Dışişleri Bakanı Sayın Ahmet Davutoğlu 22 Ocak 2014’te gerçekleştirilen Cenevre 2 Konferansı’nda bir konuşma yaptı.

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiseri Guterres ve komşu ülke bakanlarıyla birlikte Suriyeliler için inşa edilen çadır kentlerden birine yaptığı ziyaret sırasında tanıştığı yeni doğmuş Suriyeli Nur’dan bahseden Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Suriye’deki çatışmada şu ana kadar 150 binden fazla kişinin hayatını kaybettiğinin altını çizerek, Suriye’de bir kuşağın kaybedildiğini, Suriye’nin ekonomik altyapısının yanı sıra kültürel mirasının da ciddi şekilde tahrip edildiğini, ayrıca rejimin politikaları neticesinde yükselmekte olan mezhepçiliğin bölge güvenlik ve istikrarını tehdit ettiğini sözlerine ekledi.

Suriye’de milyonlarca sivilin yiyecek ve ilaç gibi temel ihtiyaçlardan mahrum bırakıldığına ve açlığın bir savaş silahı olarak kullanıldığına dikkat çeken Dışişleri Bakanı Davutoğlu “Bu insanlık dışı uygulamalara bir an önce son verilmeli ve bunlar cezasız kalmamalı” dedi.

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Türkiye’nin Suriye’deki çatışma bağlamında siyasi çözüme inandığını vurguladı ve Cenevre II Konferansı’nın, Suriye halkının acılarına son vermek için paha biçilmez bir imkan sunan bir sürecin başlangıcına işaret ettiğini kaydetti.

Temel parametreleri hatırlatan Dışişleri Bakanı Davutoğlu, ortak amacın 30 Haziran 2012’de Suriye Eylem Grubu tarafından kabul edilen Cenevre Bildirisinin tümüyle uygulanmasının sağlanması olduğuna dikkat çekti ve bu konferansla başlatılmakta olan sürecin ucu açık bir süreç olamayacağını sözlerine ekledi. Dışişleri Bakanı Davutoğlu, bu sürecin öncelikli hedefinin tarafların karşılıklı rızasıyla, tüm güvenlik ve istihbarat kurumları da dahil olmak üzere tüm icra yetkisine sahip bir geçiş hükümeti kurulması olduğunu, öte yandan, meşruiyetini ve ülkede otoriteyi sağlama becerisini kaybetmiş bir lider ve onun yakın çevresi ile elleri kana bulaşmış kişilerin yönetimde yerlerinin olamayacağının altını çizdi. Dışişleri Bakanı Davutoğlu, hiç kimsenin kişisel gündemler ya da daha çok can alınması için bu süreci istismar etmesine verilmemelidir dedi. Suriye Devleti’nin bağımsızlık, özgürlük, birlik ve toprak bütünlüğünün korunması gerektiğini ve gelecekteki Suriye’nin, demokratik, çoğulcu ve insan haklarına ve hukukun üstünlüğüne saygılı, her vatandaşın dini ve etnik kökenine bakılmaksızın yasalar önünde tam eşitlikten yararlandığı bir devlet olması gerektiğini ifade etti.

Bu parametreler ışığında Dışişleri Bakanı Davutoğlu, tüm tarafları Suriyelilerin meşru taleplerini yol gösterici ilkeler olarak kabul ederek sorumlu davranmaya ve güçlü ve demokratik bir Suriye’nin inşası için anlamlı bir geçiş sürecini başlatmaya davet etti.

Dışişleri Bakanı Davutoğlu “Suriye Suriyelilerindir. Suriye halkı demokrasiye kavuşacak ve despotluğu mağlup edecektir. Daha parlak bir gelecek Suriye halkını beklemektedir. Türkiye bu yolculuklarında onlarla beraberdir.” şeklinde konuştu.

Dışişleri Bakanı Sayın Ahmet Davutoğlu’nun Cenevre II Konferansında Yaptığı Konuşmanın Tam metni (İngilizce)