılık anlayışı içinde Avrupa’yla olan
ilişkilerimizi daha da güçlendireceğimize inanıyoruz, Cumhurbaşkanımızın
son Almanya ziyareti de bunun bir göstergesi oldu.
Önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde ben de bu ziyarete karşılık olarak
Hollanda’yı ziyaret etmek istiyorum, bunu da konuştuk ve orada da yine bu
görüşmelerimizi sürdüreceğiz, ama bu süre içinde tabii diğer kurumlarımız
ve bakanlıklarımız da birlikte çalışmaya devam edecek.
Ben bu duygularla Stef Blok’a hoş geldin diyerek sözü kendisine bırakmak
istiyorum.
HOLLANDA DIŞİŞLERİ BAKANI STEF BLOK- Çok teşekkür ederim.
Bugün pozitif bir gün ikili ilişkilerimiz açısından, Türkiye ve Hollanda
ilişkileri de son derece önemli bir aşamaya geliyor. Sayın meslektaşım
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’yla bugün bazı toplantılar gerçekleştirdik, daha
önce de tabii ki NATO ve Avrupa Birliği çerçevesinde toplantılar
gerçekleştirmiştik.
Bu çerçevede sizin de belirttiğiniz gibi 400 yıldır devam eden iyi
ilişkiler var, tabii ki kültürel bir iletişim söz konusu ve çok geniş
kapsamlı bir iletişim, etkileşim var. Örneğin, kültürel işbirliğimize
baktığımızda; belli bir süre Türk öğrencilerin Hollanda’da okuması, yine
aynı zamanda Hollanda’dan Türkiye’ye turistlerin gelmesi ve bu sayının
artması, bütün bunlar son derece önemli konular ve iki ülke arasındaki
ilişkilerin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha vurguluyor. Bir kez daha
Temmuz ayında Büyükelçilerin tekrar atanmasıyla ilgili süreci başlattığımız
için ne kadar mutlu olduğumu ifade etmek istiyorum. Bu iki yeni
Büyükelçimizin ikisi de bizimle bugün burada.
Türkiye çok önemli bir NATO müttefikimiz ve gerçekten bizi etkileyen son
derece önemli faktörler var. Ancak tabii ki Türkiye şu anda 3,5 milyondan
fazla mülteciye de ev sahipliği yapıyor, bunun mutlaka tanınması ve takdir
edilmesi lazım.
Türkiye, İdlib’le ilgili olarak son derece pozitif bir rol oynadı ve burada
çok önemli bir kilit noktasındaydı. Bu çerçevede tabii ki güvenlikle ilgili
bir krizi de önlemiş olduk. Bu çerçevede Türk meslektaşımı bu başarısından
dolayı bir kez daha tebrik etmek isterim.
Türkiye zor zamanlar geçirdi son birkaç yılda. Tabii ki Türkiye’deki
demokrasinin Temmuz 2016’da almış olduğu darbe çok önemliydi. Bugün de
gerçekten bu çerçevede bunun etkilerini hala hissetmeye devam ediyoruz.
Ancak çok net olan bir şey var, demokrasi ve demokrasinin korunması her
zaman çaba gösterilmesi gereken bir konudur. Hükümetler olarak vatandaşlara
karşı bu bizim bir görevimizdir. Aynı zamanda Avrupa Konseyi’nin üyeleri
olarak bizler buna imza atmış ülkeleriz. Dost ülkeler arasında mutlaka
birbirimizi sürekli bu anlamda uyarmaya devam etmeliyiz, bu bize bu fırsatı
da tanıyacaktır. Bu çerçevede karşılıklı endişelerimizi de dile getirdik
bugünkü toplantılarımızda. İnsan hakları ve hukukun üstünlüğü konularını da
ele aldık.
Karşılıklı bizi ilgilendiren bir başka konu, terörizmle ilgili tehdit,
tabii ki bu da çok önemli. Hollanda ve Türkiye gerçekten çok önemli
ortaklar ve bu çerçevede çalışmalarımıza devam ediyoruz. Geçtiğimiz hafta
terörizmle mücadele konusundaki atılan adımları Sayın Bakan Çavuşoğlu’yla
görüşme fırsatım oldu, diğer meslektaşlarımızla da bu konuları ele aldık.
Gelecekte bu işbirliğinin özellikle de güvenlik alanında çok daha verimli
bir şekilde devam edeceğine inanıyorum.
Evet, son yıl Türkiye’yi ziyaret eden 8 binden fazla Hollanda vatandaşı
oldu ve bu çerçevede ticari ilişkilerimiz turizmin yanında devam etti. Bu
çerçevede Türkiye ve Hollanda arasındaki ilişkileri işte bu kişiler
tanımlıyorlar.
