BN:4 - 25 Temmuz 2006, Lübnan´dan Ülkemize Gerçekleştirilen Tahliye İşlemleri hk.

Türkiye, Lübnan’da yaşanan son gelişmeler çerçevesinde,  bölgesel bir güç ve şimdiye kadar uluslararası insani yardım faaliyetlerinde en zor görevleri başarıyla yerine getirmiş bir ülke olarak, bir taraftan bu ülkede bulunan kendi vatandaşlarının tahliyesini sağlamak,  diğer taraftan da  tüm dost ve müttefik ülkelere tahliye çalışmaları için gerekli yardım ve desteği sağlamak üzere harekete geçmiştir.

Bu çerçevede, Lübnan’daki krizin başlamasının akabinde, 24 saat hizmet vermek üzere “Lübnan Tahliye Operasyonu-LTOP” adı altında bir kriz masası oluşturulmuştur. Ayrıca, Beyrut-Tripoli-Arida karayolunun Lübnan’daki vatandaşlarımızın tahliyesi amacıyla sürekli olarak açık tutulması hususu, Bakanlığımızca ve Tel Aviv Büyükelçiliğimizce  yapılan girişimlerle İsrail makamlarının dikkatine getirilmiştir.  İsrail yetkililerinden, sözkonusu güzergahta askeri harekat yapılmadan önce mutlak surette tarafımıza bilgi verilmesi de istenmiştir. Girişimlerimiz neticesinde, bugüne kadar anılan güzergahta İsrail tarafından herhangi bir askeri faaliyette bulunulmamıştır.

Lübnan’da çatışmaların başladığı andan itibaren, bu ülkede  bulunan vatandaşlarımızın tahliye edilmesi amacıyla Bakanlığımız ve Beyrut Büyükelçiliğimiz ile Genelkurmay Başkanlığı, İçişleri Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı, Denizcilik Müsteşarlığı ve ilgili Valiliklerimiz arasında etkin eşgüdüm ve işbirliği sürdürülmektedir.

14 Temmuz 2006 tarihinden bu yana Beyrut Büyükelçiliğimiz tarafından düzenlenen otobüs seferleri ile 167 vatandaşımızın karayolundan, Deniz Kuvvetleri Komutanlığına ait “İskenderun” adlı gemi ile ise 1155 vatandaşımızın deniz yolundan tahliyesi sağlanmıştır. Karayolundan tahliye edilen vatandaşlarımız ile birlikte 39, deniz yoluyla tahliye edilen vatandaşlarımız ile birlikte ise bir bölümü bu vatandaşlarımızla evli 26 yabancı ülke vatandaşı da tahliye edilmiştir.  Bu arada,   çok sayıda vatandaşımızın da Beyrut Büyükelçiliğimizin münferiden sağladığı yardımlarla ülkemize döndüğü bilinmektedir.  Böylelikle şimdiye kadar yaklaşık 2.000  vatandaşımızın Lübnan’dan  tahliye olduğu anlaşılmaktadır. 

Vatandaşlarımızın tahliyesinin yanısıra,   Lübnan’da vatandaşları zor durumda kalan üçüncü ülkelere de ülkemiz üzerinden tahliye imkanı sağlanması için Bakanlığımızın eşgüdümünde  tüm ilgili kurum ve kuruluşlarımızın etkin  çalışma ve katkılarıyla gerekli hazırlıklar yapılmıştır. Yabancı ülkelerin, bu yöndeki talepleri başından itibaren hayırhahlıkla değerlendirilmektedir. Bu çerçevede, insani mülahazalar ve durumun aciliyeti dikkate alınarak  ülkemiz üzerinden tahliye edilen vizeye tabi yabancılar için vize harcından muafiyet sağlanmıştır. Ayrıca, tahliyenin en hızlı ve düzenli şekilde gerçekleştirilmesini teminen,  ilgili kara hudut kapılarımızda ve Mersin limanımızda gerekli teknik donanım ve personel takviyesi de  sağlanmıştır. Şimdiye kadar İsveç, Brezilya, Arjantin, Meksika, Moldova, Almanya Federal Cumhuriyeti, Kanada, ABD,  Avustralya, Lübnan ve diğer üçüncü ülke vatandaşlarından oluşan toplam 6575 kişi  (5959’u Mersin limanından olmak üzere)  ülkemize giriş yapmıştır.

Lübnan’daki yabancıların ülkemiz üzerinden tahliyesi konusunda, ilgili ülke temsilcilikleri ile yakın temas içinde çalışılmaktadır. Vatandaşlarının ülkemiz üzerinden tahliyesine  yardımcı olduğumuz ülkeler, Türkiye’ye,  yürüttüğü titiz ve profesyonel çalışma sebebiyle şükranlarını iletmektedirler.

Bu arada, bugün basınımıza yansıyan Akçakoca gemisi olayına ilişkin olarak da kamuoyuna  bilgi sunulmasında fayda görülmektedir: Lübnan’dan Avustralya vatandaşlarını tahliye etmek üzere Avustralya Büyükelçiliği tarafından kiralanan Kocaeli Belediyesine ait Akçakoca gemisinin rotasının, 25 Temmuz günü sabaha karşı  İsrail Deniz Kuvvetleri tarafından Beyrut açıklarında değiştirildiği ve seferinden alıkonulduğu öğrenilmiştir. Bunun üzerine,  Bakanlığımız tarafından  Ankara’daki İsrail Büyükelçiliği Maslahatgüzarı nezdinde gereken girişimlerde bulunulmuş, konuyla ilgili açıklama istenmiş ve insani amaçlarla yürütülen tahliye işlemlerinin bu şekilde geciktirilmesinin tekrarlanmaması talep edilmiştir.

Türkiye, Lübnan krizi bağlamında ortaya çıkan insani sorunların en az hasarla atlatılması için imkanlarının elverdiği tüm katkıyı yapmaya devam edecektir.