Sözlerime son verirken bir kez daha ev sahibime, Sayın Dışişleri Bakanı
Çavuşoğlu’na teşekkür etmek istiyorum ve bu çerçevede Hollanda-Türkiye
arasındaki işbirliğinin devam etmesini ve bu şekilde ilerlemesini ümit
ediyorum. Aynı zamanda her iki ülkeyi ilgilendiren konularda da ortak
çabalarımıza devam edeceğiz.
SORU- Bildiğiniz gibi Makedonya’da bir referandum gerçekleştirildi isim
değişikliğiyle ilgili, öncelikle bu konuya ilişkin değerlendirmeleriniz ve
vatandaşın katılımı yönündeki düşünceleriniz nedir efendim?
Teşekkürler.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Teşekkür ediyorum.
Biz de yakından takip ettik, önemli, kritik bir referandumdu. Sonuçta
referandumların ve de seçimlerin demokratik, şeffaf olup olmaması her zaman
önemlidir. Ben de geçmişte Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi adına
Makedonya’daki seçimleri gözlemlemek için gitmiştim ve bu anlamda
Makedonya’daki olumlu gelişmeleri de yakından takip etmiştim.
Sonuçta bu referandum sonucu Makedonya halkının kararıdır. Biz buna saygı
duymak durumundayız. Diğer taraftan, NATO’nun ve Avrupa Birliği’nin bu
referandumdan dolayı, referandumun sonuçlarından dolayı Makedonya’yla
işbirliğinden geri adım atmaması gerekiyor. Makedonya biliyorsunuz en son
zirvede tüm müttefiklerin konsensüsüyle üyelik için davet edildi. Ve NATO
üyeliği için müzakerelerin devam etmesi gerekiyor. Aynı şekilde Avrupa
Birliği’nin de sadece Makedonya değil Batı Balkanlar’a daha fazla önem
vermesi gerekiyor ki bu konuda Türkiye-Avrupa Birliği, Türkiye-NATO üyesi
ülkeler hep birlikte Batı Balkanların istikrarı, barışı, huzuru ve geleceği
için ve Avrupa Atlantik entegrasyonu için birlikte çalışmamız gerekiyor.
SORU- Benim Dışişleri Bakanı Sayın Çavuşoğlu’na bir sorum olacak.
Geçtiğimiz yıl Cumhurbaşkanı Erdoğan ve siz Hollanda halkının ve Hollanda
Hükümetinin Nazilerden ve faşistlerden kalan bir halk olduğunu ifade
ettiniz. Bugün de yine Hollanda Hükümeti ve Hollanda halkıyla ilgili olarak
böyle bir düşünceniz var mı?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Ben bu konuda sizinle aynı fikirde
değilim. Maalesef medya sizin gibi durumlarda çok farklı bir rol oynuyor ve
negatif bir rol oynuyor. Biz, ne ben, ne Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan
hiçbir şekilde böyle bir şekilde bir yorumda bulunmadık. Bize Nazi
zamanında olan bazı şeyleri hatırlatıyorlar dedik, ama hiçbir zaman
Hollanda halkını Nazi olmakla ya da Hollanda Hükümetini Nazi olmakla
suçlamadık, böyle söylemedik.
Almanya’da da yine aynı şekilde şunu ifade ettik: Olan şeyler aslında kabul
edilebilir şeyler değil ve hiçbir şekilde bu tür davranışları bizim
ülkemizde ya da herhangi bir başka ülkede kabul edemeyiz. Size bir tek şeyi
söylemek durumundayım; Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı eleştirdiğiniz zaman
kendisine diktatör diyorsunuz, her ne kadar bütün seçimleri kazansa da. Bu
tamamıyla normal, biz buna cevap verdiğimiz zaman bu sizin hoşunuza
gitmiyor. Daha önce de size birkaç kez ifade ettiğim gibi, sizler belli
derslere alışmışsınız, ama başkalarından herhangi bir şekilde cevap almak
hoşunuza gitmiyor; bence Batıda problemlerden bir tanesi bu, yani
Türkiye’yi ya da başka ülkeleri nasıl gördüğünüz. Bu sebeple hiçbir zaman
Hollanda halkını bu şekilde suçlamadık, sadece eleştirdik, o dönemki
Hollanda Hükümetini olan bitenden dolayı, bu kadar. Ve anlaştığımız gibi
biz o günleri geride bıraktık ve şimdi geleceğe bakıyoruz.
SORU- Benim sorum Sayın konuk Bakana olacak. Türkiye son zamanlarda Avrupa
Birliği’yle ilişkilerinde büyük bir ivme kaydetti, ancak henüz tam olarak
üyelik süreci tamamlanmadı bildiğiniz gibi. Siz Hollanda olarak bu konuda
ne düşünüyorsunuz, Türkiye’nin üyeliği konusunda ve son zamanlardaki bu
konuda kaydedilen ivme konusundaki değerlendirmelerinizi alabilir miyiz?
HOLLANDA DIŞİŞLERİ BAKANI STEF BLOK- Öncelikle müzakereler belli bir
noktada durdu. Bildiğiniz gibi birçok kriter var yerine getirilmesi
gereken, özellikle hukukun üstünlüğü, insan hakları gibi konularda ve bu
kriterler orada ve bunların bir şekilde gerçekleştirilmesi gerekiyor. Yani
burada bazı adımların atılması lazım, bu konuda ilerleme sağlayabilmek için
adımların atılması gerekiyor.
SORU- Benim aslında her iki bakana da bir sorum var.
Sayın Blok için şunu sormak istiyorum: Hollanda bu zor ekonomik koşullar
altında Türkiye’yi ve Türk ekonomisini desteklemek için neler yapabilir?
Sayın Çavuşoğlu’na ise sorum şu: Sizin Hollanda Hükümetinden bu anlamda
beklentileriniz nelerdir?
HOLLANDA DIŞİŞLERİ BAKANI STEF BLOK- Evet, Türkiye’nin ekonomik anlamda
bazı engellerle karşılaştığını biliyorum, ama aynı zamanda Türkiye’nin de
çok önemli ekonomik fırsatları olduğunu, imkanlarını olduğunu biliyorum,
çok büyük bir büyüme potansiyeli var, bu son 10 yılda bize birkaç kere
tekrar tekrar gösterildi. Hollanda şu aşamada Türkiye’yle ortaklık
gerçekleştiriyor birçok alanda, ama aynı zamanda Hollanda halkında yatırım
yapmak isteyen kişilerin olduğunu da biliyorum. Bu sebeple Karma Ekonomik
Komisyon toplantısını her iki ülkenin de iş çevrelerini bir araya getirmek
için kullanmak istiyoruz ve bu çerçevede ticari ilişkilerimizi geliştirmek
istiyoruz. Biz bu şekilde Türkiye’ye, aynı zamanda kendimize de yardımcı
olabiliriz, çünkü ticaret iki taraflıdır.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU- Teşekkür ediyorum.
Esasen Türkiye’ye yönelik özellikle bu kurla ilgili bir saldırı olduğu
açık, bunun nedenlerini de çok iyi biliyoruz, geçici bir dalgalanma da
yaşadık. Fakat bizim bankacılık sistemimiz ve finans sistemimiz son derece
güçlüdür ve hiçbir zaman disiplini de elden bırakmadık. Ama her alanda
olduğu gibi de ekonomi alanında da reform devam eden bir süreçtir ve bu
konuda da önemli reformlarla ilgili adımlar da atıldı, gerek Hazine ve
Maliye Bakanımız, gerek ekonomiyle ilgili arkadaşlarımız gerekli
çalışmaları yapıyor, tedbirlerimizi de aldık ve özellikle kur
dalgalanmasını bir istikrara kavuşturmak için aldığımız tedbirlerin de
neticesini görmeye başladık.
Zaten Stef Blok son derece güzel bir şekilde açıkladı, bu tür geçici
krizler olabilir. Türkiye’nin geçmişinde de çok ciddi ekonomik krizler de
oldu 2000 yılında hatırlıyorum, yine 94-95 yıllarında da olmuştu. Son 17
yıl da dünya için, Avrupa için kolay olmadı, etrafımızda büyük zorluklar
var, tüm bunlara rağmen Türkiye ekonomisi istikrarlı bir şekilde büyüdü ve
sadece Türk yatırımcılar için değil küresel yatırımcılar için, küresel
sermaye için de çok önemli fırsatlar sundu ve bundan da en çok Hollandalı
firmalar yararlandılar ve ara ara kendileriyle görüşüyoruz, Türkiye’de
olmaktan büyük bir mutluluk duyuyorlar. Tabii ki para kazanacaklar, Türkiye
de kazanacak. Ve şu anda Türkiye’de yatırım için gerçekten en doğru
zamandır ve Hollanda’dan gelecek doğrudan yatırımların artmasını tabii ki
temenni ederiz. Zaten Hollanda’daki Türk yatırımcıların yatırım miktarı da
artıyor, ama iki ülke arasındaki ticaretin artması da, ki ticarette de bir
denge var, her iki taraf da kazanıyor, artması da her iki ülkenin
yararınadır, zaten bu konuda da kararlıyız.
Çok teşekkür ediyorum.